“AKİS cuğu olduğunu hatırlattı ve devamla şöyle dedi: “— Peygamberlerin diyarı Urfaya şarap fabrikası yakışmaz, Onun için, U'faya çimento fabrikası kuracağız!” , Demirelin Anadolu gezisinde açtığı çimento fabrikası vaadi kampan yasının yeni bir helkası oldu... Mitingden sonra içinde sayısız do- kunulmaz balık yaşıyan kutsal gölün kıyısında kurulan 100 kişilik sofrada bir ziyafet venildi, En nadide yemekle- rin yer aldığı ziyafetin başlıca özelliği, masanın etrafını çevreleyen fakir kı- lıklı, saz benizli yüzlerce urfalının, a- fızlara atılan lokmaları heyecan ve dikkatle izlemesiydi. Gazetecilerden bazıları dayanamıyarak, yemek yeme- den kalktılar, Basın dostları Demirel Urfadan Gaziantebe geldi. Uçak alana indiği sırada, bir ga- feteci, dışardaki kalabalığa bakarak: “— AKİS'çi burada!” dedi, Derhal sutatı asılan Demirel, boş bulunarak sordu: “— Ne ile gelmiş?” Demirel hayretinde haklıydı, Çün- kü AKİS muhabiri bu gezide de -Doğu Karadeniz hariç- daha öncekilerde olduğu gibi, kafileye dahil edilmemiş- ti. Hem de uçak boğadan Xalkar- > beş tane boş yer bulunduğu hal- . Daha önce AKİS'çiye: «— Tefrik yapmıyacağız, sizi de bütün seyahatlere bizzat ben dahil e- Sükan, Ese hatırlatıldığında fazlasıyla sinirlenmiş ve ai yedi defa: — Yer yok kardeşim”? demişti. Faruk Stikan, Demirel, danışarak bu yalanı tesbihe dizdiği sırada, kalk- mak Üzere olan uçaktan bir ga- Zeteci: — Beyfendi uçakta beş tane boş yer var” deyince, biraz evvel yalan kı- vıran politikacının rengi narçiçeğine benzemişti Demirel, ve arkadaşları, çevirdikleri bu entrikaya rağmen, gittikleri yerler- de AKİS'çi ile karşılaştıkça Wfemni- niyetle gülümsemeyi ihmal etmediler. Ancak bu gülümsemeler sırasında diş- lerinin -fazla gıcırdatmaktan dolayı- biraz aşınmış olması kuvvetle mulhte- mMelâir,.. Demirelin bu son gezisi, AP ismini taşıyan partinin, basına karşı tutum dan DP ismini taşıyanından fazlaca farklı olmadığını kesinlikle or- taya koymuştur. AP lideri ve etrafın- daâkiler -özellikla Demirelin etrafında derhal beliren ve kendilerinin gazeteci olduklarını söyleyen birkaç dalkavuk- yalnız AKİS'çiye değil, kafileye dahil ettikleri için lütufta bulunmuş edası- nı takındıkları diğer tarafsız güzetele- rin muhabirlerine -Cumhuriyet, Milli- yet, Akşam- devamlı gibi davrandılar: Bu gazeteleri geziye çağırmışlardı, o halde bu gâzetelerde aleyhlerine yazı çıkmamalıydı! Erzu- Tumda bir yemekte bu tutum müşalh- has bir örneğe de kavuştu, Demirelin Sekreteri gibi hareket eden Zafer mu- habiri, eline patronlerı tarafından tu- tuşturulduğu amlaşılan bir şişe viskiyi gazetecilere içirmekte ısrar etti, Ga- zetecilerin çoğu, yemeğe tesadüf eden bu ikramı -sırf yemekte viski içilmi- yeceği için- reddettiler. Fakat ikram mi mz anma ar A YURTTA OLUP BİTENLER mayı Ankaraya, AP Genel Merkezine telsfonla (o geçiriyorlardı, Bu yuvariak konuşmalar Genel Merkez targfından ğıtılıyor ve geziğeki yi — Hiç merak etmeyin, bugün bus rada yapacağı konuşma Ankarada da. gıtıldı” diyorlardı. Bu şekilde, miting meydanlarında gazeteciler tarafından dikkatle izlen“ memek imkânını elde eden Demirel de, dağıtılan konuşmayı tamamen bir ta- rafa iterek, istediği öivri sözleri İste diği şekilde sıralıyor ve bol bol alkış topluyordu, Gazeteler İse mitingdeki ile uzaktan yakından ilgisi bulunmıyarz bu yuvarlak lâfları çok def konuşma güzetecilere bu Demirel konuşuyor Ama ne diyor? telâşlı Ve ısrarlı bir hale «-— Peki, koy be kardeşim! isli lah bunun bir karşılığı yoktur” diye- rek kadehini mai bir gazeteci, şu ewe Demirele #ekreterlik yapan, onun nutuklarını geceyarıları onunla bir- likte hazırlıyan bu “gazeteci”ler, De- mirelin Allahlı, Peygamberli sivri lâf- larının basına geçmemesi için de el- lerinden geleni yaptılar, Bunun için tam bir şarklı kurnazlığına sapıldı ve -Demirel ile birlikte- şu usul uygulan- dı: Gece otelde Demirel Ve sekreterle- ri yuvarlak ve mutedil konuşmalar hazırlıyor ve sabaha karşı bu konuş- diye yayınladılar, uğuru Lİ ayi Antepte o karşılandı, Bu karşılamada bir tek aksaklık ra e vE er mem 9 Ekim 1965