© Komünizmle mücadele ? Elbette ! Faşizm usulleri ? Asla | Lp # ürkiyenin jeopolitik bakımdan dünyanın nazik bölgelerinden bi- ği rinde bulunduğu O memleketimizde e dışarda hiç kiro # nin meçhulü de- » dildir, Etrafımızda iki zıt idenloji- “ Bin çarpışmakta olduğu da herkesin malümudur, Bu bakikatların yanın. da bir başka hakikat, komünizmin hemen asla ön kapıyı vurarak gir- mediği, dalma arka kapıyı veya pen. : cereyi tercih ettiği, evin içinde ken- , isine arzuladığı arka kapıyı veya , pencereyi açacak yardakçılar temi- ismine çalıştığıdır. Komünizmin takti- ğ bir sir olmadığından, bu metod. lardan haberdar olanlar elbette ki * muteber Zafer gazetesinin muteber i bu erkân kadar kültürlü, gözü açık ve memleketseverdi>, Buna, rağmen “ Çalışma Bakanı Mümtaz Tarhanın #”nin ve “Tauas (o Tenekeci, Sobacı Ye Kalâycılar Cemiyeti Reisi”nin tel graflârını dahi neşretmesi bu umu. mi ademi tasvibin bizzat İktidar or- ganinın acıktı itirafı- ww Jem. şeyden: evvel bir noktayı mel ittihaz ağ Komünizmle mücadele Türkiyede yeni bir husus değildir, Komünizmle daima mücadele edilmiş- tir. Ama, çok partili hayat içinde bu mücadelenin iki usulü olmuştur: Dün DP. ve bugün AP, tara- fından ve yapılan usul ile aklı başında kimselerin gösterdikleri usul, Aşağıda bulacağınız ve sanki bugün yazılmış gibi d 6 Nisan 1957 tarihinde çıkan 152, sayısında yayınlanmıştır. göstermesi bi bakımından ibretle ok Bilinen jeopolitik durumumuza rağmen, cemiyetimizin bünyesi itiba- riyle Türkiye, hiç bir zaman komü- nizm için ideal vasat olmamıştır. Bu yüzden beynelmilel komünizm en a- ğır toplarını bizden baska istikamet- lere tevcih etmiştir. Böylç ağır bir topçu ateşinin altında bulunan mem. leketlerde dahi Kremlinin sapık ide- olojisinin rus orduları olmaksızın muvaffakiyet kazanamadığı ortada- dır, İste Fransa, iste İta'ya, iste Yu- nanistan,. Oralarda bu âfetle nasıl mücadele edildiğine söyle bir bakmak, hakiki ve muvaffak panzehirin ne ol. duğunu hemen belli eder: İşçi sını. fına, kendi memleketinin ve kendi menveketinde hüküm süren demok- ratik . rejimin komümist rejiminden iyi olduğunu telkin etmek, Simdi, hangi demokrasi komü- nizmle mücadele edeceğim diye işçi- ye grev hakkı vermek istememiş, hangi demdkrasi sendikalarla ve “ dikacılarla uğraşmış, hangi demol| rasi yuvarlak lâf ardan ibaret imi lar sıralıyarak tehditler savurmuş- tur? Müteber Zafer erkânını bir vk misal vermeye davet ediyoruz Ama “Komünizmle mücadele” kisvesi al- tında bu yolu tutan devlet adamla- rin aklievvel erkânı dahi bu zevatın sampiyonluğunu (yaptıkları rejimin demokrasi olduğunu herhalde iddia etmiyecektir, Komünizmin sizmaları için uygun vasat, işçi sınıfının tazyik altında ta- tuldu. yazmaktadırlar, nizm, bir aksi'âmeldir, Onunla en iyi mücadele usulü, işte bu yüzdendir ki bir aksiilâmele zemin hazırlamaya cak sartları yaratmaktır. Eğer XIX. asır kapitalizmi çalışan sınıfa karşi öylesine haksız davranmasaydı, Marx mürid bulmakta cek zorluk çekerdi. Eter XX, asrın başında Romanoflar Rusyadaki çalışan kitleri insan hak- larına samimi surette kavuştursalar. dı, meşhur Ekim İhtilâlinin muzaf- feriyet sansını sağlamazlardı. Bunlar, hiçbir demagoijiye tahammülü olma- yan basit fakat esaslı hakikatlerdir. Komünizmin ağır topçu atesi ol —.ş m m uran yazı AKİS'in tam sekiz sene evvdİ, Yazı bugün, bir zihniyetin devamını unmalıdır, tında bulundurulan demokrasilerin şimdi bu ideolojiye karşı muvaffaki. yetle savaşabiimeleri, o basit haki- katleri gözden uzak tutmamaları ne- ticesidir, Tarih şahittir ki dünyanın bir tek cemiyetinde bile, grev hakkı- mın kabulü o cemiyette komünizmi hâkim kılmamıştır, Bir tek cemiyette sendikalizmin, -hattâ ehil olma- yan ellerde-, gelişmesi o cemiyeti ko- münist yapmamıştır, Bir tek cemi- yetin, üniversite (muhiti sosyal dâ. valarla alâkalanmaya başladığı gün kemünizme karşı zırhı delinmemiş- tir, Bilâkis, her yerde komünizm işte önlenmiştir. Oralarda grevi, : cemiyeti 0- faşizmin- kolları arasına atarsınız. Demokrasiyi sanki biz keşfediyor. muşuz, sanki insan haklarının Kris- tef Kolombu bizmişiz gibi davranma - mız neticesinde demokrasiyi de, in- san hakların da ne hale getirdiği. miz ortadadır, Çalışma Bakanı şim- di, sanki komünizmle mücadeleyi la- boratuvarında keşfetmekle (o meşgul- dür, Bütün dünya aptal, biz akıllı. yız! Buna inanacak yerde, Zaferin tavsiye ettiği usullere Batrıların ni- çin iltifat etmediklerini araştırmalı- yiz, Grevi yasak edersin, sendikalara istediğin biçimi verirsin, sosyal dâva- ların üzerine vukufla eğilen üniver- site mensupları aleyhinde takibata girişirsin; böylece de komünizmin sız. masınt önlersin! Hayır. Herşey gös- teriyor ki o takdirde ya Komünizm şahlanır, ya da onun kadar berbat olan faşizm gelin yerlesir. Zaferin amerikalıları şahit gös- termesi de, pek basit bir manevradır, Amerikada komünizme karsı şiddetle mücadele ediliyor; onun “sızma”ları «amerikan usulü hayat” olduğuna ev. velâ inandırılıyor, “Amerikan usulü hayat” grevi olan, sendikası olan, in- san haklarına saygısı olan hayattır. Eğer dünyada “Türkiye başka; ona sadece kuvvetli idare lâzım; isçi dü- vası orada ne oluyormuş; mühim jee politik bölgesinde Türkiye bir kale ol- sun, o kadar" diye düsünen bir ameri kalı varsa, kendisi yer yüzünün 1 nu- maralı apia'ıdır, Sağlam kaleler, hür riyet içinde mütesanid ka'elerdir amy ——... sa > 2. Ekim 1965