DÜNYADA OLUP BİTENLER o Yunanistan İki inatçı adam Yunanistanda bundan bir ay kadar önce patlak veren buhran, 2ü gün- lük Başbakan Novasın Yunan Milli Meclisinden güren oyu alamaması üzerine yeni bir döneme girmiş bulun- maktadır. Hiç şüphe yok ki Kral Kons- tantin, günün birinde başına böyle bir şeyin geleceğini o biliyordu. o Bununla beraber, bu olayı büyük bir üzüntüyle karşılamıştır. Novasın güven oyu alamayıp işba- şından çekilmek zorunda kalmasından sonra, Kral Konstantin önce bir milli birlik hükümeti kurmayı denemiştir. Hattâ, bunu sağlayabilmek için, solcu EDA partisinin liderini bile Saraya çağırarak kendisiyle bir görüşme yap- mıştır. Fakat ne Merkez Partileri Bir- liğinin ne de sağcı İlerici Parti ve Kanellopulosun o başkanlığındaki Ra- dikal Milli Birlik Partisinin ileri ge- lenleri böyle bir hükümete taraftar görünmüşlerdir. Bunun üzerine Kons- tantin bir de Papandreu ile görüşme yapmıştır. Kralın, bu görüşme sıra- sında, Papandreudan Merkez Partile- ri Birliği içinden seçilecek kendinden başka bir adayı desteklemesini istedi- ği anlaşılmaktadır. Fakat Papandreu, durumun hâlâ kendi lehine gelişmekte olduğunu sandığı için, inadından bi- raz olsun vazgeçmemiştir. Bu görüş- meden sonra basma yaptığı açıklama ya bakılırsa, ihtiyar politikacı, Kral- dan ya yeniden kendi liderliğinde bir hükümet kurulmasını, ya da derhal yeni seçimlere gidilmesini o istemiştir. Tabii, bu tekliflerin ikisi de Krala munis görünmemiştir. Başarısız deneme Papandreu ile yaptığı görüşmenin derde deva getirmemesi üzerine, Kral Konstantin bir kere de, Stefan Stefanopulosu işbaşına getirmeyi de- nemiştir. Bilindiği gibi, Stefanopulos Papandreu hükümetinde ( başbakan yardımcılığı yapıyordu ve Merkez Par tileri Birliği içinde çok tutulan lider- lerden biriydi. Kral, Stefanopulosu yeni hükümeti kurmakla görevlendi- rirken, bu parti içindeki mutedillerin Papandreunun tutumunu tasvip et- mediklerini ve eğer ortaya sevilen Ü- çüncü bir isim sürülürse onun peşin- den gideceklerini düşünmüş olmalı- dır. Nitekim, o sırada Atinada bulunan tarafsız gözlemcilerin an çoğunlu- gu da bu düşüncedeydi Fakat bu baar ilk günü Pa- pandreunun daveti üzerine toplanan Merkez Partileri Birliği Meclis Grupu 14 Ağustos 1965 hem Kralın, hem de bu gözlemcilerin tahminlerini yanlış çıkarmıştır. Şu sa- tırların yazıldığı sırada, Stefanopulos. Partisinin hükümet kurmasına razı olmadığını bildirmek için Saraya git- mek üzeredir. Bu durum karşısında Kralın ne yapacağı, şimdi bütün ilgili çevrelerde merak konusudur. İhtiyar Papandreunun, Yunanista- nı büyük bir anarşi içine sürüklemek pahasına da olsa, dediğinden geri dön memesi ve partisindeki çoğunluğun da hâlâ ona bağlı kalması, bugün Atina- da durumu alabildiğine karıştıran en önemli etkendir.