SI N Türkiye Koordinasyon! ürkiyeyi yabancı (ülkelerde tanıt- TT mak ve yabancı ülkelerle kültür münassbetlerini düzenlemek üzere, çeşitli bakanlık temsilcilerinden mey- dana glen bir "Tanıtma ve Kültür Mü nasebetleri Koordinasyon Komitesi" (TKK) vardır. Bu komisyon, son za- manlarda yabancı sinema festivalle- rine katılan yerli filmlerin (o artışını gözönüne alarak, devlet adına bu fes- tivallere katılacak filmleri seçmekle vli "Uluslararası Şenliklere Dev- let Adına Katılacak Filmleri Seçme Komitesi" (FSK) kurmuştur. Üç Ba- kanlık - Turizm ve Tanıtma Dışişleri, Milhi Eğitim- temsilcisi ile iki sinema yazarından meydana gelen "FSK" he men işe başlamış, çeşitli sinema ku- ruluşlarına, Dışişleri o Bakanlığından gelen festival (davetlerini ileterek, u. luslararası arışmalarına katıl- mak isteyen sinemacıları (o uyarmıştır. Bir süre sinemacılardan hiç ses seda çıkmamış, buna rağmen, "FSK"nm yazışma görevini üzerine alan Turizm ve Tanıtma Bakanlığı, tekid yazılarıy la da sinemacılarımızı âdeta festival- lere katılmağa teşvik etmiştir. Niha- yet dipsiz kuyu, hem de önceki ilgi- sizliğine taş çıkartır şekilde, cevap vermiş ve "FSK"ne birbiri ardından filmler gelmeğe başlamıştır. İki haf- ta öncesine kadar'"FSK'ya, hepsi de hem Balkan Yarışmasına, hem de Mos kova Film Festivaline katılmak için üç film gönderilmiştir. Bunlar "Karan, lıkta ei "Keşanlı Ali Desta- nı" ve "Üç Tekerlekli (Bisikief'tir. "FSK" bu filmlerin üçünü de- seyret- miş, fakat tam karara varacağı sıra- da komiteye, bu yıl Doğu bloku ülke- lerindeki film festivallerine katılmak konusunda mevcut protokollerde Tl bir kayıt bulunmadığı o bildirilmi: Ne yönden bakılırsa bakılsın, iler Ta tar yeri olmayan bu tutum ilgililerce büyük bir hayretle karşılanmıştır. Ma demki bu yıl Doğu bloku ülkeleriyle festival alışverişi yoktu! o halde Diş- işleri Bakanlığı niye bu festivallerin reklamını Turizm ve Tanıtma Bakan- lığı eliyle yapmağa devam ediyor, si- nemacılara festival tüzüklerini gönde riyor, katılma şartlarını bildiriyordu? ademki bu yıl bu çeşit festivallere 26 Haziran 1965 E M A katılmak söz konusu değildi, neden filmler "FSK”" ce görüldükten ve tam karara varılacağı sırada bildiriliyor- du? Protokol hazretleri jr en tuhaf yönü de şudur: Mosko- va Sinema Festivali için protokol meselesi bir dereceye kadar ileri sü- rülse bile, Balkan Film Yarışması için böyle birşey asla söylenemez. Çünkü Türkiye bu yılın başında Sofyada U- nesco'nun himayesinde toplanan kon- rumdadır, ama bunların birbirinden haberi yoktur. 'Öyle görülüyor ki, Bal- kan Film Yarışması protokolüne im- za koyan altı ülkeden beşi -Yunanis- tan, Bulgaristan, Romanya, Yugoslav- ya, Arnavutluk- önümüzdeki yıl Tür- kiyehin öne sürdüğü ev sahipliği tek- lifine,, kamp da, filmlerini ele alıp sı- nıra geldikleri vakit kendilerine, "Film yarışması mı? Böyle birşeyderi habe- rimiz yok. Haydi, uğurlar olsun" de- necektir. Koordinasyon dediğin de böyle olur zaten!.. Meselenin bir de iç ve dış sinema bakımından yol açacağı (omahzurlar vardır. Sinemacılar ile devlet arasında Bir yerli film çekiliyor Boyacı küpü feransa Turizm ve Tanıtma Bakanlığı temsilcisi vasıtasıyla katılmış, "Bal- kan Film Yarışması" protokolüne ve statüsüne resmen imza koymuş, hattâ bir ara ilk festivalin Türkiyede yapıl- masını teklif edecekken, zaman darlığı dolayısiyle. gelecek yılkı ikinci festi- valin burada yapılmasını teklif etmiş ve bunu kabul ettirmiştir. Şimdi, aynı Hükümetin bir (Bakanlığı "protokol yok" derken, öbür Bakanlığı bu konu da resmen taahhütte bulunmuş du- "“FSK" eliyle kurulmak istenen bağ, daha ilk temasta sinemacıların güve- nini kıracak şekilde kopmuştur. Öte yandan, Balkan Film Yarışmasına katılmak, yarışmanın ikincisinin ev sahipliğini yapmak taahhüdünde bu- lunan Türkiye, yılda 150'nin üstünde, yâni protokole imza koyan öbür beş ülkenin toplam yapımından fazla film çevirmektedir, Türkiyenin bu festivale bir film bile göndermemesi tek keli-. meyle yüzkızartıcıdır. 31