YURTTA OLUP BİTENLER Hikâyenin başı çok gerilere, 1940 lara kadar uzanmakla beraber, aktüa- lite bakımından asıl ilgi çekici geliş- meler son üç aya rastlamaktadır. Ürgüplü Hükümeti, kuruluşu sıra- sında, aydın çevrelerden gelecek her- hangi' bir tepkiyi önlemek amacıyla, bugün sağlam kuvvetler tarafından benimsenen ne kadar dâva varsa -petrol hariç- hepsini programına al- mıştı. Böylece, yeni Hükümet hakkın- daki, ön - yargı olduğu iddia e- dilen Omenfi Okanaatlerin üzerine kolaylıkla sünger çekilebileceği sanıl- mıştı. Ama aradan geçen günler gös- terdi ki, bir takım önemli dâvalara sadece Hükümet programında yer ver mek durumu kurtarmağa yetmemek- kümet adına daha önce Turhan Şa- hin zamanında hazırlanmış bulunan tasan üzerinde (değişiklik yapmaktı. Haydar Özalp, YTPli Zeyyat Koca- memi -Kocamemi de uçsuz bucaksız toprak o sahiplerindendir-, o Mustafa Kepir -Kepirin bu ekipteki bütün çalışması, yapılan değişikliklerin altı- na imza atmaktan ibarettir ve kendi- sini yakından tanıyanlar, onun, çalış- malar boyunca tam olarak anladığı tek işlemin de bu olduğu kanısındadır- lar- ve MP'li İsmet Kapısızdan müte- şekkil bu ekip, kargacık burgacık, kü- çük yazılar, karalamalarla, kısa bir süre içinde tasarının altından girip üstünden çıktı, kanunun tatbikini im- kânsızlaştırmak, statükoyu (okorumak için ne mümkünse yaptı. Pamuk tarlasında çalışan köylü kadınlar .vur beline kazmayı! te, aynı zamanda icraat da gerekmek- tedir. İşte, meselenin eğlenceli safha- sı da bundan sonra başladı. Zira Hü- kümeti teşkil eden koalisyon kanatları nın hepsi de, toprak reformu kanunu- nun çıkarılacağı kanaatini verme ko- nusunda birleşmişler, fakat tasarının nitelikleri üzerinde bir türlü fikir bir- liğine varamamışlardı. AP, CKMP, YIP ve MP'den yük- selen bu türlü türlü sesler, Başbakan- lıktaki Bakanlar Kurulu toplantı oda- sında yankılar yaparken, bir başka ekip son derece yoğun bir çalışma ha- lindeydi. AP'li ünlü toprak ağası Cavit Oral başkanlığındaki bu ekip, Koa- lisyon kanatlarına mensup milletve- killerinden kuruluydu. Görevleri de Hü 8 Tehlikeli alâkalar yg başlarında kendisiyle görü- ,, CKMP' — Ziraat Odalarından bir adam vardır, uzunca boylu. Sık sık gelir gi- derdi AP'ye. Ama sadece o değil, Zi- raat Odalarının hepsinin, Şahin tasa- rısında yapılan 4 ülkemiz tesiri olması mümkünd Bu, nihayet bir eN Doğru ve- ya yanlış olabilir. Ama bilinen husus, Şahinin tasarısında yapılmış bulunan değişikliklerin nedense daima bü ve orta büyüklükteki zirai işletmeler yararına olduğudur ki, bu zihinlerdeki karanlık istifhamları büsbütün kuv- AKİS vetlendirmektedir. Cavit Oral Ağanın bp komisyonun takıldığı ilk nokta, aile iş- letmeleri ve dolayısiyle ailenin tanımı meselesi olmuştur. Şahinin tasarısın- da aile kavramı ana, baba ve onların füruu olarak tarif edilmiş ve böylece reformdan kaçınmak isteyen büyük aile işletmelerinde toprağın muvaza- alı olarak bölünmesine mâni olunmak istenmiştir. Ama Oralın tükenmez ka- lemi bu madde üzerinde gezindikten sonra, "füruu" sözünün başında bir "reşit olmıyan" uyarması peydah ol- muştur. Bu ise, reşit olan füru için muvazaalı bölünmeye (dolayısiyle de cevaz vermektedir. Oral ve Kocamemi gibi ağaların üstün zekâları daha başka maddelerde de varlığını hissettirmiş ve meselâ es- ki tasarıda kamulaştırma dışı bırakı- lacak arazi miktarı tavan 2500 dönüm. bazı olağanüstü verim ve kârlı üretim unsurlarını oObünyesinde (bulunduran örnek işletmeler için de 59000 dönüm tesbit edilmişken, esrarengiz komisyo- nun sihirli değneği bu madde üzerinde de dolaşmış ve ortaya bir "düzenli iş- letme" deyimi (çıkmıştır. Maddenin yeni şeklindeki bu "düzenli işletme" deyimiyle işletmelerin 5000 dönüm o- lacağı öngörülmüştür. Türkiyedeki he men bütün orta ve büyük işletmelerin normal kâr ve asgari teknik imkânlar- la çalıştıkları dikkate alınırsa, bu mad deyle, özel şahıslara ait büyük işlet- melerin kamulaştırılmasının oimkân- sızlaştırıldığı anlaşılır. Ama bu tedbirler de kâfi görülme* miş, "dağıtılacak arazi"yi gösteren maddeye de bir masum ilâvede fayda mülâhaza edilmiştir. Bu ilâve üç ke- limeden ibarettir: "Öncelik sırasına göre." Tabii bu "sıra"da, en başta ha- Zine arazisinin, en sonda ise özel şa- hısların elinde bulunan ve tavanın üs- tünde kalan arazinin bulunması dik- kate alınmıştır. Üzerinden tükenmez kalem geçen bir diğer madde de, kamulaştırılacak araziye ödenecek bedelde uygulanacak ölçüdür. Şahinin, tasarısında bütün teferruatı ile ve mümkün olduğu ka- dar âdil bir rakam bulmak için ileri sürdüğü çeşitli unsurlardan kuvvet a- lan ölçü, gerçek değer, gi yor ki, ağalardan müteşekkil bu ko- misyon, kamulaştırmayı oönleydi bü- tün, tedbirleri almış ve en sonunda, hiç değilse hazineden mümkün olduğu kadar çok parayı cebe indirmeyi öngö- ren bu son değişikliği de emniyet su- 26 Haziran 1965