AKİS pabı olarak hazır bulundurmayı ih- mal etmemiştir. Gürültünün sebebi alışmaları tamamlanan tasarı, me- Ç seleyi incelemekle görevli Karma Komisyona geldiğinde, o zamana ka- dar sakin olan ortalık birden karışı- vermiştir. Zira İçinde bulunduğumuz ayın başlarında toplanan Komisyonda -bu komisyona da başkan olarak Ca- vit Oral, CHP'li toprak sahiplerinden Ali Şakır Ağanoğlu ise sözcü seçilmiş- tir- sorulan ilk soru şu olmuştur: "— Bu tasarı Hükümetin tasarısı mıdır?" Bu soruya cevap, bir Tarım Bakan- lığı mensubundan gelmiştir: "— Evet!" "— Peki. Bakan nerede?" At yarışları uzmanı bu soruyu da şöyle cevaplandırmıştır: "— Yoklar. Bakanlığı ben temsil ediyorum.." Konu, Bakanın gelmesi kaydıyla o hafta Cuma gününe bırakılmıştır. Bu defaki toplantıda ise Bakan gelmiş, fakat değişiklik (o yapılan maddelerin gerekçeleri gelmemiştir. e Toplantının, bitirdiğimiz halta Salı gününe kalma- sının sebebi budur. İşte, gürültüler de bundan sonra başladı. . Hükümette akortsuz sesler yükseliyor ve özellikle CKMP'li Devlet Bakanı Mehmet Altınsoy ile diğer CKMP'li Bakanlar, Hükümetten geç- miyen bir tasarının nasıl Hükümet ta- sarısı olarak takdim edildiğini soruyor lardı. Tarım Bakanı ise, politika ha- yatında seri halinde devam etmekte o- lan ,potlardan birini daha kırdı: Hükümet bilmiyebilir ama, ta- sarıyı liderler bilmektedir. Tasarı, Ko- alisyona mensup partilerin temsilcileri tarafından hazırlanmıştır.." Ertesi gün bu demeç gazetelerde iri puntolarla yayınlanırken Kapanlı da Paris yolculuğunu düşünüyordu. Ka doğrusu çalışmamalara- bir hafta ara verildi. Bundan sonra beklenen, Hükümet üyelerinin, kendi partilerinin temsil- cileri tarafından hazırlanmış olan de- gişikliklere (O imzalarını okondurmaları ve tasarının, zihinlerde istifhamlar ya- ratan haliyle önce Karma Komisyona, sonra da Millet Meclisine gelmesiydi. Geçen hafta Cuma günü toplanan 26 Haziran 1965 Bakanlar Kurulunda hayli sert tartış- malardan sonra, Salı gününe kadar değişikliklerin müzakere ve tespitine zaman bakımından imkân görüleme- diğinden, görüşmelere esas olarak Şa- hinin tasarısının alınması kabul edil- di Kapânlıyı, Paris dönüşü en çok şa- şırtan haber de herhalde bu olmuştur. Şimdi merakla beklenen, Kapanlının, daha bir hatta önce yermekte olduğu Şahinin tasarısını Meclis görüşmele- rinde nasıl müdafaa edeceğidir. Haf- tanın başlarında, bir AKİS'çinin bu yoldaki sorusunu Kapanlı yuvarlak bir cevapla geçiştirmeye (o çalıştı ve şöyle dedi — Meclise geldiği sırada müdafa- asını yapacağım maddeler, tasarının şahsen tadilini düşündüğüm madde- lerinden çok fazladır." Ama tek problem herhalde, sadece Kapananın tutumu değildir. Zira Par- lâmento pek muhtemelen 2 Temmuzda tatile girecektir ve önümüzde genel se- çimler vardır, Piposever bir Bakan apanlı çok hızlı bir pipo meraklısı, bir pipo uzmanıdır. Tarımla da il- gisi herhalde pipo ve dolayısıyla tütün yüzündendir. Ama nedense yerli tütü- nü pek sevmez, ekose kesesinden çı- kardığı "Dunhill" marka tütününü -kesesi de Dunhill'dir- tercih eder. Par lâmentoda pek çok Turhan olduğun- dan, kendisi piposuyla anılır. 'Pipo ile ilgili pek çok anısı vardır. Hele bir in- Türkeş ve Oğuz öpüşüyorlar Dost kazığı YURTTA OLUP BİTENLER gillizle hiç söndürmeden pipo içine id- diasına' giriştiğini ve bahsi kazandığını ballandıra ballandıra anlatmayı pek sever. Zaten Turhan Kapanlı politika- dan çok az konuşur. Bunun da sebebi herhalde, bu alanda oldukça yeni olu- şudur. Kapanlı Hukuk Fakültesini bitir- dikten sonra hemen memuriyete baş- amış ve uzun yıllar Adliyede ve idari görevlerde çalışmıştır. Turhan Kapan- linin son görevi Adana Valiliğidir. 1960dan sonra 27 Mayıszedeler arası- na katılmıştır. 1961 seçimlerinde AP ye girmiş ve kendi ifadesine göre, "rahmetli Gümüşpalayla anlaşama- dığı için partisinden ayrılmıştır. Se- kiz ay kadar bağımsız kalan Kapanlı, daha sonra YTP'ye geçmiş, bu parti- nin Genel Sekreterliğine yükselmiş ve nihayet Ürgüplü Koalisyonunda Ta- rım Bakanı olarak görev almıştır. Et yemeklerini sever. Sayısı bir hayli kabarık olan pipolarını temizle- mek ve yürüyüş başlıca zevkleridir. Kendisi, yürürken son derece rahat düşündüğünü ifade etmektedir. Ger- çekten. Kapanlı her sabah Marmara Sokaktaki evinden çıkarak, Mithatpa- şa Caddesi yoluyla Bakanlığına yürü- yerek gitmekte ve herhalde, bu arada da bol bol düşünmektedir. Hele şu günlerde Bakanın düşünecek pek çok şeyi olduğu da bir gerçektir. Kapanlının bir diğer önemli özel- ligi ve iptilâ halindeki merakı da gi- yimdir. Tarım Bakanı için "Parlâmen tonun en şık adamı" teşhisinde müba- lâğa payı yok denecek kadar azdır diği yazarlarla ilgili bir soruyu ise şöy le cevaplandırmıştır: — Kitabın kötüsü olmaz. Çok ke- re okuyucunun kötüsü vardır." C.K.M.P. Kağnıya motor KMP'li Gökhan Evliyaoğlu, otur- duğu koltukta ileri doğru bir ham le yaparak çabuk çabuk konuştu: — Benimsediğimiz ekonomik dü- zen,kelimenin tam anlamıyla. Batıda uygulanan sosyal ekonomidir..." Peyami Sefanın rahle-i tedrisinde mukaddesatçı, AP de milliyetçi ve ni- hayet son aylarda sosyalist olan, CKMP'ye transfer ettikten sonra da bu türküyü çağırmaya devam eden Evliyaoğlunun bu sözleri, CKMP'nin son haftalarda geçirmekte olduğu göm *k değişimini yansıtmak bakımından, 9