DÜNYADA OLUP BİTENLER sini Kralın imzalaması gerekiyordu. Oysa Kral, kızının doğumundan bir- kaç gün sonra Korfu adasında Pa- pandrcu ile yaptığı bir görüşmede, bu kararnameyi imzalamıyacağını bildir- miştir. Bunun üzerine de Papandreu, Garufaliası Merkez Partileri Birli- gğinden atmak yoluyla saf dışı bırak- mayı denemiştir. Fakat Savunma Ba- kam bu olup bittiyi de büyük bir so- gukkanlılıkla (karşılamış ve görevin- den ayrılmaya yanaşmamıştır. İşler bu noktaya gelip dayandıktan sonra, bütün gözlemciler, bu çekişme- nin ya Kralın gerilemesiyle, ya da Pa- pandrecunun yeni seçimlere gitme- siyle (o sonuçlanacağını o sanıyorlardı. yandan Papandreu Krala ve Novasa bütün şimşeklerini yağdırır ve halkı "barışçı bir ayaklanma"ya çağırırken, diğer yandan Kral, sanki ortalıkta hiç bir şey yokmuşçasına. Korfuda dinlen- mekte, Novas da yeni hükümeti kur- maya çalışmaktadır. Novasın kabine kurmakta güçlük çektiği anlaşılıyor. Çünkü Merkez Partileri Birliği henüz Papandreuya bağlı kalıp ak konusunda kesin bir karara varama- mışlar. Bununla, beraber. Novası des- teklese de desteklemese de, sonunda Parti içinde önemli parçalanmalar o- lacağına ve Merkez Birliği içinde za- ten birbirlerine şimdiye kadar pamuk ipliğiyle bağlı olan çeşitli (o hiziplerin Yunan Kral ailesi Tahttehlikede Oysa, olaylar hiç de boyle gelişmemiş ve genç Kral TI. Konstantin, ihtiyar politikacıyı, hiç beklemediği bir oyuna getirerek, saf dışı edivermiştir. Papandreu gerçekten, Kralın söy- lediği gibi, geçen Perşembe günü yap- tıkları fırtınalı görüşmeden sonra isti- fa mı etmiştir, yoksa Kral, Papandreu nun sözlerini istediği gibi yorumlaya- rak. Başbakan daha istifasını verme- den onun yerine bir yenisini mi getiri- vermiştir? Bu sorunun karşılığı aydın- lık değildir. Fakat anlaşılan, Papand- reu, Krala karşı istifa tehdidini salla- mıştır ve Kral da, bu tehdidi hiç umur samadan, Meclis Başkanı Novası yeni hükümeti kurmakla görevlendirmiştir. Şu satırların yazıldığı sırada bir 34 belireceğine şüphe yoktur. İkisinden biri A tinada geçen hafta patlak veren buhranın yarataç: ağı birinci şonuç Merkez Partileri' Kirliği içindeki bu parçalanma ise, ikincisi de Kral II Konstantin ile Papandreunun bun- dan böyle kolay kolay bir arada hükü- met edemeyecekleridir. Son olaylar göstermiştir ki, büyük riskleri göze almak pahasına da olsa, yunan tah- tında oturduğu sürece Konstantin krallık yetkilerinden hiçbir fedakârlık yapmaya yanaşmayacaktır. Buna kar- şılık Papandreu da krallığa karşı bir ölüm kalım savaşma girişmiştir. Gerçi şimdi yaptığı bütün konuşmalarda kendisine hedef olarak Novası seçmiş AKİS bulunmaktadır ama, Novasın üzerin- den Krala seslendiğine hiç şüphe yok- tur. Eğer bazı çevrelerde dolaşan söy- lentilere uygun olarak Önümüzdeki günlerde yeni seçimlere gidilir ve Papandreu bu seçimlerde yeniden ba- şarı sağlarsa bu, Yunanistanda krallı- ğa karşı indirilmiş büyük bir darbe o- lacaktır. Eğer Novas ilk heyecan dalgası geçtikten sonra hükümetini kurar ve işleri yürütmeye başlarsa veya yapıla- cak yeni seçimlerde Papandreu umdu- gunu bulamazsa o zaman da bunun ihtiyar demagogun politika hayatının sonu olacağından şüphe edilmemelidir. Gerçi Papandreu bu yenilgiyi kolay kolay yutamıyacaktır ama. eğer Yu- nanistanı kendisinden çok seviyorsa, bu durumda bir köşeye oçekilmekten başka çaresi de yoktur. Fakat yunan tarihinde okendisini vatanından çok seven politikacılar görülmemiş değil- dir. Meselâ Venizelos, 1935 yılında, Yu nanistanda yeniden krallık düzeni ku- rulunca, işi, Atinadan Giride geçip, orada bağımsız bir devlet kurmayı de- neyecek kadar ileri götürmüştür. Pa- pandreu da Venizelos okulunda yetiş- miş bir politikacıdır ve koltuk hırsı onun için herşeyin üzerindedir. Ancak, öyle umulur ki, 1965 Yunanistanı bun- dan otuz yıl öncesinin Yunanistanı değildir. 24 Temmuz 1965