TİYATRO Ankara Aydın Gün Devlet Operasında Devlet Operasının sanat işlerini yö- netmek görevinin, Nevit Kodallının yaz aylarında bu görevden istifa öt- mesinden sonra, ikime verileceği merak- la beklenmekteydi. Perdelerin açılma- sına birkaç gün kala bu göreve, Genel Müdür Yardımcılığı ve Opera Başreji- sörlüğü de kendisine verilmek suretiyle İstanbul Operasından Aydın Günün getirilmesi, sanat ve müzik çevrelerinde ilgi ve memnunluk uyandırmıştır. Bilindiği gibi, Aydın Gün, Devlet Operasının kuruluşundan bu yana, An- karada sahneye koyduğu ve bizzat oy- nadığı operalarda büyük başarılar ka- zanmış, daha sonra İstanbul Opera- sının başına getirilmiş ve bu yeni te- şekkülü kısa bir zaman içinde büyük bir gelişmeye kavuşturmayı başarmış tecrübeli bir sanat adamıdır. Görevine yeni başlıyan ve Operanın yeni çalışma programını hazırlama- ga uğraşan Aydın Gün, eski sanat ocağında, şimdi tam yetki ile yeniden görev aldığı sırada, kendisini ziyaret edan bir arkadaşımıza düşündüklerini kısaca şöyle ifade etmiştir: — Her şeyden önce, Konservatu- var sıralarındanberi, yıllarca beraber çalıştığım değerli arkadaşlarımla ye- niden beraber olmak ve onlara hiz- met etmek fırsatını bulduğum için lerini de bilmiyor değilim. Devlet Ope- rası, yurdumuzda Batı müziğinin ya- yılmasında ve Opera sanatının gelişme- sinde öncülük etmiş ana müessesemiz- dir. Bu müessesenin her bakımdan üs- tünlüğünü korumak, seviyesini daha da yükseltmek hepimizin vazifesidir. Es- ki arkadaşlarımın aynı duygularla do- lu olduklarından ve bu amacın ger- çekleştirilmesinde bana yardım edecek- lerinden emin olarak işe başladım. Bundan sonrasını sözden çok çalışma- larımız gösterecektir. Çünkü sanat iş- lerinde önemli olan konuşmak değil, çalışmaktır. Çalışacağız, bütün imkân- larımızı sanatımızı daha iyi icra et- meğe, daha doyurucu sonuçlar alma- ğa ve ilgisini hiçbir zaman bizden esir- gememiş olan seyircimizi memnun et- meğe harcıyacağız." Kadroya dönenler Devlet o Tiyatrosundan çeşitli sebep- go ile Yıldırım Önal ve Oğuz Boradır. 23 Ekim 1965 Oyun : "Uçurtmanın-Zinciri"; oyun, 2 bölüm. Yazan : Refik Erduran Tiyatro : Devlet Tiyatrosu (Küçük Tiyatro). Sahneye koyan : Asuman Korad. Dekor : Refik Eren. Kostüm : Hale Eren. Işık ; Nuri Özakyol - Kenan Dinçman - İhsan Narmanlı. Konu : "Deli", "Cengiz Hanin Bisikleti", "Ayı Masalı",. "Büyük Jüstin- yen" ve "Direkler Arasında" yazarı yeni oyunu için "başkalarıyla bağlantılı yaşama gereğinin yer çekimi tam bağımsızlığa doğru havalanma özlemi ile çekişip durur her erkeğin ruhunda... Bu çekişmenin komedisini vermeğe ça- gibi, "Uçurtmanın Zinciri" yazarı için de kişisel -ve beşeri- problemlerin etkisi açıkça görülüyor elbette. Ama bu oyunda, uzayı fethetmek uğruna mil- yarlar harcarken, yeryüzünde sosyal adaleti bile sağlayamayan çağımızın ve bütün üstünlük iddialarına rağmen, insanoğlunun ruh yapısındaki tatlı zaaf ların ince ve nükteli bir hicvi de var Oynayanlar : 'Başkurt Kuruç (Ömer), Gülcan As - Zeliha Berksoy (Kez- ban), Savaş Başar (Çuvaldız), Ergün Uçucu (Öğretmen, Profesör, Uzay Mü- dürü ve yarbay Grey), Süha Tuna, Şener Ünal, Fikret Ergin, Orhan Ara) Beğendiğim : Yazarın fantastik bir konuyu, ilgiyle izlenen bir oyun yapısı içinde işlemiş olması, Asuman Korâdın, karmaşık bir tekniğe dayanan oyun düzeninde fikir, nükte ve duygu unsurlarını yitirmemeği başarmış olması. Refik Erenin - ve ışıkçıların - oyuna havasım kazandıran yaratıcı gayretleri. Çobanlıktan astronotluğa yükselen köylü Ömere ve onun bu yükselişinde - ta bantabana zıt unsurlar halinde- önemli roller oynayan gazeteci (Çuvaldız) ile sevgilisi Kezbana canlı ve sevimli yüzler kazandırmış olan Bozkurt Ku- ruç ile Savaş Başarın ve Gülcan Asın özenli oyunları. Çeşitli kişilerine apayrı karakterler vermeği başaran Ergün Uçucunun ifadeli kompozisyonları. Beğenemediğim : İnandırıcı olamıyan füze kapsülü ve bu kapsülün içinde geçen bre Sonuç > Zevkle seyredilen, hoş bir fantezi. Naciye FEVZİ "Uçurtmanın Zinciri Pır pır eder uçamaz 33