26 Haziran 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

26 Haziran 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKiS Anlayışı ve görüşleri böylesine "ma lâm" bir Bakanın, Özlüşen gibi, A.P. li belediye başkanlarına "kafa tutan" mühendisleri, nekadar değerli ve ya- rarlı olurlarsa olsunlar, bir gün bile iş başında tutacağı zaten beklenemez- di. Nitekim öyle oldu, Ürgüplünün A- dana gezisinde kendisine bir dilekçe verildi.Adana milletvekili Mehmet Ge çioğlu, Meclise bir sözlü soru önergesi vererek, Erdoğan Özlüşenin işine son vermesinin nedenini Turguttan sordu. Ama bütün bunlar iyiniyetle çalışan teknisyenlerin MW. Koalisyon Hüküme- ti tarafından takdir gördüğünü gös- teren olaylar olmasa gerektir. | Tersine, özellikle Turgutun Bakan- lığından sonra Enerji ve Tabii Kay- naklar camiasında büyük bir parti- zanlık ve seçimlere hazırlık gayretkeş liğinin hızla yürütülmekte olduğu bir gerçektir. Turgut bu yöndeki gayret- lerine koltuğuna henüz oturduğu gün- lerde girişmiş, kendinden önceki Ba- kanın daha yeni tayin ettiği Müsteşar İsmail İnceoğlunu geldiği Teftiş Ku- ruluna iterek, yerine EİE'nin Genel Müdürü ve eski patronu İbrahim De- rineri getirmiştir. Deriner uzun süre EİE'de çalışmış bir mühendis ol- makla beraber, yıldızının DP iktidarı zamanında parlamaya başladığı biyog rafisinden anlaşılmaktadır. Bunun et- isi Derinerde görülmüş, Barajlar şampiyonluğunda DP İktidarına bütün gayretiyle yardımcı oolmayı başarmış ve tabii, mükâfatlandırılmakta da ge- cıkmemiştir! Mehmet Turgutun, De- rinerin şahsında, eski devire özenenle- nı bulduğu kuvvetli bir ihtimâldir. Herhalde, Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanlığında eski devirlerin geri getirilmesi, büyük yatırımlardan par- ti ve fert olarak âzami oranda yarar- lanılması, plânsız ve programsız yatı- rımların yine "nurlu gelecek" için bi- rinci formül sayılması yönünde hızlı gelişmelere intizar olunabilir. Bu yön- deki sayısız o misallerden bir kısmını AKİS, sütunlarında, gelecek sayılar- da açıklamaya başlayacaktır. Ama bu yolda atılan taşların, vaktiyle olduğu gibi, geçmişe özenenlerin birgün kafa- sını kıracağından da kimsenin şüphesi olmamalıdır. Denizcilik eden sonra! gnbulun deniz sahasındaki iş çev- releri şu günlerde, türk deniz ticare- tinin geleceği için çok önemli olabile- 26 Haziran 1965 cek bir teşebbüsün peşindedirler. Tür- kiyenin, üç bir yanı denizle çevrili ol- masına ve dünyanın önemli iki deniz geçitine -Çanakkale ve İstanbul bo- gazları- sahip bulunmasına rağmen, deniz ticaretinde çok geri olduğu bu- gün herkes tarafından bilinen bir ger- çektir. Son günlerde farkedilmeğe baş lanan bir diğer gerçek de, Türkiyede deniz ticareti ve sanayiinin, gelişmek şöyle dursun, gün geçtikçe zayıfladı- ğıdır. Deniş ticaret filosu tonajı azal- makta, gemi yapımı ise Beş Yıllık Plânda öngörülen tempoda gerçekleş- memektedir. Plânın tatbikatında en fazla aksıyan ulaştırma (o sektörünün deniz nakliyatı kısmı ile imalât sana- yii sektörünün gemi yapımı kısmı ol- muştur. YURTTA OLUP BİTENLER onu destekleyen diğer deniz teşekkül- lerinin (o-bunlar Armatörler (Birliği, Denizcilik Dış Seferler ' Derneği, Ar- matör Deniz Tanıtmacılığı İşçileri Sen dikası, Yüksek De Kaptanları Türkiye Odalar Birliğine bağlı bir Deniz Ticaret Odası kurulmasıdır. Deniz Ticaret Odası erçekten Türkiyede deniz ticareti- G nin problemlerine eğilecek Ve bu konuya sahip çıkacak bir kurum yok- tur. Gerçi Gemi Sahipleri Sendikası, Armatörler Birliği Dış Seferler Der- neği gibi kurumlar vardır, fakat bun- lar kuruluşları itibariyle kamu kuru- Haliçte bekleyen bir hurda gemi Göz görmese Bütün bu gerçekler karşısında, baş ta Gemi Sahipleri İşveren Sendikası olmak üzere, deniz ticareti ile ilgili di- ger sendika ve kurumlar, dünya de- niz ticaretindeki gelişmeleri devamlı olarak izleyecek türk deniz ticaretinin gerek milletlerarası alanda ve gerek- se milli ihtiyaçlar bakımından prob- lem ve konularına sahip çıkacak, bun- ların üzerine eğilecek, bu işin tatbikat- çılarından müteşekkil mütehassıs bir teşekkül kurulması için teşebbüse geç- mişlerdir. Bugün, komşumuz Yunanis tan dahil, birçok memlekette deniz ticaret bakanlıkları ve diğer bazı ül- kelerde de deniz ticaret odaları veya deniz ticaret enstitüleri kurulmuştur. Gemi Sahipleri İşveren Sendikası ile mu niteliğine ve yetkisine sahip değil- dirler. Türkiyede devlet bütçesine yük olmadan böyle bir kamu kurumu an- cak Deniz Ticaret Odası hüviyet ve statüsü ile gerçekleştirilecektir. Halen mevcut Ticaret Odaları bün- yesinde, deniz ticareti ile uğraşanlar gerektiği gibi temsil edilememektedir. Her ne kadar 63 numaralı komite De- niz Nakliyat grupu ise de, ticaretin bütün dallarım içine alan 150 kişilik Oda Meclisine ve Oda Yönetim Kuru- luna, devamlı olarak takibi gereken ve ayrı ihtisis isteyen dünya çapında- ki meseleleri getirip (o anlatabilmesi, bunların burada görüşülüp halledile- bilmesi son derece güçtür ve sonuç ba- kımından da verimli oolmamaktadır. 18

Bu sayıdan diğer sayfalar: