17 Temmuz 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

17 Temmuz 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER uzaklara taşınmasını gerektiren bu ko- nuda Türkiyede biricik yetkili ve tec- rübesine güvenilir daire olan Etibankın mühendisleri daha önceleri birçok tek- nik güçlük arzeden problemleri yüzle- rinin akıyla çözümleyerek başarmış- lardı. Bu bakımdan, bu işte de zorluk- ların altından kalkacaklarından, en nihayet bir - iki ufak tefek hususta böy le çok yüksek gerilimli elektrik hat- larını inşa etmiş veya yaptığı proje- ler herhangi bir aksaklık oçıkmadan uygulanmış yabancı müşavirlerin des- teğini sağlamak suretiyle verilen göre- vi olumlu bir şekilde yerine getirecek- lerinden kimsenin şüphesi yoktu. Oysa ki evdeki pazarlık çarşıya uy- madı. Bu kadar büyük işlerin şerefini başkalarına bırakmayı kendisine oye- diremeyen, ünvan peşinde olmaktan gayrı birtakım başka amaçlar peşinde de oldukları gözüken bazı kimseler Etibank ile bu işte ortak olmayı -hem de kârlı hanelerde, fakat sorumluluk veya başarısızlık getirebilecek yönler- de değil- akıllarına koymuşlardı. İşin içyüzü ee aylarda birgün, Bakanlıklar- daki Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanlığının sütunlarla süslü binasında, Mehmet Turgutun oturduğu odada hummalı bir hazırlık göze çalpıyor- du Aslında bu, maların sona erdiğini gösteriyordu Oysa ki ola yın hikâyesi Oldukça eskilere, Mehmet Turgutun Bakan okluğu tarihlere uza- nıyordu. O sıralarda kendisini tebrike gelen eski dostlarına -bunlar Turgu- tun eskiden bir ara çalıştığı EİE ida- resinin başındakilerdi- "verimli ve müşterek çalışmalar yapmayı arzu et- tiğini" bizzat Bakan bildirmişti. Anla- şılan Mehmet Turgut, EİE'de alelade sıra mühendisi olarak çalıştığı zaman- ları hasretle anmaktaydı! Bakanın vaadinin kokusu bir-iki ay geçmeden ortaya çıktı. Elektrik E- tüdün bu eski gediklisi, Bakanlığının teşkilâtı içersindeki birçok daireler arasında, en fasla ona vefa gösterdi. Bunu Keban dolayısiyle görev dağıtı- mı yapılırken belli etti. Böyle büyük bir yatırımın daha finansmanı bile kesinlikle sağlanmadığı, bu konuda ö- zellikle Washington'da hâlâ müzakere- lere devam edildiği için orada çoğu türk mühendislerden kurulu çeşitli heyet- ler çalışmaktaydı. Bu arada Elektrik Etüdün, Etibankın, Devlet Su İşlerinin hattâ Maliyenin temsilcileri vardı, Tur- gut başlangıçta EİE'nin temsilcisi olan Turgut Özalı diğerlerinin üzerinde bir 14 yetkiyle donatmayı denedi. Meselâ Devlet Su İşlerinin Keban Barajı ve santralı konusunda temaslar yapan temsilcisine rağmen ona inşaat işle- rinde de temas yetkisi vermesini Ge- nel Müdür Neşet Akmandora emretti. Akmandor yazılı emir istedi. Bakan bundan kaçınınca, Genel Müdür de ye- rinde bir medeni cesaret göstererek is- teği reddetti. Hattâ bu yüzden Ak- mandorun bir ara istifa ettiği bile ya- yıldıysa da sonradan bunun aslı çık- madı. Devlet Su İşleri vartayı atlat- mayı başarmıştı. "Darısı ötekilerin başına" derken, Etibank gereken direnmeyi göstereme- di. Bunun türlü sebepleri yanında, Ge- Turgut gazetecilerle Abesi müdafaa nel Müdür Tahsin Yalabıkın "eski Ba- kan zamanında tâyin edilmiş" olması ve bu yüzden fazla ısrar karşısında Bakana gerektiği şekilde karşı koya- mamış olması sebep olarak gösterilmek tedir. Olay haftanın başında duyulunca özellikle Etibankın genç ve istidatlı mühendislerini, teknisyenlerini yakın- dan tanıyanları pek üzdü. Bu, aslında türk mühendisine ve türk teknisyeni - ne indirilmiş bir darbeydi, “aşağılık duygusu"nun tam anlamıyla örneğiy- di. Enerji Bakanı tarafından destekle- nerek Etibankın hava hattı işlerine AKİS burnunu sokan EİE Genel Müdür yar- dımcısı Turgut Ozalın tutumu saye- sinde Kebanın hava hatları da, pro- jJesinde olduğu gibi, amerikan firma- larının kayıtsız şartsız kontroluna ve- riliyor, üstelik bu amaçla evvelce Ke- banın projelerini yapmış olan -bu ara- da birçok hataları türk mühendisler tarafından ortaya çıkarılıp halk oyu- na açıklanmış bulunan- EBASCO fir- ması desteklenmek isteniyordu. Tali- hin bir lütfu olarak Amerikan Yardım Kurulu AD bu sefer EBASCO'nun yetkisizliğini, böyle işlerde ihtisası bu- lunmadığını ileri sürdü. Böylece EİE temsilcisinin canciğer kardeşi haline gelmiş bir firmanın işi alması, Etibankın tamamen ortadan Silin- mek durumuna düşmesi önlendiyse de, "Amerikalılar (oprojelerin bir müşavir firmaya yaptırılmasında ısrar ediyor- lar" şeklinde uçurduğu balonla Tur- gut Özal işlerin bir yabancı firmaya verilmesinde diretti. Olayın sonuçları ge geçen hafta Konuşulanlar Amerikada yapılan mukavelenin sonunda ne olacağı, işlerin nasıl dü- zeltileceğiydi Etibank böyle kendi adı- na yapılan mukavelelerden, yabancı firmaların hesaplarına göre inşa edi- len hatlar yüzünden çok çekmişti, fille tutulur örnekler hâlâ ortada durup dururken, yabancı müşavir firmaların maliyeti yükseltici tutumları, memle- ket ekonomisine, hele bir "iktisadi ku- rum" niteliğinde olan Etibankın kese- sine verecekleri zarar meydandayken, on yıl önce denenmiş, iktidarlar bile devirmiş metodlara tekrar gidilerek "yağma Hasanın böreği" kabilinden harcamalara girişilmesi Etibankta her- kesin, hele mesleğinin âşığı genç mü- hendislerin asla affedemedikleri sakat bir tutum olarak ortadaydı. Ama Mehmet Turgut gibi "petrol konusunda hiçbir fikri bulunmayan" enerji konusundaki ihtisası ise Elekt- rik İşleri Etüd İdaresinden tanıdığı birkaç yakın "ideal arkadaşı"nı Ba- kanlıkta önemli mevkilere ogetirmek- ten öteye geçemeyen bir zatın Bakan olduğu bir devrede Keban barajının da ancak Türkiyenin yabancı devlet- lere olan borçlarının daha çoğalması- na, buna karşılık yapılacak yatırım- ların veriminin düşmesine yol açacak yönde inşa edilmesinden başka birşey beklenebilir mi? Zaten Mehmet Tur- gut da Petrol Kanunu münasebetiyle halk oyu önünde "yabancı sermaye- nin koruyucusu" rolünü benimseme- miş midir? 17 Temmuz 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: