AKİS olarak 50 kadar milletvekili çıkara- calardır. Partililerin davranışları bu propagandaya paralej hale getirilmiş- tir. Sloganlarının en tesirlisi ise, onlar- ca, “AP'de birleşiniz” şeklinde olanıdır, Bu propagandaya nazaran, memleket messfelerinin koalisyon hükümeti ile halledilemiyec&ği artık belli olmuştur, Hükümeti tek bir n kurması zorunludur. Bu hükümet, AP hükü- meti olmalıdır!. Tencerenin kapağı Bu propagandanın tamamlayıcısı ise, “İktidara gelirsek neler olacak, Nne- er!” anlamını tasıyan ve aMık ima ınırım çoktan aşmış bulunan davra- uslardır, Messlâ '“kir atın sembol o- larak kabul edilmesi, aday listelerinin ilk sıralarının 1960 öncesi simalarla oldurulması, 27 Mayısın getirdiği ye- niliklere yöneltilen ısrarı saldırılar; partizanca tayin eğilimi hep bu davra- nışlardandır, Hatta, bu yoldn o kadar hızlanmışlardır ki, 77 Mayıs Anayass- IB sını Ve böylece, ta- ni dahi ifade etmeye başlamışlardır. A.P. Başkanlık oDivanı üyesi Dr. Vedat Ali Özkan, haftanın başında, bir AKİS muhabirinin: — Anayasayı değiştirmek niyetin- de misiniz?” sorusuna imalı bir gülüm - semp İle şu cevabı vermiştir: — Oraya hiç dokunmak isbemiyo- değiştireceklerini mamen D.P, devrini geri getirecekleri- TTA OL LER ruz,” Ancak, Özkanın dokunmak isteme- diği bu konu, AP'li basının çoktanberi üzerinde durduğu, bellibaşlı konular- dan biridir Meselâ Son Havadiste Orhan Seyfi Orhon şöyle demektedir: “Bizim. eski Mecellemiz bile islâm hukukunda zamanın değişmesi ile hü- kümlerin değişeceğini kabul ediyor, Üzerinde fazla durmaya hacet yok, biz- zat 27 Mayıs Anayasası kendisinin ng sıl değişeceğini anlatıyor..." İşte, AP'nin, iktidarı almak için dağıttığı vaad budu:: Zamanı değiştir mek! Gönlünde yatan arzu, saatleri ve takvimleri 26 Mayıs Persembe 1960'a kadar geri almak ve o zamanı tekrar İsmet: İnönü "Türkiyenin, türk (toplumunun men- faatine çalışan siyaset adamları ve siyasi tesekküllerie bunun aksi karaktere sahip o sivaset adamlarını ve siyasi teşekk$lleri otanmak icin vanılmavan bir ölçü mevcuttur, Kim, yabancı devletlerin temsilcileri, bizim büyük iş adamlarımız ve meşileket- teki yabancı sermaye (çevrelerinin ücü tarafından da tutuluyor, arzula- nıyor, işbaşına getirilmek isteniliyor- de çalışmadığına kalıp kolaylıkla ba- sılabilir Bu kimse veya bu teşekkül vatan haini olmayabilir, Belki bu ka- rakter onun hıyaneti değil de gafleti A, sa onun Türkiye, türk toplumu lehin- Ölçü veya dalâleti yüzündendir, Ama ger- ücü Ere da kimse ve bir siyasi teşekkül bize ya- , (ürk valamdaşı etrafına bakmalıdır ve bam hususlara mim koymalıdır, Büyük devlet temsilcile- rinin İsmet Paşaya ailerjileri vardır. Sadece bugün mü? Türkiyenin çok müşkül olmayan her anında İsmet çirmesi için onusla adeta bir müta- reke yapmışlardır. Ama daima, Tür- kiyenin bir başka tip idareci elinde olmasını arzulamışlardır, İstanbulun bir belirli çevresi için- deyseniz -#üyük iş çevresi, zenginler- derhal görürsünüz ki etrafınızdakile- rin yüzde doksanı C.H.P.ye karşıdır. C.H,P>nin iktidara gelmesin; o jste- memektedirler, CH,P#nin icraatını tutmamaktadırlar, CHP. idaresini kendi menfaatlerin, uygun bulma- maktadırlar. İsmet Paşaya saygıları vardır, İsmet Paşayı takdir etmekte- dirler, Hattâ İsmet Paşayı sevenleri mevcutdur, Ama ailevi veya hususi, bazen maziye dayanan bağlantıları. sebepleri yoksa bunlar seçimlerde erdir. den dışardaki sermaye çevrelerine, bu çeşit hiç kimse İsmet Paşayı iste- memekiedir, CH.Pyi tutmamakta- Süleyman Demirel dır, Bir C.H.P”li Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Mobil için kâbus- tur, Hattâ Coca-Cola CHPli bir Maliye Bakanını arzulamaz. Bunlar işlerini İsmet Paşayla, CHP, ikti- darıyla kolay yürütemeyeceklerinden emindirler, Tecrübeleri ortadadır, teş hisleri ortadadır. battâ şahıslar ve müesseseler hakkında tuttukları üik- katli dosyalar Seçimlere giden Türkiyede bu üç grup t şanın ve CHP'nin kimin ve hangi siyasi teşekkti'tin ya» nındağırlar, bunu söylemeye her halde lüzüm bile yoktur | Ümmi. 11 Eylül 1965 —