DUNYADA OLUP Yunanistan Bir ipte iki cambaz ir haftaya yakın bir süredir, dün- B yadaki en karışık başkent, hiç şüp- hesiz, Atinadır. e Yunanistanın çeşitli şehirlerindeki o karışıklıklar bir yana, Atinada hergün bir gösteri yapılmakta, gösteri yapanlarla polis arasında çar- rine neler getireceğini kestirmeye ça- lışmaktadır. Gerçi yunanlılar yaradılışları gere- gi heyecanlı, gürültücü insanlardır ama, uzun yıllardır, karışıklığın böy- iesini görmüş değillerdir. Bütün bu o- lup bitenlerin nedenini bir ipte yürü- meye çalışan iki cambazın, genç Kral II. Konstantin ile ihtiyar politikacı Papandreunun giriştikleri kuvvet de- nemesidir. Bu iki devlet adamı arasın- da içten içe bir çekişme olduğu zaten ötedenberi biliniyordu. Fakat bu çe- kişme, şimdiye kadar açığa vurulmuş değildi. Geride bıraktığımız hafta için- de olup bitenlerden sonra, şimdi cep- heler kesinlikle belirmiştir. İhtiyar politikacı Papandreu, daha politika hayatına atıldığı ilk günler- den başlayarak, koyu bir cumhuriyet taraflısı olarak bilinmektedir. Bilindi- ği gibi, kurulduğu günden buyana krallık rejimiyle yönetilen Yunanistan, Birinci Dünya Savaşını izleyen hayal kırıklığı dolu günlerde, bir kere cum- huriyet rejimini de denemiştir. Yunan- lıların Anadoluda uğradıkları (o büyük bozgunun sorumunu bugünkü genç Kral II. Konstantinin büyük dedesi |. Konstantinin sırtına yüklemeleri so- nunda, 1924 Mayısında, Yunanistanda cumhuriyet ilân edilmiş ve Kral yurt dışma kaçmak zorunda kalmıştı. O günlerde krallığa karşı savaş açanlar arasında Papandreu adında genç bir politikacı da vardı. Daha, o zamandan başlayarak krallık rejimine karşı bay- rak kaldıran Papandreu, bu yüzden girdiği hapisten ancak cumhuriyetin ilanıyla kurtulabilmiştir. Ne Kral II. Konstantin, ne de Pa- pandreu eski defterleri bir tarafa bı- rakacak yaradılışta insanlardır. Nite- kim, Yunanistanı bir arada yönetmek durumuna düştükleri günden itibaren, birbirlerinin yetkilerini daraltmak için alttan alta çekişmeye başlamışlardır. Kral II. Konstantin, Papandreuyu, tahtın göngesinde işleri (yürütmekle görevli bir adam durumuna getirmeye 24 Temmuz 1965 çalışmış, buna karşılık Papandreu da Kralı Meclisin ve hükümetin kararla- rnı onaylamakla görevli bir sembol yapmak İstemiştir. Böyle olunca iki inatçı adam arasındaki çatışma el- bette ki günün birinde şu veya bu ve- sileyle soyun yüzüne çıkacaktı. Kralın ordusu y. anistanda (krallığın geniş halk kitleleri, Tarafindan desteklendiğine şüphe yoktur. Fakat İkinci Dünya Sa- vaşından sonra bir de gerillâ savaşı tecrübesi edinen solcuların kopardığı büyük gürültüye bakarak, bugün Kra- Papandreu Bir sıçrarsın , iki sıçrarsın .. lan Yunanistanda eskisi kadar kuvvet- li olmadığını söyleyenler o çoğunlukta- dır. Fakat Kral, hiç değilse şu sırada, ordu liderlerinin tam desteğine sahip- tir. Zaten II. Konstantinle Papandreu arasındaki çekişme de, bu liderlerin değiştirilmesi oOkonusunda çıkan bir buhran sonunda açığa vurulmuştur. Ordudaki yüksek rütbeli subayların Kralın en büyük desteği olduğunu bi- len Papandreu, işbaşına gelir gelmez, kumanda yerlerinde oOönemli değişik- likler yapmak istemiştir. Tarafsız bir gözle bakılınca, bu değişikliğin, bazı BİTENLER çevrelerin ileri sürdükleri gibi, ordu içindeki solcuları kilit noktalarına ge- tirmek için değil, Kralın en kuvvetli desteğini çökertmek için yapılmak is- tendiğini söylemek gerekir. Fakat hem Kral, hem sağcı muhalefet parti teri, hem de Papandreunun Merkez Partileri Birliği içindeki muhafazakâr üyeler, bunun orduyu solcuların eline bırakmak için hazırlanmış bir plân ge- reğince yapılacağını ileri sürmeye bağ- lamışlardır. Hele bütün bu olup bi- tenlere Papandreunun sola aşırı eği- limiyle tanınmış oğlunun adı da karı- şınca, gürültüler daha da çoğalmıştır. Aslında, Yunan ordusunun bugün içinde bulunduğu duruma bakınca, bu- rada bir solcu kumanda heyetinin iş- başına geçmesinden korkanlara da hak vermemek mümkün değildir. Çünkü, kumandanlarının Krala bağlılığına rağ Tarafsız gözlemcilerin söylediklerine göre, bugünkü Yunan ordusu Balkan Savaşları öncesi Osmanlı orduların- dan hiç de farklı değildir. Gene ta- rafsız gözlemcilerin söylediklerine ba- kılırsa, ordu içindeki en kuvvetli grup da solcuların kümeleşmesidir. Kim, kimden yana? Eö Papandreu kendi partisi için- de ordunun yüksek kademelerinde yapmak istediği değişikliğe kayıtsız şartsız destek bulabilseydi, Kralın du- rumu gerçekten çok güç olurdu. Fakat Papandreu, Karamanlis karşısında bir- leştirdiği İnsanları Kral II. Kostântin in karşısında birleştirmeyi başarama- mıştır. Papandreunun bu emelinin kar- şısında dikilenlerin başında, kendi Sa vunma Bakanı Garufalias gelmekte- dir. Garufalias, Papandreunun bütün baskılarına rağmen, Başbakanın ordu- nun yüksek kademelerinde yapmak is- tediği değişikliklere razı oolmamıştır. Garufaliasın bu inatçı direnmesinde, Saraydan, gelen teşviklerin büyük bir payı olsa gerektir. Savunma Bakanı razı olmadığı sü- gerçekleştirmesi beklenemezdi. Bu bakımdan, ihtiyar Başbakan, her şeyden önce yolunun ü- zerindeki ilk engeli ortadan kaldırmak istemiştir. Fakat Garufalias, Papand- reunun bütün ısrarına rağmen, göre- vinden ayrılmaya yanaşmamıştır. Bu- nun üzerine Papandreu Garufaliası görevinden oazletmeyi (o düşünmüştür. Fakat bunun için de azil kararname- 23