25 Eylül 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

DIŞ GEZİLER fazla para Kazanırlar,. “©— Vergisini alırsın.” “— Ne kazandığını nasıl tesbit ede- rim?” - “Taksilerin saati var, Kendi şo. förlerinden nasıl hesap alıyorsun?” » , Nihayet: : «“— Oyzaman haksızlık olur Bun- lar. devlete bağlı taksi şoförlerinden dahâ yök kazanırlar” değiler “- Haa, dedim, Tamam. Demek ki devlet taksi şoförüne emeğinin gerçek karşılığını ödemiyor, Yani, insanın in- sanı istismarı yasak olan Sovyetler Birliğinde devlet psa izi gücüyle ve 2leni istismar ediyo! Oğonşisran silktiler *s Devlet Zaten halkındır. Sov- tler Birliğind, milli gelirin tamamı rejimlerin okatılıkları azalıyor Ve mümkün olmayacak gibi görünen müm- kün olüyor, dinin kaidelerine aykırı sayıları hareketler, “hârösie” denilen davranışlar artık bu gözle görülmü- yor. Moskoövada akşam, bizim elçiliği- miz mensuplarından birinin, Sadi'nin evinde Tus Ve türk ahbaplar toplandı- gımızda onların bizim yanımızda bir- birleriyle şakalaşmalarımı, birbirleri. ne takılmalarını ve tabu sandığımız konulardaki serbestliklerini gördüğü- müzde Sovyetler Birliğinde çok şeyle- rin değişmiş olduğunu daha iyi anla- dık. Büyük Gazeteoller Birliğinin Ge- nel Sekreteri, Komünist Parti üyesi Aleksandr Çemişof da aramızdaydı. Ona “Ooo, tabii siz partililer,.”, “Bo- Yaz güneşi altında Moskova Komünistlerin antikomünist fıkraları halka aittir. Onun için bu, bir cepten alıp ötekine koymaktır,” “« — Durun, durun dedim, Bu, rejim üzerinde bir tartışmadır. Bahçesinden aldığını satıp paraya çevirmek hakkı- na sahip olan sovyet vatandaşının otomobiliyle neden yolcu taşıyıp para kazanafnayacağını » izah etmez bu. Ben sizdra onu soruyorum,” Görçek şudur ki bu dediğim belki yakın bir gelecekte mümkün olacak- tır, Bugünkü Sovyetler Birliği bun- dan otuzbeş yıl önce bir sovyet va- tandaşıma tarif oOed'ilseydi, bugünkü hakların gerçekleşeceği söylenilseydi ihtimal ki o da gözlerini, İrkutskta Benyaminin benim karşımda (açtığı gibi açar, işittiklerini dahi hayra yor- maktan çekinirdi. İmkârnlar arttıkça —— 26 ru değil bu, Çermşof yoldaş şerefli partimizin kiymetli bir mensubudur”. “Bay Çernışof! Komünist Part! üye- sl.” diye lâf atıyorlardı. İçlerinden bi- rt “Bakın, size partililer one kadar meşguldür. anlatayım” dedi ve bir fıkra. söyledi. İvan parti üyesiymiş, Nikola döğil- miş, İvan Nikolaya dermiş k “— Nikola, hayvan gibi yaşıyor- sun. Dünyada hiç bir sey bilmiyor- sun. Söyle bakalım, Marks kimdir?” MASA düşünmüş, düşünmüş : «<< Doğrusu, bilmiyorum..” cevabı- n ea) “«- Gördün mü? Eğer partili olsan Ye partinin toplantılarına her akşam muntazam devam etsery Marksın kim olduğunu bilirsin Peki, ya Engels AKİS kimdir?” “«— Engels mi?” Nikola ensasini kaşın “— Onu da EE um, yahu.. İvan ders verir gibi : “- Yaa,. demiş, Eğer partili olsan Ve partinin toplantılarına her akşam / muntazam devam etsen Engelsin de kim olduğunu bilirsin ” Bu sefer Nikola sormuş: “ İvan, sen ki her şeyi biliyor- sun. söyle bakayım Petro kimdir?" ““- Petro mu? Petro!, Petro!. Hayıı Petronun kim olduğunu bilmiyorum Nikola gururla : *«.- Gördün mü .demiş, Eğer pa tl olmasan Ve partinin toplantıları- aa her akşam muntazam gitmesen BOL kim olduğunu bilirsin,” — Peki, kim bu Petro yahu” “-—- Kim olacak? Senin karının dostu!” Odada k&ç sek, başta parti Çemişof. hepimiz Kalıla &altıla gül dük, H'kâyeyi anlatan bir rus dipio- mat olduğu için biraz sonra 0, inti- kam olarak rus diplomatlarının “ka falılık"ına dair bir fıkra nakletti Diplomat Popof Parise tayin edil- miş. Fransız başkentinde ilk akşamı, Eh, fransız başkenti de mâlüm, Felek- ten bir akşam çalmayı tasarlamış, A- ma, gel gör kİ lisana kitakso, Champs- Elysöes'de bir Kahveye olurmuş, bir kadınla gülüşmüş. biraz sonra yanına . Cebinden bir defter çıkarmış. kadınla bir erkek Tesmi yapmış, Kadın “Oui” demiş. Kolkola çıkmışlar, Biraz yürüdükten sonra defter tekrar çıkmış, diplomat İn bir lokanta resmi çizmiş, Kadın demiş. Lokantaya girmi işler, masâya 0- turmuşlar, garson listeyi getirmiş Diplomat Popof gene defterini çıkar mış, bir şampanya Şişesi resmi yap- mış. Kadın “Oui” demiş, Şampanya- lar da gelmiş, Yemişler, içmişler, mah- murlasımışlar Kadın elini uzatıp dip- lomat Popofun cebinden defteri, ka- lemi almış, bir yatak resmi yapmış Yatak resmini görünce diplomat Po- pof kadının yüzüne hayretle bakmış ve kendi kendine rusça mırıldanmış: kişiy bir - Vay köpoğlusu, babamın mobil- vacı olduğunu nasıl anladı, yahu!. Yen! kahkahelar eskileri takip et- Bununla, tüm Sovyetler Birliğinin bir fransız şansoniyesi haline geldiği. herkesle ve her şeyle rahat rahat eğ- lenilip “tenkitlerin serbestçe yapıldığı sanılmamalıdır. Hintlilerin İngiltereyi e e 25 Eylül 1965