Tüli'den Kim kime yönelmiş? Engin Cezzar ve Gülriz Süruri top- luluğu Nâzım Hikmetin "Ferhat ile irin" adlı oyununu sahneye koydu. İstanbullular oyundan çok hoşlanma- dılar. Engin Cezzarın Ferhatlıkla, Gülsüm Kamunun da Şirinlikle hiç mi hiç ilgisi yok. Şirin rolü için, Dev- let Tiyatrosuna bu yıl katılan, Cüneyt Gökçerin kızı Deniz Gökçeri daha uy- gun buluyorlar. Hiç değilse diksiyonu daha iyi olurdu. Engin Cezzarın bu ka- dar bozuk bir diksiyonla Nâzım Hik- metin bir oyununu oynaması şiire say- gısızlık diye yorumlanıyor. Oyunun eleştirmesi bir yana, ilk gece salonda çiçekten geçilmiyordu. Ka- dınlar son derece şıktı. Şık kadınlar arasında Handan Aksu hafiften bozuk çalıyordu. Perde arasında Fikret Ha- kan ile karşılaşmaktan o hoşlanmadı. Yakışıklı aktör damatlıktan istifa et- miş, Suna Aksudan yüz çevirip Gülsüm haberler Kamuya yönelmiş diyorlar. Oyundan sonra hap birlikte yemek o yenirken, Gülsüm Kamu Fikret Hakan ile yan- yana oturuyordu, Onları sarmaşdolaş görenler, söylentilere ohak verdiler. Yalnız, güzel aktris Fikret Hakana da- ha çok yönelmiş görünüyor. Yaa.. vah, vah! Şu günlerde Kazan restoranda pek en- teresan konuşmalar, karşılaşmalar oluyor. AP'liler grup grup geliyor, za- ferlerini kutluyorlar Müstakbel kabi- nenin tahminleri yapılıyor. Geçirdiği- miz hafta Ertuğrul Akça ile Saadet- tin Bilgiç de geç saatlere kadar Ka- zanda başbaşa oturdular, uzun uzun konuştular. Bir aralık Mehmet Tur- gut da geldi, fakat Bilgiçi görünce faz- la kalmadı. Bilgiç ile Akçanın konuş- maları çok hararetliydi, Akçanın yük- sek sesle konuşmasını duyanlar ise ne- ye karar vereceklerini bilemiyorlardı. Fikret Hakan eğleniyor Damatlığa veda mı? 23 uykularını Geceleri sabaha kadar yatağının içine oturuyor, partisine oy AP'nin başarısı Akçanın kaçırmış da... veren milyonlarca insanın güvenine karşılık vermenin yollarım düşünüyor- muş. Bu büyük sorumluluğu yüklen- menin güçlüğünü düşündükçe gözüne uyku girmiyormuş! Raporlular operası Devlet Operasında bilmem kaçıncı defa Sevil Berberi oynandı. Anka- ralılar bu operadan bıkmış olacaklar ki, ilk gece parlak bir kalabalık yok- tu. Oyun da parlak değildi, İstanbul Operasından gelen Mete Uğur da ol- masa, salanda alkış sesi duyulmaya- caktı. Mete Uğur, Özcan Sergenin ye- rine Figaro'yu söyledi.Özcan Sevgen hastalanmış, rapor almış, sahneye çı- kamadı. Altan Gümbay da raporluy- muş, fakat Sesi kısık değildi. Acaba, İstanbul Operasından yerine biri gelir iye mi korktu? Kendisine sorarsanız, AP'nin iktidara gelmesine çok sevin- miş, bu sevinçle sesi düzelmiş!.. Kırata binince.. prof. Dr. Mehmet Yardımcı politika- cı olunca değişti. Bir dost toplan- tısındaki konuşmasını dinleyenler ku- laklarına inanamadılar. Doğuda kır- ata kasideler söylediğini anlatıyor, â- deta kendinden geçiyordu. Biri dayana- madı, sordu: "— Mehmetçiğim, sen kırattan bah- setmişsin ama, ii hiç bir şey söylememişsin. Mehmet Yardımcı kondurdu: "— Sen ne diyorsun! Beni dinle- yenler iyice coştular, ille daha konuş diye bağırdılar. Dn de devam ettim: şahlan kırat, şahlan hemen itirazı Kent Otelinde balo' Mustafa Kemal Demeği, 29 Ekim gecesi, Kent Oteli salonlarında bir balo tertipliyor. Cumhuriyet Bayramı şenlikleri burada devam edecek, dans- lar, milli oyunlarla renkli bir gece ola- cak. Dernekçiler kolları sıvamış, balo- nun güzel geçmesi için hazırlanıyor- lar. 23 Ekim 1965