YURTTA OLUP BİTENLER TİP'e aday olmak üzere 512 kişi müracaattı etmiştir. TİP için bir iktidar elbette ki ba- his konusu değildir. Ama. küçük par- tilere muhtaç bir hükümet gerektiği takdirde TİP'in durumu ne olacak- ta Bu konuda AKİS'in sorusuna TİP'in "Yetkili (OOrgan'ının o cevabı udur: Ş "Seçim sistemimize göre hükümet- lerin koalisyon şeklinde kurulması da- ha kuvwvetli ihtimaldir. Koalisyon ku- racak partilerin ekonomik, sosyal, po- litik ve kültürel meselelerde birbirine nisbeten yakın görüş ve tutumda olma ları zorunludur. Önümüzdeki oMecli- sin, TİP milletvekillerinin de yerleri- ni almalarıyla genel olarak, kapita- lizmi savunan partilerle, toplumculu- ga giden yol üzerinde bulunan veya görünen partilerden kurulacağı anla- şılmaktadır. TİP'in geniş bir progra- mı Ve bu programın belli bir yönü vardır. sonrası şartlarına göre hangi partilerin koalisyon kurabilecek leri veya birbirini (odestekleyecekleri somut meseleler üzerinde anlaşmaya varmalarına bağlıdır," Görüldüğü gibi Tip, geç de olsa, Türkiyede toplumcu çizgi üzerinde birden fazla, parti bulunduğunu ka- bul etmiş ve bunların bir koalisyon kurabileceklerini (o ihtimal olarak be- lirtmek durumunda kalmıştır. Ancak, bu ifadenin son satırında yer alan "somut meseleler üzerinde anlaşmaya varmak" ifadesi, eğer CHP, TİP ve CKMP parlâmentoya toplam olarak 226'nın etvekili getirirlerse, bir koalisyon kurulmasın- a zorluklar çıkacağını akla getirmektedir. Bu zorluklar, oprogra- mında sigortaların, bankaların ve bü- yük sanayiin o devletleştirilmesini ön- gören TİP'in, pazarlıkta, ortak olaca- $ı partilere bu çeşit "somut" şartlar ileri sürmesidir Böyle aşırı solcu şart lan kabul CHP için bahis konusu dahi değildir Fakat herşeye rağmen, TİP- in parlâmentoya girdiğinde, AP'nin iktidara gelmesi şeklindeki "milli teh- like'ye karşı bazı fedakârlıklarda bu- lunabileceği en akla yakın ihtimaldir Zaten TİP'liler de, "TİP pazarlıkta anlasamasa dahi. AP'nin iktidara gel memesi için biç olmazsa koalisyona girmeden başka bir partiyi destekle- yecektir" demektedirler. Demokrasi Kaplanın kuyruğuna basılınca Bu haftanın başında bir gün, Türk- İşin ateşli Genel Sekreteri (o Halil 12 AKİS Seyfi Nasırlarına basılanlar Tunç - Türk- -İşin Genel Başkanı Sey- ri Demirsoy da, Halil Tunç da bu se- çimlerde adaylıklarını koymaları için çeşitli partilerden yapılan tekliflerin hepsini reddetmişlerdir- şöyle dedi: - Türkiyenin her tarafında mi- neler tertipleyeceğiz ve işçi hakları- nın aleyhinde çalışmış bulunan aday- ların seçilmemesi için elimizden gelen gayreti sarfedeceğiz. Bütün cezai me- suliyeti üzerimize alıyoruz. Mücadele- sonuna kadar devam ettirece- gız 4 sözler Türk- İşin Genel Merke- zinde, bir kaç gün önce cereyan etmiş bulunsa bir başka hadiseye kaışı Türkiyenin en büyük işçi kuruluşu- nun tepkisini ifade ediyordu Halil Tuncun sert sözlerinden bir kaç gün. önce merdivenleri ikişer iki- şer çıkan biri uzun, diğeri orta boylu iki şahıs, tabelâsında "Türk-İş Kon- federasyonu" yazılı kapının Önüne geldiklerinde ogayriihtiyari birbirinin yüzüne baktılar ve bir anlık tereddüt- ten sonra, kapıyı vurmak 'lüzumunu duymaksızın, hızla içeriye (o daldılar. Genişçe odada, yüzü kapıya dönük bir hanım sekreter oturuyordu Ziyaretçi- lerden biri, kendini ve arkadaşım ta- nıttıktan sonra; Halil Tunçla görüş- mek istediklerini bildirdi. e Kısa bir süre sonra Halli Tunçla karşı karşı- yaydılar. Kendilerini tanıttılar: — Birinci ,Şubden Başkomiser İs- mal Tüz — Birinci Şübeden Komiser Mu- harrem Öğüt.. Demirsoy Emniyet Müdürlüğü Birinci o Şube ati kendilerini nezaketle kar- şılayan alil Tunca, Üçüncü Sulh Ceza Mahkemesinin arama kararını gösterdiler oKararda, Türk-İşin bir süre önce bastırdığı "Yeniden seçilme- mesi gereken milletvekilleri" o başlıklı broşürle Siyasi Partiler Kanununun 37. maddesinin çiğnendiği ileri sürü- lüyor, bu yüzden de Konfederasyon hakkında kovuşturma açıldığı bildiri- liyordu. Halil Tunç, karan bir solukta oku- du. Durum anlaşılıyordu: Meclisteki işçi aleyhtarı üyeleri teşhir amacıyla bastırılan broşürlerle diğer oyayınlar- da toplanacaktı. Gayet soğuk geçen tanışma törenin den sonra, Birinci Şube memurları yoğun bir aramaya giriştiler. Bulduk- ları yüze yakın broşürle birkaç bildi- riyi yanlarına alarak Genel Merkez- den ayrıldılar, Oysa görevli memur- lar, broşürlerin, aramadan önce yur- dun her köşesine (o gönderildiğinden habersizdiler. Bundan başka, konu ile ilgili daha geniş bilgi ihtiva eden "Türk-İş" dergisi de, toplatma kara- rı olmadığı için. binlerce adet basıla- rak bütün teşkilata dağıtılmıştı- Bu dergide, "seçtirmeme okampanyası" nın nedenleri anlatılıyor, yeniden se- çilmemeleri için çalışılan dokuz Par- lâmento üyesi hakkında broşürden da ha geniş bilgi veriliyordu Olay, Cuma günkü gazetelerin üst kısımlarında Türk-İş Genel Merkezi- nin yayınladığı protesto ( bildirisiyle 28 Ağustos 1965