Öteyandan, genç Kral Könstantinin Papandreusuz bir çö- züm yolu üzerinde durması da, aynı biçimde, durumu güçleştirmektedir. Bu iki inatçı adamdan biri gerileme- dikçe, Yunanistanda huzur ve düzen geri gelmeyecek gibi görünmektedir. Ortalıktaki bütün belirtiler, şimdi, ge- riliyecek inatçının Kral Konstantin o- lacağını göstermektedir. Eğer önümüz deki günlerde şimdiden kestireleme- yen bir sürpriz olmazsa, ya Kral geri- lemek zorunda kalacak, ya da Yuna- nistan eşi görülmemiş bir karışıklığın içine düşecektir. ingiltere Gişelerdeki sürpriz. Muhafazakâr (Partinin yeni liderini seçeceği günlerde, müşterek bahis gişelerinde üzerine en çok para yatı- rılan iki aday vardı. Bunların birincisi Home hükümetinde Maliye Bakanlığı yapan Reginald Maudling, ikincisi de gene aynı hükümette İktisadi İşler Bakanı olan Edward Heath'di. Sir Douglas - Home, muhalefete geçtik- ten sonra da, Maudling'i gölge kabi- nesinde dışişlerine, Heath'i de gene ik- tisadi işlere bakmakla görevlendirmiş- ti. Bu her iki aday da, Muhafazakâr Partinin geleneğine aykırı olarak, asil sınıflardan değil, basit ailelerden ge- liyorlar ve partinin halka inmesi lü- zumu üzerinde duruyorlardı. Arala- rında bu bakımdan büyük bir ayrılık yoktu. Ancak Heath kırıcı ve sert bir kişiliğe sahipti. Üstelik, Sir Douglas Home'un işbaşından çekilmesini iste- yen klik tarafından tutulduğu için, seçim sırasında, eski lideri tutan, çev- ADLİYE K ayris YAKI Ağ er relerin oyunu alamayacağı sanılıyordu. Bu bakımdan, liderlik *seçimi öncesi günlerinde, gişelerin en çok tutulan adayı, Reginald Maudling'di Müşterek bahis gişelerinin gedikli- leri, favorilerden çok sürprizleri tutar- lar. Gerçi bu davranışları kendilerine her zaman para kazandırmaz ama, bir de tuttukları sürpriz gerçekleşirse, ke- yiflerine diyecek (yoktur. İşte geçeri hafta İngilterede Muhafazakâr Parti liderlik seçimi, sürprizciler için ger- çek bir zafer oldu ve, hakkında söyle- nen bütün sözlere rağmen, Edward Heaht partinin liderliğine getirildi. Yapılan seçimlerin ilk turunda Heath 298 Muhafazakâr milletvekilinden 150' sinin, Maudling de 133'ünün oylarını aldılar. Seçim kurallarına göre,.Heath' in başkan seçilebilmesi için, kendisin- den sonra gelen adaydan yüzde 15 da- ha çok oy alması gerekiyordu. Fakat ikinci tura gidileceği sırada Maudling adaylığını ogeri aldığını. bildirdi ve Heath de, böylece, rakipsiz kaldı. Yeni bir hava Heath'in Muhafazakâr Partinin ba- şına geçmesiyle, ingiliz, politika hayatında önemli yenilikler olacağına şüphe yoktur. 'Gerçi Başbakan Harold Wilson. İşçi hükümetin bu yıl seçimle- ri gitmeyeceğini (kesinlikle açıklamış bulunmaktadır. Fakat Avam Kamara- sındaki İşçi çoğunluğu o kadar azdır ki, önümüzdeki günlerde durumun na- sıl gelişeceği, Wilson'ın seçimlere git- mek Horunda kalıp kalmıyacağı hiç bi- linemez. Bu bakımdan Heath, daha koltuğuna bile ısınamadan kendini kız- gın bir secim kampanyasının içinde bulabilir. Öteyandan, yeni Muhafaza- kâr lider, İngilterenin Ortak Pazar karşısındaki durumu konusundaki gö- rüşleri yüzünden -Heath İngilterenin- Ortak Pazara girmesini en çok savu- nanların başında gelmektedir- Avrupa durumunu büsbütün karıştıracak dav- ranışlarda bulunabilir. Nihayet, İngil- tere ekonomisi üzerindeki devrimci gö- rüşleri, kendisine iş çevrelerinde bir güvensizlik yaratabilir. Bütün bunlar da göstermektedir ki, ingiliz politika hayatı, Heathı'in sahneye girişiyle e- peyce canlanacaktır.