YURTTA OLUP BİTENLER M.P. Kurt masalı Bu satırların yazıldığı saatlerde, Mec üsteki MP Grup salonunda bir komedinin son perdesi oynanmaktadır: Dertli politikacı Bölükbaşı, "son de- fa" -kaçıncı?- aralarında bulunduğu Meclis üyesi arkadaşlarına, milletve- killiği görevinden istifasının nedenle- rini acıklı bir dille anlatmaktadır. Bu bakımdan, haftanın başında Salı gü- nü saat 15'te başlayan Grup toplan- tısı gerek Bölükbaşı ve gerekse MP' liler için tarihi bir toplantı sayılmak- tadır. Bölükbaşı, politika hayatından çe- kilmeğe seçimi izleyen günlerde ka- rar verdi. Radyo propaganda konuş- malarında, oy toplayabilmek için, İ- nönüye saldırarak küçük parti oyla- rının AP'ye o kaymasına sebep olan Bölükbaşının AP'nin tek başına iktidar kurabilecek çoğunlukta (o milletvekilli- ği kazandığını öğrendiğinde, bir hayali suya düşüyordu: AP ile iktidarda koa- lisyon ortağı oolmak! AP kendisine muhtaç olmayacak şekilde iktidara gelmişti. MP'ye yan dönüp te bakma- yacaktı bile, O zaman Bölükbaşı bir plânı sahneye koydu. Bölükbaşı haftanın ortasında, se- çim neticelerinden umutsuzluğa düştü- günü, milletin AP'yi tek başına iktida- ra getirmekle memleketi karanlık bir, gelecek içine attığım, onun için siya- set hayatından çekileceğini yakını ga- zetecilere fısıldadı. Bu fısıltılar, birer "bomba haber" şeklinde, ertesi gün gazetelere manşet oldu. Bölükbaşı ve adamları, bir kaç gün bu propaganda- yı, propagandaya esrarlı da bir şekil vererek devam ettirdiler. Bölükbaşının imâ etmek istediği şuydu: "Ben böyle söyleyip çekildim mi, memleket ihtilâllere müsait Hale gelir. Ben bir adamı itham etmeyegö- reyim. O adam İsmet Paşa olsa daya- namaz. AP ve Süleyman Demirel kim- dir ki? Şimdi, İsmet Paşanın 1960 İlk- baharında yaptığı gibi ni de, ihtilâle yeşil ışık yakmış oluyor Bölükbaşı bu imâsının n AP tarafın- dan anlaşılacağı ve bundan dehşete düşeceği ümidindeydi. AP derhal boyun eğecek, Demirel (o Bölükbaşıdan çekil- memesini isteyecek, Bölükbaşı da, Hü- kümete girmek şartıyla siyaset hayatı na devam etme lütfunda bulunacaktı! Fakat Bölükbaşıya ısrar, o sadece kendi partisi (omensuplarından geldi. AP dönüp te bakmadı bile. Umumi ef- kâr ise, güldü. 12 Osman Bölükbaşı Şah mat olunca.. İsmet Paşanın tırnağı Bölükbaşının o politikadan çekileceği yolundaki haberler gazetelerde yer alırken, MP Genel Yönetim Kurulu, irikiyım liderin içini dökmesi için, geç- tiğimiz haftanın ortasında Perşembe günü toplandı. O gün erken saatlerde Parti Genel Merkezine gelen Bölükba- şı hayli sinirli görünüyordu. Önce, di odasında Genel Sekreter Hakkı Akdoğanla görüştü. Akdoğana, hiç kimse tarafından rahatsız edilme- mesini tenbih etti ve Genel Yönetim Kurulu üyelerine toplantıya gelmeleri için haber verilmesini istedi. Oysa Genel Merkez binası, milli bakiye genel mer- kez kontenjanından milletvekili seçi- lebilmek için uğraşan, sağa sola koşu- şan adaylarla dolup taşıyordu. Aday- ların tek ümidi Bölükbaşıydı: Bölükba- şı istediği kimseyi mutlaka milletve- kili yapardı. Bu düşünceyle Genel Mer- kez binasını dolduran adaylar, o gün Bölükbaşıyla görüşüp dertlerini anlat- ma fırsatım bulamadılar. Üstelik, Bö- lükbaşının politikadan çekileceği yo- lundaki haberleri de merak ve endi- şeyle izlediler. Öğleden sonra toplanan Genel Yö- netim Kurulunda konuşan sadece Bö- lükbaşı oldu. Uzun süren konuşma- AKİS sında Bölükbaşı, AP'nin tek başına iktidarda olmasının sakıncalarını an- lattı ve AP yöneticilerine sert bir dil- le çattı. MP Liderinin üzerinde önemle dur- duğu bir konu da İnönüyle ilgiliydi. Bölükbaşı, konuşmasının bu kısmına geldiğinde yüzünde beliren pişmanlık ifadesini değiştiremedi. Radyo propa- ganda konuşmalarında oy toplayabil- mek için İnönüye hücum ettiğini iti- raf etti ve şöyle dedi: — Bunlar, İnönünün tırnağı bile ölmezİari” Bölükbaşı, Hükümete o giremediği takdirde eriyip gideceğini de biliyordu. Zira, bu kampanyadan sonra AP'ye muhalefet yapmak için dahi ne siya- si, ne ekonomik bir programa sahip olduğunu biliyordu. Ağlama Duvarı "Ertesi gün, Bölükbaşı gelmediği için Genel Yönetim Kurulu toplana- madı. Sabahın erken saatlerinden iti- baren Genel Merkez binasında küme- lenen Bölükbaşı hayranları, parti yö- neticilerinden bir haber sızdırabilmek için geç saatlere okadar telâş içinde sağa sola koşuşup durdular. Oysa, Bö- lükbaşı Cuma günü evinden dışarıya çıkmadı. Bütün gün evinin kapısında bekleyen gazeteciler, dertli liderle gö- rüşme fırsatı bulamadılar. Ancak, geç saatlere doğru Bayan Bölükbaşı gaze- tecilere liderin mesajını ulaştırdı. Bu mesajında Bölükbaşı, moralinin çok bozuk okluğunu ifade ediyor ve birkaç gün içinde yapacağı basın toplantısın- da herşeyi açıklayacağını bildiriyordu. Ancak, aradan günler geçtiği halde Bö- lükbaşı ne bir basın toplantısı yaptı, ne de halkoyunu aydınlatacak bir a- çıklamada bulundu. Bölükbaşının Emek Mahallesinde- ki evi o gün, civar illerden gelen par- tililerle dolup taştı. o Genel Ziyarete gelenlerden bir kısmı da, mil- li bakiye merkez kontenjanından mil- letvekili olmak isteyen adaylardı. Hat- tâ heyetlerden bazıları da, hem lider- lerini kararından caydırmak, hem de kendi adaylarını milletvekili seçtire- bilmek için ziyarete gelmişlerdi. Aynı gün Bölükbaşı, milli bakiye merkez kontenjanından milletvekili seçilecek- lerin isimlerini yalnız başına tespit etti ve bir partilinin aracılığıyla Ge- nel Merkeze gönderdi. Milli bakiye için tespit edilen adayları (Yüksek Seçim Kuruluna bildiren Genel Sek- reter İsmail Hakkı Akdoğan, Genel Başkanlarının politikadan çekilme ar- zusunda samimi olup olmadığına dair 23 Ekim 1965