DUNYADA OL. Endonezya Başı derde girenler arbz ve karşı darbeletle geçen ka- rişıik ve esra-lı bir hafta sonundan son a. geride bıraktığımız hafta için- de Jakartadan alınan her haber, En- ddnezvada başi derlle epeyce insan olduğunu gösleriyordu, Buniarın ba- şmda, hiç şüphesiz. komünistler gel- msktedir. 20 Eylül darbesi etrafındasi sis perdesi dağıldıkça, bu darbenin ko- imünistler tarafından hazırlanıp uygu- landığı arlık iyice anlaşılmaktadır. Fakat Endonezya Komünist, Partisinin işin iğinde parmağı var mıdir? Bura- sı kesinlikle - bilinememektedir, Mao Çestung, olayın hemen ertesinde Baş- &an Sukarnoya bir mesaj yollayarak geçmiş olsun demiş, iyilikler dilemiş- tir. Jakarta radyosundan Sukarnoya bağlılık mesajları okunan kimseler a- rasında Endonezya XKomünisi Partisi deri Aiditin de adı vardır, Fakat ö- teyandan. Malaysia radyosundan alis nan haberlere bakılırsa -ki bunu batı “lı kaynaklar da doğrulamaktadır-, En- dehezyanın hemen her yerinde, özel- likle Java adasında komünistlerle or- du. arasında bir hırsız - polis oyunu amış bulunmaktadır. Gene aşnı habetlere göre, bu hırsız - polis oyu- nu sırasında ölenlerin çoğu, Komü- nist Partisiüe kayıtlı üyelerdir: Açıktan açığa söylehmemekle be- raber, Jakartada şu sırada başı dertte olanlardan biri de Başkan Sukamo- dur. Bazı kaynaklara o göre, 30 Eylül hareketli, Endonezyada siyasal güçle- ti büyük olan sağcılarla ordunun nü- füzunu kirmak için, bazzat Başkan Ber bu Söylenti doğruysa, şimdi, istediğinin otam tersiyle karşı karşıyadır ki, görçekten . başı dertte demektir. Bazı Kaynaklara göre de, W Eylül hareketinin arkasında, Endonez- yada komünistlerin daha Sukarnonun sağlığında işbaşına rr isteyen Pekinin parmağı vardır. Oysa Sukar» .no, şimdiye kadar Ki Çine pex “güvenmiş, bütün bahislerini: onun ü- .Zerine oynamıştır. Eğer bir önceki de- gil de bü söylenti doğruysa, Sukarno- nun bugüne kadar yaptığı bütün hes m yanlış çıkmıştır ki, bu da ba- dertte olduğunu göstermektedir, Alınan bütün haberlerden, Endo- nezyada ordunun bugün tek etkili ik- “tidar olduğu anlaşılmaktadır. Sukarno artık bir sembol olmaktan öle,e guc memektedi:, Aden Çanlar niçin çalıyor? İngiltere XIX; yüzyılda Ahbap yarıma” dasıyla, özellikle İran: körfezindek! ufak :şeyhliklerie ilgilenmeye başladı- gi zaman; henüz Süveyş Kanalı açılmış değildi, Fakat ingiliz yöneticileri, bü yarımadanın Hindistanagiden en önem li deniz ve kara yollarının üzerinde bu- Iuaduğunu : bildiklerinden, buraya Kendilerinden başkasının * yerleşmesine izin Vetmemişlerdir. İngiterenin Arâp yarımadasında kendi egemenliği altı- Başi dertte na aldığı ik toprâk, Adendir. İnği- re burayı işgal ettiği ozaman, yıl 1939'du. Talihin Le bir cilvesi sonucun- İhgilteren'a parçası da, şuan konulardan biriydi. Ancak, ây- nı şeyi Aden için söylemek mümkün değildir, Çünkü, yüzyılı aşkın bir sü- redir ingiliz egemenliği altında bulu- nan Aden, 1869 yılında işletmeye açi- lan Ve İngiltere için hâlâ hayati bir önem taşıyan Süveyş Kanalına, petrol! kaynayan İlan Körfeziyle Hint Deni g.nden giden yolun başıadadır. Bugün bütün dünyada Aden diye bilinen bölgenin yapısı çok karışıktır. Kızıl Denizin doğu ucundaki Aden kö- lonisi, kendi kendini yönetine imt'iya- zina sahip bulunmakla beraber, doğru» dan doğruya ingiliz egemenliği altın- dâdır Onun doğusunda ve Arap ya- rımadasının güney - batısında kalan bölgede ise, uzun Süre kend! himayesi altında yaşayan bir düzineyi aşkın şeyl liği, İngiltere, Güney Arabistan Fede- rasyonu adı altında Obirleştirmis bu- lunmaktadır. Bu Federasyonun doğu- sunda kalan ve Doğu Himayes! adını taşıyan iki şeyhlik ise, toprakları al- tında bulunduğunu umdukları petro! zenginliklerini başkalarıyla paylaşma- mâk için Federasyons katılmamışlar ve ingiliz himayesi altında yaşamayı ter- cih etmişlerdir. Güney Arabistan Federasyonu ku- rulmadan önce İngiltere, bölgedeki çe- şitli şeyhlikleri birbirine karşı Ooy- nayarak buradaki varlığını korumasını beceriyordu, Fakat, Doğu Himayesini teşkil eden ikisi dışında, Aden bögesin- deki şeyhliklerin bir federasyon . içinde birleşmesinden Ve hele Aden Kolonisi- nin de 1963 Ocağında bu federasyona katılmasından sonra, İngilterenin Sü- veyşin güney kapısında tutunması çok güçleşmişti T, Nâsırın gölgesinde den bölgesinde İngiltereyi.en çok "uğraştıran bütün ekonomik varlığı- nı ingiliz vergi mükelleflerinin ödediği paralara borçlu olan şeyhlikler değil, gemiler için her türlü ikmal kolaylıkla- sahip modem limanıyla, petrol rafinerileriyle, kendi kendine yeten bir ekonomik ünite olan, Aden Kolonisi- imamları, bu Hananın kendi toprakla- rının -bir parçası olduğunu ileri süre- çök karışıktır ama, Adenli araplarda çök uyanık bir milliyetçilik şuuru geliş- Sera arm 16 Ekim 1965