— | ali lığd, Seçim kampanyasında bir parti için esaslı bir görev, kendi inancına göre, seçimlerde su veya bu netice alındığı zaman memleketin nasıl bir istikbali olacağını seçmenlere önceden, peşinen söylemektir, Parti der ki: Bakınız, iktidarı ben alırsam şöyle, şöyle, şöyle olacaktır, Yok, iktidar şu partiye verilirse bunlar böyle, böyle, böyle yapacaklardır. Ona göre düşününüz ve oyunuzu basiretli bir şekilde kullanınız. Bunda kızacak bir şey var mı? Ama, seçim kampanyası başlayıp ta CHP, Genel Başkanı İsmet İnönü bütün ağırlığıyla, tecrübesiyle ve daima doğru çıkmış teşhisini koyarak bir AP, iktidarının idaresine memleket verilirse en kısa zamanda nelerin ola- cağını hatırlatır hatırlatmaz A.P/ye adanmış kalem- lerden bir feryattır yükseldi : Ovo, İsmet Paşa tehdit edi- yor! Nedir İsmet Paşanın söylediği? İsmet Paşanın söy- lediği şu: Sekiz aydır iktidardadırlar, Eski demirkiratın mirasını paylaşmak gayretinden başka esaslı hiç bir ça- baları olmayan bu siyaset adamları sekiz aylık müddet içinde neler yapmaya istidatlı olduklarını birer birer gös- termişlerdir. İsmet Paşa boş konuşmuyor da, Zira, her biri misale dayanan ihtimalleri güzel güzel sayıyor : “Gene Radyonun iktidarın basında bulunanların gözü kapalı sözcüsü clması, gene hiçbir devlet memuru- nün, umum müdürün, hiçbir valinin kendisini emniyette hissetmeyip bir parti başkanının hışmını, denklerini bağ- lamiş halde beklemesi, gene fikir adamlarının, gençlerin takibi (o kapinizin önünde hazır durmaktadır. Bugünkü bağımsız Hükümet Başkanının gayretleri karşısında bu kadar kendini gösterebilen ters cereyanlar, partizan par- tilerin kendilerini tamamiyle serbest zannettikleri günde | ya tek başına, ya bir kısmı ile her marifeti yapmaya ça- lLışacaklarının işaretidir. Gene işçilerin di'ekleri çabuk yol- dan ölümle karşılanabilir, gene ticarette serbestlik far- faraları ortalığa salınarak enflâsyon ve vurgun devri nçı- labilir, Memleket Kalkınması için çok çalışma, her türlü israftan dikkatle sakınma gayretleri lüzumsuz vesveseler sanılabilir *» Sonra, görevinin ne olduğunu da bhulüs ile söylü- yor : “Benim görevim size bu ihtimallerin geçmemiş o'du- gunu ve bu ihtimallerin geçmesi için seçmen vatandaşın cy'unu dikkatle kullanması gerektiğini söylemektir. Hu- zur bir daha bozuldu mu artık tamir olür mu olmaz mi, kimse bilemez Böyle bir maceraya seçmen vatandaş mü- saade etmemelidir.” Hadisede anlaşılmayan nokta, İnönüniün bu makul ve üstelik lüzumlu davranişma neden hiddet buyurulduğudur. Seçmen vatandaş bakar: Aaa, sahi, radyo bunların biş- mından ancak Ürgüplünün direnmesiyle kurtuldu da, adam ortaklarıyla bu yüzden kötü &işi o'du, Yaa, Petrol Ofis ile Etibankın Umum Müdürleri az kalsın, eğer bir kaç Bakan karşı çıkmasaydı, bir Mehmet Turguta feda edile- ceklerdi, Bu Mehmet Turguta bir cübbe verdiler diye genç- ler takibata maruz birakılmamış mıdır ve işçi merkezleri basılmamış mıdır? İşçi dilek'eri, bu iktidar daha Kurulur kurulmaz Zonguldakta, en basiretsiz'şekilde ölümle karşı- Kampanyaya Bakarken