Fuat Köprülü için Menderes Meclisten özel kanun uzun çıkarttı ve Köprülü süren tereddütlerinin ce- zasını böylece oçekti. Halbuki Köprülünün eline - yap bugün böyle bir ismi ne anan vardır, ne de belki hatırlayan. ta Alakant daha sonra, çıkarılan kanunlara rağmen Muhalefet Partileri işbirliği yaparlar- sa seçim sonuçlarının tanınmaması için gerekli zemini hazırlayacak sözleri bile söyledi. Havanın değiştiği sadece İsmet Paşanın resmi davetlere artık çağırılmaması ile anla- şılmadı. İsmet Paşa Ağustosun sonunda, İs- tanbuldan Ankaraya gelirken Karstaki bir il kongresinde bulundu. Karsta görülmemiş gü- venlik tedbirleri alınmıştı. Hava alanı yüzlerce polis tarafından doldurulmuştu. Polisler halkı ismet Paşadan uzak tutmakla görevlendirilmiş- lerdi. Kongre salonu da kordon altındaydı. Bahar Havası günlerinde İzmirde bambaşka bir tertiple karşılaşmış bulunan İsmet Paşa tebessüm etmekten kendini alamadı. Seçim sat- hı mailine girilmişti. D.P.de o tarihlerde seçimlerin öne alınıp alınmaması tartışmaları yapılıyordu. Devrin bir başka tâbiriyle, “nabız yoklaması” için bir takım D.P. milletvekilleri yurdun dört köşesi- ne dağılmışlardı. Bunlar Ankaraya, nabzın hiç de iyi atmadığını görerek, anlayarak döndüler. Tabii bunlar secimin bir yıl önce yapılmasının şiddetle aleyhindeydiler. Seçimleri şahsen kay- 200 ketmeleri son derece muhtemeldi. Denizdeki ba- lığa tamah etmektense bir yıl daha beylik sür- mek daha akıllıca olacaktı, Üstelik Anayasa seçimlerin bir yıl da ertelenmesi için İktidara imkân vermiyor muydu? Buna mukabil Mende- res iyimserdi. Mevcut hava içinde, bazı kanun oyunları da yapmak suretiyle ve D.P. teşkilatı bilinen seçim marifetlerini gösterirse iktidarı muhafaza edeceği kanaatindeydi. Belki bir fire verilecekti. Ama dört yıllık bir devre daha ga- ranti edilecekti ya.. Dört yıl sonra Allah kerim- di. D.P. içinde bu tez galebe çaldı. Daha D.P. Büyükleri Ankarada bunun tartışmasını yapar- larken İsmet Paşa Karsta, seçimlerin öne alı- nacağını açıkça söyledi. Bu, bir çok” D.P. mil- letvekilinde endişelerin daha da fazla art- masına yol açtı. Demek ki İsmet Paşa er- ken seçim istiyordu. Demek ki İsmet Paşa kendini kuvvetli görüyordu. Demek ki orada. buryda D.P. seçimleri kazanamayacaktı. De- mek ki belki kendileri yeniden milletvekili seçi- lemeyeceklerdi. Nitekim seçilemeyenler çok oldu ve bunlar bu sayede hem Yassıadaya git- mekten kurtuldular, hem ds sonradan, cesaret- leri gelince, A.P. aday listelerinin süslerini teş- kil ettiler, Seçimlerin öne alınacağının anlaşılması D.P.'den istifaları hızlandırdı. Orhan Köprülü çekildi ve Hür.P.'ye girdi. Onu, Baba Köprülü takip etti. Fakat o, tabii geç kaldı. Menderesin Seçim Kanunundaki tâdilatı -o maddesi Köp- rülüyü istihdaf ediyordu ya..- Fuat Köprülünün aday olmasına imkân bırakmadı. Muhalefet Partilerinin 3 Eylül için Ankü- rada kararlaştırdıkları toplantı bir gün geç ya- pıldı. Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu bir yerlerdey- di, gecikti. Tabii bu, D.P. de bir takım ümitlere ve spekülasyona yol açtı. İşte, İşbirliği bozul- muştu. Zaten bu “siyasi ahlâksızlar” böyleydi. Halbuki ârıza, sahiden bir teknik ârızay- dı. Karaosmanoğlu sahiden gecikmişti. Tefsir- leri görünce o da ayağını çabuk aldı ve lider- ler bu defa Ankarada, C.M.P. merkezinde top- landılar. ardan ciddi bir program çıktı. 1957 Eylülünde Muhalefet Partilerinin hazırladıkları programı okuyanların bu prog- ramın 1960'dan sonra tatbik edildiğini ve ger- çekleştirildiğini farketmemeleri imkânı yok- tur. Bunlar, milletin de arzularına tercüman oluyordu, zira konulan prensipler her yerde müsbet karşılandı. Meclis bir Kurucu Meclis gibi çalışacaktı ve rejimin yeni temellerini altı ay içinde attıktan sonra görevini bitmiş saya- caktı. Nisbi temsil kabul edilecekti, iki meclis kurulacaktı, grev hakkı verilecekti, hürriyet- ler kanuni teminat altına alınacaktı. Yalnız, bü-