AKİS Sakallı adamın bu kısa, fakat Veciz konuşmasından sonra topluluk yâvaş yavaş salonu teörketmeğe başladı. Bu sırada, akşamdanberi partide seçim SO nuçlarını merakla (izleyen pejmürde kılıklı, neşrettiği kokudan uzun 2â- mandanberi vücudunun su yüzü gör» mediği anlaşılan orta yaşlı bir vatan- daş kafileye katılmadı, Genel Merke- zin, içi kısmen kitap ve broştirlerle döo- lu ufak bir odasına Sessiz sodasız Şire- yere Serdiği (kâğıtların Üzerinde namaz borcunu edâ etti, Verdiği müj deyle topluluğu namaza yollayan Sa- bahattin Baybura ise, Üst kattaki AP ik Kollarının çalışma odasında- ir koltukta uyumayı tercih ekti. Ziller Ye masalar P Genel Merkezinde iktidar sarhoş- luğu henüz kesin sonuçlar belli ol- madan başladı, AP Genel Başkan Yar- dımcisı Faruk Sükan Ve arkadaşları, daha p'opaganda yasağı sona erne- den, Üzerinda kırat bulunan bâyrak- larla süslenmiş bir ötomöobille Genel Merkeze geldiler. Sükan ve arkadaşla- rını Gönel Merkezin önünde partililer karşıladı, Sükan Önce, Talât Asalın birinci kattaki odasına çikarak, tas- nifi yapılan bazı sandıklardan çıkan oyların durumunu öğrendi, İlk saatler- de parti yöneticilerinin bir hayli şaşkın oldukları görülüyor, bumu kendileri de birbirlerine itiref ediyorlardı. — Asal, bir haber olup olmadığını soran Süka- na, kısık bir sesle şöyle dedi — Valla, şaşkın bir haldeyim, Ha- yırlısıyla şu Seçimleri kazasız belâsız bir atlatsak..” Talât Asalın bu sözleri üzerine Sü- canım, altı üstü bir ii) heyecanlanmaya değer mi? Nasıl olsa kazanacağız” de- di, Asala moral şırınga eden Sükanın, bu sözleri söylerken sesinin titrediği, vüzünün endişeden sapsarı olduğu gö- rülüyordu, Sükan, Asal ve diğer yöneticilerin endişesi, Başkentin Çankaya, Yenişe- hir, Bahçelievler ve Cebeci semtlerin- deki sandıkların sonucu alındığında da ha da arttı, Gelen neticeler, CHP'nin AP'yi iki misli geride bıraktığını, AP' nin TİP'ten pek az ilerde gittiğini gös teriyordu, Gelen bu'ilk sonuçlar karşı- sında Pie la olmağa çalışıyor ve ğe ile «— Siz bu edi bakmayın. An- karada da, diğer vilâyetlerde de kaza- lâra ve &öylere bakın, Göreceksiniz, iktidar bizim olacak O zamen hep beraber göbek atmaya başlayacağız.” Gerçekten de saat 23'den gon'a AP Genel Merkezinde göbekli adamlar, yö neticileri, birlikte göbek atmaya baş- ladılar, Genel Merkezin en üst katın- da Saadettin Bilgiç, Ali Naili Erdem, Ahmet “Topaloğlu ve Farük Sükan al- kışla tempo 'tutuyorlar ve bir takım partililer ise kocaman göbekletini in- dirip kaldırarak oynuyorlardı, Radyo- nun, resmi olmayan sonuçları verdik- ON ma 16 Ekim 1965 YURTTA OLUP R Kulağa Küpe Memlekelin kaderi ji büyük partimiz var, Yaza da yeter, kişa da.,, © bakımdan, bir mesele yok, Yalnız gel gör ki, bunların ikisi de birer dert- le mâlül. Bir tanesi, bir seçim yapıl» maya görsün, allem ediyor, kal- lem ediyor, seçimleri alıveriyor, O iste, o kadar mahir, Ama, se- kalmadan bir çuval inciri ber- bat ediyor. Öteki, tam aksi, İşler şiraze- sinden çıktı mi, yikıyörlar mem- İeketin idaresini onun sırtına, Kollarini sıvayor ve girişiyor. Ne kadâr pislik varsa temizliyor, or- talığı düzeltiyor, Sonra, geliyor seçim,. Seçim geldi mi, bizimki için Radyonun kıvrak havalar çaldı- ğını, bir kısmı ise radyonun AP safla- rına geçtiğini, bu yüzden böyle yayin yaptığını iddia ettiler, Oysa Tadyo, herhângibir düşünceyle değil, sadece vatandaşı oyalamak amacıyla bu proğ tamı hazırlamıştı, Faruk Sükan, gaat 23'e doğru Kon ya AP li merkeziyle görüştü, “Çök gü zel, çok güzel, tebrik ederim siz?” di- Ye telefonu kapattıktan sonra, yanın- daki sandalyelerde otüran Al Naif Erdemle Ahmet Topaloğluna döndü: “— Benim memleketim bire dokuz veriyor!” dedi ve he'nen ilâve etti: “<— Nasil buldunuz?” Sanayi Bakanı Ali Nalli Erdem, 0- turduğu sandalyede şöyle bir doğrul- duktanı sonra: Ji