18 Eylül 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

18 Eylül 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

XXV Biri yer, biti bakar ve tabij kıyamet kopar — Akrabâlara gene gün doğuyor, ama., -— Oüma gecesi kopan fırlina ve öküz ölünce ortaklar ayrılıyor — Bölükbaşı hapishaneden arkadaşlafina ne tali. matlar verirdi — Tahliye günü geliyor ve bizim etin kapısını açan beni tarımiyör., ” Osman Bölükbaşının tevkifi üzerine C.M.P. ta- rafından yayınlanan “Görüşmeye Davet” tebliği Muhalefet Partilerini bir araya getir- mekte gecikmedi. Aslına bakılırsa iki küçük partide de, hem C.M.P.'de, hem Hür.P.'de bir iş- birliğinin lüzumu kabul edilmiyor değildi. Ama bir takım küçük hesaplar, bilhassa Hür.P. yi teşkil eden “siyasi akademisyenler”in çalımlı tavırları neticeye varılmasını güçleştiriyordu. Nitekim C.M.P.'nin tebliğinden önce Hür.P. bir evvelki sonbahardakine nazaran daha munis, ültimatom edası daha hafif bir tebliğ çıkarmış- U, Fakat onda da bir takım ukalâlıklar yapılı- yordu. Halbuki C.M.P.'nin tebliği son derece basitti. Deniliyordu ki: Geliniz, oturup konuşa- lim! Ben o sıralarda hastahanedeydim. İsmet Paşa, ameliyatımda hazir bulunduktan sonra kayınvaldemle beraber bir kisa süre dinlenmek üzere İstanbula, Heybeliadaya gitmişti. Deniz: girmenin İsmet Paşanın sağlığı ve dermanı Üze- rinde inanılmaz bir müsbet tesiri vardır. Deniz banyosu alabildiği yıllar İsmet Paşa daha canlı, daha dinç olur. Onun için hepimiz, her yıl İs- met Paşayı İstanbula gitmesi iğin iknaya çali- şırız. İsmet Paşa bunu, Başbakan olduğu yıllar hariç, yaptı. Başbakanken, Başkenti birakıp İstanbula gitmeyi devlet ciddiyetine aykırı bul- duğundan en uzun kaçamakları hafta sonların- dan ibaret kaldı. C.M.P.'nin davetini yaptığı siralarda İs- met Paşanın önüne arkadaşları bir başka me- seleyi getirmiş bulunuyorlardı: Seçimlere gir- meli mi, girmemeli mi? Bu konunun ciddiyetle tartışıldığım hatırlıyorum. İsmet Paşa böyle tartışmalarda daima seçimlere iştirak taraflisı lurdu. Şartlar ne kadar ağir olursa olsun ni- hayet seçim, İsmet Paşanın nazarında iktidarı değiştirmek için tek çareydi. Aksi tezi tutanlar İktidarın seçim güvenliğini kaldırmış olduğu- nu, şiddet tedbirlerini her gün arttırdığını, se- çimlerin ancak “göstermelik” olabileceğini ha- tırlatırlar, C.H.P.'nin bu çeşit bir oyunda figü- ranlık rolünü sırtlamasını istemezlerdi. Ö yaz, günün birinde C.H.P.'li Halil Sezai Erkutun “devlet büyüklerine söğdü” diye Ereğlide bir zabitla tevkif ödilivermesi (seçimlerde C.H.P, sözcülerini nenin beklediğinin işareti sayıldı. Allahtan bir iyi hâkim bu münasebetsiz tevkifi kaldırdı da öyle bir yol açılmadı. ismet Paşanın seçinilere iştirak arzusunda bir prensibin tesiri bulunduğu muhakkaktır. Daima meşruiyetçi olmuş bülunan İsmât Paşa için seçimler meşru iktidara giden meşru yol- dur. Ama bunu safdillikle karıştırmamak lâ- zımdır. Bu, daha ziyade bir takdir meselesidir. Hangi şartlar bir seçimi gayrımeşru hale geti- rir? İsmet Paşa o tarihte, şartları bir seçimi gayrımeşru hâle getirecek ölçüde vahim say- madığından dolayı seçimlerin boykotu aley- hindeydi. Ama bu şartların bulunduğuna İran- dığı gün, meğhür grenibi elbette ki İsmet Pa- şayı illâ seçimlere girme taraflısı bir kimse ha- line getirmeye yetmeyecekti. O yaz, C.M.P.'nin daveti üzerine C.H.P,, C.M.P, ve Hür, P. temsilcileri Heybeliadada Ma o in P.'yi İsmet Paşa, xa Gülek ve Turgut Göle, C.M.P.'yi Fuat Arna, Ahmet Bilgin ve itidalli Nuredin Ardiçoğlu, Hür, P.'yi de Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu, Enver Güreli ve İbrahim Öktem temsil ediyorlardı. Bumlar- dan İşbirliğinin lüzumuna inanmayanlar veya kendi partilerinin “kazık yediğine inananlar Göle, Bilgin ve Öktemdi. Fakat başta, ötekile- rİR ağırlığı galebe çaldı. Zaten, liderlerin İs- met Paşanın evinde toplanmayı kabul etmeleri başlı başına bir oyumuşakbaşlılık idi. Bunda, Bölükbaşının hapishanede olmasinım rolü bu- lunduğu da ala O olsa idi mutlaka, ; bir toplantının da kendi kaldığı Sirkeci Çitek Palas Otelinde yapılması için ısrar edeiy ve bu- nu “büyük liderlik”in şanından sayardı. Kara- osmanoğlu ile Arnada bu tarz bir küçüklük kompleksi: bulunmadığından dolayı heyetler Heybeliadaya gitmekte mahzur görmediler. Hattâ daha ilk toplantıda başkanlık mevkiine 197

Bu sayıdan diğer sayfalar: