AKİS mıyacak kadar çoğalmış ve birik- miştir. Hatta Demirelin ne biçim bir adam olduğu, kan olmadan dahi mekteydi. Bu partinin Demirel hakkında ilk anlatılan olay şudur: Partinin taşlanması hadise- leri sırasında AP Genel idare Ku- rulu üyesi bulunan Demirel ,gös- teriler sokaklarda başladığında İda- re, Kurulundan palamarları çözüve- ren en ihtiyatlı AP'li olmuştur. Gös- teriler; sırasında yapılan bir oOGenel İd urulu toplantısında parti- den uzaklaşmayı kafasına koymuş olan Demirelin ileri sürdüğü ge- -rekçe gerçekten ilginçtir. Demirel aynen şöyle demiştir. «Bu memleket te ne mal, ne can emniyeti o kal- mıştır. Benim ne feda edilecek ma- lim, ne de canım var.» Böylece tehlikeden çok uzaklara çekilen ihtiyatlı iş adamı, bu ara- da parti ile ilişkilerinin iyice (o çö- zülmemesi için arada sırada telefon ederek, «Bugün geçmiş olsuna ge- lecektim ama, maalesef işim çıktı» diye bahaneler göstermiştir. Niha- yet olaylar yatışmış ve Demirel, o Kulağa Küpe Bizimki gene mal oldu Şu Mümtaz Faik Fenik, hiç a- dam olmayacak. Bunun adı "Şah mat oldu Mümtaz'dır. Zira üstad, hemde D.P.'nin resmi organı Zaferin (o Başyaza- rıyken bir pot kırmıştı ki bütün hariciye o potu tamir etmek i- çin seferber olmuştu. Musaddık Şahı Romaya kaçırınca "Şah mat Oldu Mümtaz" Şahın aley- hinde ve Musaddıkın lehinde dayanmıştı. Yazısının adı da "Şah mat oldu" idi. Sonra, ta- bii Şah Tahrana dönmüş, Müm- taz Faikin Musaddıkı da hapis- haneyi boylamıştı. Hani, A.P.'nin "Bakanlar Manevrası" oldu ve A.P. ile o- nun çiçeği burnunda lideri şapa oturdular ya, işte o günlerde "Şah mat oldu Mümtaz" bir başyazı patlattı: Eski C.K.M.P. ti Bakanlar elbette ki istifa et- meyeceklerdi! Adamlar, hem de gün istifa etmezler mi? hemen o 14 Ağustos 1965 YURTTA OLUP BİTENLER Demirel Başbakanlık önünde gazetecilerle "Bir doksun, zaman taşlanmış ve tahrip o edil- miş olan Yeni İstanbul gazetesinin Ankara Bürosuna, Mehmet Turgutla birlikte, «geçmiş ga Fakat aksilik, Demirel yudumlarken «Geliyorlar!» diye can- yükselivermiştir. ne yaptığı iş, büronun arka penceresinden iri göv- desini dışarı atarak, kan - ter için- de, tabanları kaldırmak olmuştur. * Genel Başkanının son Kara- deniz gezisi dönüşünde Samsundan Ankaraya gelirken yaptığı da faz- lasısyla ilgi uyandırmıştır. Uçağa binildiğinde bütün AP'liler ve ga- zeteciler ön taraflara yerleşmişler, fakat Demirel, önlerde yer olduğu halde, uçağın en arkasına, kuyruk kısmına Ooooturmuştur. Kendisinin uçak seyahatlerinde daima bu iti- yada uyduğu anlatılmaktadır. Bu itiyad, bir başka Genel Başkanın -Tanrı akıbetini benzetmesin- iti- itiyadı sonucunda bir uçak kazasından kurtularak pey- gamberliğini ilân edişini hatırlat- maktadır. Demirel böylece, aşırı ihtiyatının yanında, bazı Örneklere yüzlikle riayet eden bir adam oOl- duğunu da göstermektedir. Bu ör- nekler. — ,27 Mayıs öncesi- ne aittir Tehlikeli Demirelin 27 Mayıs öncesiyle ilgisi artık bilinmektedir. Bu dergide, kendisiyle Genel Başkan seçildiğin de yapılan bir mülakatta, 27 Mayıs öncesinin iktisadi uygulamasına ne alâkalar bin ah dinle.." derece şiddetle bağlı bulunduğu açıkça ortaya çıkan Demirel, her- halde, bu ilgisinin yarattığı tehli- kenin farkında değildir. Yoksa ken- disinin ne derece pek olduğu bili- nen yüreciği, Obu derecede büyük atılmasına (o elvermiyecektir. Yakınlarından alınan bilgiye göre Demirel, gerçekten bu konuyu ha- fife almakta ve meselâ 27 Mayısı şöyle izah etmektedir Yola devam Fakat yola «— Bu bir. kazadır. edilirken tanka çarpıldı. devam edilecektir.» Demirel yola devam edileceğini böylece ifade ettikten sonra, ilk za- manlar gösterdiği ihtiyatı ve yumu- şaklığı izah etmenin formülünü de bulmuştur. Bu formül, şöyledir : — Ön şu tüfeklerini sustu- alim. Sonra tüfeklerini duvara da- yayıp uyusunlar, o zaman hesap sorma günü gelecek!...» Elbette ki bu çeşit izahlar, çok «özel> ve «mahrem» şartlar teşek- kül ettiğinde yapılmaktadır. «Yâr-ü ise Demirel mütedil, Plâna inan- mış bir hüviyette görünmeyi çok iyi becermektedir. Hatta bu ikili oyu- nun âşinâlarından bir eski AP'linin AKİS'çiye naklettiği bir gözlem, Demirelin eski bizans politikacıları- nın usüllerine ne kadar yakın oldu- gunu ogöstermektedir. Eski AP'li, bizzat tanık olduğu «uygulama»yı AKİS'çiye şöyle anlattı : «— Demirelin evinde, ziyaret- çilere göre değişen resimler ve de- koratif araçlar vardır. Meselâ ziya- 9