— Hatıra getirilmemesi gereken ham hayal — ankayânın “Karıştırıcı Adam”, gelmeyeceği vey» gelemeyeceği inan- cini besleyenleruendir, Fakat Çanka- yanın Genel Sekreterinin en fazla korktuğu ihtimal de, İsmet İnönünün amm bir CHP Pe veya de iki Bu Zeytinoğlu şimdi, daha s6- çimler yapılmamışken, AP'nin De- mirel tarafından temsil edilen “Tüc- car Klübü İdarecileri Grupu”na ve onların dışardaki desteklerine -bü- ,Zenginler, tüccar, veti Hükümet” bilhassa T “«-- Yuhunuza yuh!” diye cevap AP Mslatya adayı Hamid Fendoğ- lu “Hamido- bu sırada yatıştırıcı bir Tol oynuyor ve etrafındaki AP'lilere; «-— Siz de yuh çekin, lan!” diye tavsiyelerde bulunuyordu, Artık olaylar hızlanmaya başlamış- tı, Halk karşılıklı olarak “Demirel çok yaşa”, “İsmet Paşa çok yaşa” diye bâğırırken, Bilgiç kürsüye çıktı. Önce mütedil ve yatıştırıcı bir konuşma tar zı tutturan Bilgiç, «RENE sinir- irsi hâkim olamadı v .— İsmet Paşanın dicikreii iş li ey diye başlıyarak sert itham lara girişti, Höparlör yine kesildi. Bir AP'li, çalışmayan mikrofonu eline aldı ve: — Namussuz Vali, alçak Vali! Bu genin yüzünden, hep senin yüzünden!” diye bağırdı. Hoparlör bağlandı, Bilgiç konuş- resipin menfaatlerinin kollanacağı- nın, CHP kanadı da Kkorunacağının teminatı olacaktır. O itibara, meş- hur düzen bozulmayacak, CHP de, reddettiği bu ,düzenin muhafızlığını yapacaktır Talihsiz. Zeytinoğlu (CHP'yi ve CHP'deki tesirli kuvvetleri hiç tanı- mamakta, galiba bu partiyi bir “ja- pon intihar uçağı” sanmaktadır, Zi- Nâsır Zeytinoğlu maya devam etmek istedi, CHP ve AP Mler birbirlerin; giriverdiler, Vali, Emniyet Müdürü ve Jandarma derhal duruma el koydu. Kavga dipçik yar- dımı ile önlendi ve 17 kişi -bunlar CHP'li ve TİP'li idi- nezarete alındı- lar, Bu sırada halk, Emniyeti yuhalı- yordu, Peygamberlerin yolunda AP'nin gövde gösterisi kafilesi ertesi gün Urfaya geçti, Hava alanında dikkati çeken, karşılayıcıların son de- retede fakir kılıkları idi. Bu fakirliğe karşılık, kurban kesme rekorunu urfa- ular kırdılar ve 17 koyunu Demirelin yolu üzerinde boğazladılar Bir gaze- teci, urfalıların, bir zamanlar Mende- Tes, topal deve kurban ettiklerini hatır lıyarak, karşılayıcılandan birine s0r- du: ««-— Deve kesmiyecek misiniz?” Urfa vüle iken Menderese deve kestiği için adı ““Deveci”? kalan, “Plân değil pilâv” sözünün müclidi Kadr E- ra, hele bu kampanyada memleket önünde vaziyetini almış ve tabii, bir belirli şekilde damgalanmış bulunan AP ile CHP'nin bir ortaklık kurıma- yı kabul etmesi demek, kendi kendi- ni reddetmesi demektir. CHP her halde bunu, becerikli Zeytinoğlunun İş adamı ortakları için yapmayacak ve bir sacayağın Demirel ve Zeytin- u ile birlikte üçüncü ayağı olan müteahhidin Mithat Paşa Caddesin- deki bürosunda yapı'an hesaplar çar- şıya uymayacaktır. Toprak Reformu ve Petrol Kanunu gibi seçim sonra- sınm en önemli iki konusunda birbi- rinden tam 180 derece farklı iki nok- tada bulunan iki partinin birleşme- si demek bu konuların yatması ve Eğer CHP, bu kampanyadaki vaad- lerinden sonra da reformları uyutu- cu kombinezonlara girerse, komü- ziyade karşısında bulu- nanlar bile gözlerini CHP'den başka yere çevireceklerdir. Bu, elbette TİP olacaktır. Pazar günü her seçmen bir husu- su bilerek sandık başında kullanmalıdır: APİ, ya CHP veya CHP'li olacaktır, Ona göre, bizzat Süleyman Demirel aklını başına #toplamalıdır. Kim bilir, ihtiyat'ı üstad belki de oyunu CHP'ye verir! Toğan, bu sırada karşılayıcıların ba- şında, ağzındaki bekçi düdüğünü öt- tünerek oradan oraya seğirtiyordu, Ga Zeteci, Eroğana aynı soruyu sordu Ve aa deve o kesilmiyeceğini öğ- Hava alanından doğruca Hazreti d gidildi. Bu 2i- yaret programa itina ile dahil edilmiş- ti, Tam, Demirel aiha girerken İ- fi bağırdı: — Abdestsiz la girmesin!” Pi irkildi, kısa bir süre tered- düt etti, sonra sağ ayağı ile ve bismil- lah çekerek dergâha girdi. Kürsüye giderken AP Genel Başka nını urfalılar “Paşa, Paşa” diye kar- şıladılar, İlk konuşmayı Kadri Erogan yaptı ve: «-— Kampanyamızı pazartesi günü makam-ı İbrahimde açtık, Bir ruh ça- ğırıyor AP'yi,, O ruh, makam-ı İbra himde toplanın, diyor” dedi. Daha sonra konuşan Demirel, Ur- fanın su dâvasına temasla, kendisinin yağmur duası yapılan bir bölgenin ço- — İz — eri 9 Ekim 1965