nın kadife sesini titreten genç ve zen- gin dul Süeda Albayrak, yaz tatilini Fa ea geçiriyor, eski oBakamlardan Osman Kapanı ile de çok dolaşıyor. mantik pozlarda görenler yalnız kalpler'in o buluştuğunu ( söylüyorlar. Süeda Albayrak bu yaz, Çeşmedeki pantalon modasına bile uydu, İstanbu- la dönmeğe de pek niyeti yok. Anka- raya gelip opera galalarına ogidecek- miş, opera sanatçılarıyla Çeşme plaj- larında başlayan arkadaşlığı kış ay- larında da devam ettirecekmiş. oYal- nızlığım Osman Kapaninin arkadaşlı- ğıyla unutuyor ama, operacılara da büyük sempatisi var!. Cenevrede balayı Dışişleri OBakanlığı Siyasi Plânlama Dairesi Umum Müdür Yardımcısı Oktay Cankardeş bekârlığa veda etti, Nedret Künçer ile evlendi. Yeni evli- ler balaylarını Cenevrede geçirecekler. Oktay Cankardeş Cenevre Konsolos- luğuna gidiyor. Siyasi (o Plânlamadan sonra konsolosluk biraz pasif bir gö- rev ama, balayı için hiç de fena değil. Garip bir tesadüf, Dışişlerinin ikin- ci Oktayı Oktay Aksoy da Cenevreye gidiyor. Benkü Aksoy bu tâyine se- vindi mi acaba? Orta Doğu Teknik Üniversitesindeki (görevinden — ayrıl- mak genç kadını üzmüş olabilir. Zira çalışan kadınlar, evde oturmayı, hele bir diplomat eşi olarak kokteylcilik oy- namayı göze alamıyorlar. Genel Sek- reter Halük Bayülkenin eşi Valiye Ba- yülken bile protokol görevlerini ikinci plâna alıp çalışmaya devam ediyor. Babalar ve oğullar Çankırının yakışıklı senatörü Hazım Dağılı, Milli Savunma Oo Bakanlığı koltuğuna oturmasaydı, nikâh koltuğu na oturacaktı. Dağlı, bir avukat ha- nımla evlenmek için bütün hazırlıkla- rı tamamladı, evini değiştirdi. Fakat aksilik bu ya, müstakbel Bayan Dağlı bir kaza geçirerek ayağım o sakatladı. O iyileşip nikâh memurunun karşısı- na oturuncaya kadar Hazım Dağlı Ba- tan oldu, evlenme işleri de gecikti. Şimdiki halde, Milli Savunma Baka- nının oğlu babasını geçeceğe (obenzer Yağız Dağlı, İstantouldaki bazı parti- lerde bir gençkızla çok romantik poz- larda görünüyor. Ankarada başlayan bu arkadaşlık hayırlı bir sonuca va- rırsa, Yağız Dağlı nikâh masasına ba- basından önce oturacak, Dr. Ali Şük- rü Şavlının yalısı da güzel bir düğü- ne sahne olacak. 28 Ağustos 1965 Bir Mektup Derginizin 31 Temmuz 1965 tarihli sayısında "Tüli'den haberler" sütu- nunda şahsım hakkında bir yazı çıktığını Rizede yapılan seminerden dönerek dostlarımdan haber aldım. Bu yazı çeşitli yönlerden gerçeklere aykırı olduğu gibi beni tanımayanlar üzerinde fikri ve mesleki karakterim hattında şüphe uyandıracak bir nitelik taşımaktadır Bu sebeple sizden bir meslekdaş, bir aziz dost olarak yanlışların dizeldlimesim temin üzere delâletinizi önemle rica ederim I — Bahi iddiası ile omilletvekili gelen tekliflere karşı s konusu olan zada iki cami arasında binamaz kaldığım olmak için gösterdiğim çabaların bir sonuça u- laşmamasından son derece sinirli olduğum beyan edilmektedir. ben milletvekilliği için bir çabada bulunmak şöyle dursun, için teşvik lütfunda bulunan CHP'nin çeşitli Oysa ki beni adaylık sorumlu kademelerinden kesin olarak özür diledim, şimdiki halde ilmi mes- lekten ayrılma niyetinde olmadığımı ve herşeyden daha çok bu alanda da- ha iyi yetişme ve ilerleme kararında olduğumu beyan ettim. mın isabet derecesi CHP.'nin yetkili makamlarından ve özellikle Bu beyanı- kadın kollan merkez yönetim kurulu üyelerinden kolaylıkla tahkik edilebilir. 