DÜNYADA OLUP BİTENLER başına Kabiliye bölgesinde yaşayan berberilerin Oo ayaklanması o çıkmıştır. Ben Bella bunu da Bumedyenin des- teği sayesinde atlatmış, berberilerin 'lideri Ait Ahmet yakalanıp ölüm ceza Esma çarptırılmıştır. Bu ceza, son gün lerde,hayat a tutukluluğa çev- rilmiş bulunuyordu. Sonun ir gilin bu o:up bitenlerden bazı so- nuçlar çıkarmak mümkündür. Bir kere Cezayir, daha yeni yolunu ara- makta olan bir ülkedir ve bu yolu bu- luncaya kadar bocalamakta, lider kav gasına düşmekte devam edecektir. İkincisi, şimdiye kadar görülen çekişme lerde Ben Bella yıpranırken, Bumed- yen perdenin arkasında kalmayı ba- şarmış, kuvvetini korumasını bilmiş- tir. Üçüncüsü, karşısına çıkan çeşitli güçlüklerle uğraşırken, Ben Bella, Bu- medyene karşı dikkatli olmayı unut- muş veya çeşitli onedenlerle dikkatli olamamıştır. Bumedyenin kişiliği konusunda or- talıkta çeşitli söylentiler dolaşmakta- dır. Bazılarına göre Kahirede, Al Az- larda okuduğu için dine çok bağlı, ge- lenek duygusu kuvvetli bir insandır. Bu bakımdan solun . aşırısına kaça- cağı sanılmamalıdır. o Bazılarına göre lise Karl Marx'ı ezbere bilmektedir. Mao Çe-tungun ve Castro'nun hayra- nıdır. Bütün bunlar, Bumedyenin ken dini ikinci plânda tutmakta ne kadar başarılı olduğunu açıkça ortaya ko- yan en kuvvetli belirtilerdir. Gene bazılarına bakılırsa, Ben Bel la için sonun başlangıcı, bir süredir ülkedeki çeşitli akımları birbiriyle bağ daştırmak, eski liderleri yeniden aynı 24 yönetim içinde toplamak istemesi ol- muştur. Bazılarına göre de, Ben Bel- layı yıkan Cezayir ekonomisini ellerin de tutan fransızların kütle halinde Gezayirden Fransaya göçmeleri sonun da birdenbire bozulan ve ondan sonra da bir türlü odüzelemeyen ekonomik durumdur. Gerçekten, tek parti yöne- timi altında olmasına rağmen, Ceza- yirde ekonomik durumdan şikayet e- denlerin sesi son günlerde alabildiği ne çoğalmıştı. Ancak, geçen haftanın sonunda yapılan darbenin arkasında en fazla kişisel (o geçimsizliklerin (o yattığından şüphe edilemez. Ben Bella hükümeti- nin içinde bir andan "Bumedyen klanı" diye bilinenlerle, öte yandan daha yumuşak bir politika izlenmesi- ni isteyenler arasında önemli geçim- sizlikler olduğu zaten ötedenberi bi- liniyordu. Fakat Ben Bella, uzun bir süre, bu zıt görüşler arasında başarılı bir denge kurmasını becermiştir. E- ger Bumedyen ve arkadaşları Ben Bel lanın düşürülmesi gerektiği kararını vermeselerdi, bu dengeyi daha da ku- racağa benziyordu. İşin dikkate değer bir başka tarafı da, bir zamanlar hükümet içinde gö- rüşleri çatışanların Ben Bellayı devir mek konusunda nasıl birleşebildikleri- dir. Bu birleşmenin nedenleri konu- sunda elimizde henüz etraflı hiçbir bilgi yoktur. Eğer bilmediğimiz bazı dış etkiler yoksa, Ben Bellaya yükle- nilen suçlar böyle bir birleşmeyi gerek tirecek kadar kuvvetli görünmemekte- dir, üstelik, yukarıda da belirttiğimiz gibi, Ben Bellayı devirenlerin hepsi de bu suçlara katılmış ve otoriter rejimin üstünlüğüne inanmış kimselerdin:. Toplanmak veya toplanmamak pa doğrusu istenirse, eğer önümüz- deki günlerde oCezayirde Asya ve Afrika devletlerinin toplantısı yapıl- mıyacak olsaydı, Cezayir ihtilâli dün- yada bu kadar geniş ilgi toplamaz, genç devletlerde o görülen olağan bir olay diye değerlendirilirdi. Fakat ih- arttırdığı gibi, ortaya çeşitli yorumların atılmasına da yol açmıştır. Le monde gazetesinin ihti- yat kaydiyle verdiği bir habere göre, General De Gaulle bu işin içinde bir Sovyet parmağı olabileceğini düşün- müştür! Ayni görüş» ünlü New York Times gazetesi de katılmaktadır. Bi- lindiği gibi bu hafta içinde toplan- ması beklenen Cezayir Konferansına Sovyetler Birliğinin katılıp katılma- AKİS ması, gündemin en dikenli meselele- rinden biridir. Eğer konferans top- lanmayacak olursa, Sovyetler Birliği konferansa katılmasına şiddetli itiraz eden Komünist Çinle açık bir çatış- maya düşmekten hiç değilse şimdi- lik kurtulmuş olacaktır. Şu satırların yazıldığı sıraya ka- dar, konferansın toplanabilip toplana mıyacağı konusunda henüz kesin hiç- bir bilgi yoktu. Ancak Londrada top- lantı halinde olan İngiliz Devletler Topluluğu yöneticileri, yeni oCezayir hü konferansın geri bıra- kılmasını istemişlerdir. Anlaşılan, Ce- zayirde durum kesinlikle belli olma- dan Asya ve Afrika devletlerinin bü- yük bir çoğunluğu bu konferansa git- mek taraflısı değildir. Gene anlaşıldığına göre, yeni Ce- zayir hükümetinin, hiç değilse bir sü- re duruma hakim olması kolay olma- yacaktır. İhtilâlin ikinci günü Ceza- yirde başlayan öğrenci gösterileri, Ben Bollanın, sanıldığı gibi yalnızca ordu- nun desteğiyle işbaşında durmadığını, halk kütleleri arasında da büyük pres- tiji olduğunu açıkça ortaya koymuş bulunmaktadır. Bumedyen komuta- sındaki ordu şimdilik bu gösteriler karşısında seyirci kalmakla yetinmek- tedir. Fakat gösteriler durmaz, hele bir de yayılırsa, o zaman silâhların patlaması beklenmelidir. Bu ise, Ce- zayirde kanlı bir savaşın başlangıcı olabilir. Bağınmısızlık içirt verdiği kanlı mü- cadeleden sonra Cezâyirin şimdi bir de iç sayasın içine düşmesi, çağımızın en acıklı olaylarından biri olacaktır. 26 Haziran 1965