Metin TOKER lanmiş midir, karşılanmamış mıdır? Ya, “ticarette ser- bestlik farfaraları?” Vergilerin artık açıklanmaması ge- rektiği, servetlerin gizli kalması isteği A.P/nin seçim be- yannamesindedir. Pahalılığı sıhhat âlâmeti ilân eden kim- dir: Demirel değil mi? Bir zamanlar bir başkası da “Ispa- nağı satan da türk, alan da tirk, Pahaulanırsa ne çıkar?” demişti ve ıspanağı alanlarla yetiştirenlerden değil ama aradaki vurguncu, karaborsacı komisyonculardan her ma- hallede onbeş milyoner türemişti, Demirkırat vârisliğine gelince, bir tek gün AP'nin ağızından D.P.'nin meşrui- yet dışına çıktığı için baklı olarak devirildiğini duyan bir kimse olmuş mudur? “Bu, Anayasada yazılıdır” derler. Doğrudur, Yazılıdır. Ama, bir defa da sen söyle yahu! Ha- yır, Söyledikleri, 27 Mayısın intikamının alınacağı ve bu sefer, o İnkılâbı yapanların kırat arkasına bağlanıp önüne sürüklenecekleri mahkemenin başkanının bir çingene ol- mayacağıdır. Allah, asıl bu akılda ve m niyette olanların boyunlarını çingene hışmından korusun Şimdi, İnönü bu basit ihtimalleri Gölüne hatırlatıyor ve A,P/ye adanmış kalemler bağırıyor. Ne var bağıraşak? Adam görevini yapiyor, A.Ppliler de diyorlar ki: C.H,P, iktidarı alırsa Tükiye komünist olur! Çünkü İsmet Paşa komünisttir, arkadaşları komünisttir, onların dayandıkları kuvvetleri teşkil #denler- komünisttir, C.H,P. komünistiir, hepsi Moskovaya satıl- mışlardır. İnanan inanır, “Aman Türkiye komünist olma- sm” diye cyunu koşup A P.'ye verir, İnanmayan inanmaz, “Deli bunlar” der, sırtını dönüp gider, A.P,'nin, eğer ken- disi inanıyorsa, C.H,P.'ye oy verildiği takdirde memleketi komünist olma tehlikesinin beklediğini millete ““hulüs ie” şimdiden haber vermesi elbette ki görevidir. Nitekim AP, bu görevini yaparken, A,P.ye adanmış kalemler hiç bir ses çıkarmamışlardır, Açılan Kampanyaya bakılınca bugünden görünen, C,H.P>nin bir yandan, kendisine oy verilirse ne yapaca- ğını söyleyeceği, diğer yandan da bir AP, iktidarının na“ sıl yeni ve tehlikeli huzursuzluklar doğuracağına seçmenin dikkatini çekeceğidir. A.Pnin de iki silâhı kullanacağı anlaşılmaktadır: Biz D,P.'yiz ve CH.P. komünisitir! Dik- kat edi'irse &olaylıkla farkedilecektir ki A.P. “30 milyonun hükümeti olacağız”, “milli irade vasilik kabul etmez” gibi yuvarlak lâfların yanında ciddi hiç bir söz söylememekie- dir, Bu, kampanyada, C.H,P.yi ve onun ağır topu İsmet İnönüyü kuvvetli hale getirmektedir, zira bir A.P. iktida- rının memleketi nereye gölüreceğinin kendiliğinden deli- Nini teşkil etmektedir, sinirlilik bunun neticesidir, e elinilmez bi be GEM tuttuğu yoldan İsmet Paşayı ve partisini İsmet Paşa ve partisi, erkeğiyle ve bilhassa kadınıyla türk halkı- na şu suali soruyor: Bugün bir huzur kurduk. Daha iyisi olurdu, deha fenası olurdu, Şuna kararını ver: Bu huzur devam etsin mi, etmesin mi? , Sua'i soran sesin 1965 Türkiyesinde derin akisler yap- mayacağını ve bir beygirin peşinde kütlelerin gözü kapalı, bile bile, tekrar karışık günlere gitmeyi kabul edeceğini insan kolay kolay düş 25 Eylül 1965