2 — Ayrıca bahsi yolunda hayli geliştiğim, geçen yazıda Alaylı bir dille benim <toplumculuk neredeyse eski toplumculara ders verecek duru- ma geldiğim" belirtilmekte, bu arada dost çevrelerinde konuştuklarımı du- yanların Yazarın dost çevresindeki kulaklarına bile inanamadıkları ileri sürülmektedir. konuşmalarımın uyandırdığı hayreti hangi metod ve vasıtalarla tesbit ettiğini bilmiyorum. Yalnız şurasını kesin ola- rak belirtmek isterim ki, gerek dost çevrelerinde, gerekse açık oturumlar- da, basında ve yayınlarımda savunduğum sosyal ve siyasi görüşlerde her- hangi bir değişiklik! olmadığını insaf sahipleri bilir ve takdir ederler. Toplumsal alanda savunduğum düşüncelerin temel beri Atatürk ilkeleri ile anayasa düzeninin esprit'si eskiden sağladığı temel hürriyetler, sosyal ve ekonomik hak Ve ödevlere dayanan sosyal hukuk devleti fikrin- den kaynak ve 'kuvvet olojiler ve siyasi almaktadır. Okuttuğum ders konusu içersine ide- fikirler de girdiği cihetle, her vesile ile nazizm, faşizm ve komünizm gibi aşırı akımların sosyal yapımız için yaratacağı tehlikele- re işaret etmekte olduğuma, beni dinleyenlerin ve edeceklerine emin olabilirsiniz. Hadi, hayırlısı! Sosyete edebiyatında adı çok duyu- lan genç kadınlardan Figen Mi- relin Paristen, koltuğunda bir diplo- ma ile döndüğünü söylemişlerdi Genç kadın, Ali Pastaerden ayrıldık- tan sonra yüksek okul bitirmeyi aklı- na koymuş, gazetecilik (o fakültesine devam etmiş, ikidebir Avrupaya gidip Paris modasını, St. Tropez havasını Türkiyeye getirirken bir diploma al- mayı da ihmal etmemiş. Fakat bu diplomayı kullanmaya vakit bulamı- yacak. Zira Bezmen ailesinden Halil Bezmen ile aniden nişanlandı, yakında da evleniyorlar. (o Geçirdiğimiz hafta yeni nişanlılar da bir parti verdiler, yakın arkadaşlarıyla bu nişan olayını kutladılar. Figen Mirel her zaman eg- zantrik elbiseleriyle dikkati çeker. Bu partide de pijamalı bir etek giymişti. Bu etekle rahat dansediliyor mu a- caba? Kısa etekliler dansta daha ba- şarılıydı da... okuyanların şahadet Doç. Dr. Nermin ABADAN Alışkanlık Eski devir Bakanlarından Emin Ka- lafat, Florya Deniz Klübüne otu- rup politika yapmakla yetinmedi. Ge- çen gün memleketi Çanakkaleye git- miş, orada da politika yapmaktan ge- ri kalmamış. oÇanakkale, Kalafatın eski seçim bölgesidir. Bu bakımdan, politik konuşmaları ağız alışkanlığın- dan olsa gerek. Fakat bundan hoşlan- mayanlar da var. Anayasa babayasa bir yana, Çanakkaleden yeniden aday- lığını koyan eski Basın ve Yayın Ge- nel Müdürü Muammer Baykamın se- çilme şansı yine suya düşeceğe ben- zer... Doğrusu istenirse, oOÖnümüzdeki seçimler çok enteresan olacak ve asıl mücadele partiler arasında değil, eski Demokratlarla AP'liler çecek. Bunun belirtileri (o partilerde» balolarda bile görülüyor. Eski bir Ba- kanın eşiyle yeni bir AP'li arasındaki dudakla- rında hafif bir tebessümle dinliyorlar. arasında ge- konuşmaları öteki partililer, 31