Kabul Gününden Kongreye Bundan bir süre önce bu sütunlarda Eğedeki bir gezim- den, bu gezide şahit olduğum bazı siyasi baskılardan söz etmiş ve Anayasanın tanıdığı haktan yararlanarak siyasi partilere kayıtlanıp, bu partilerde çalışmakta tama- miyle hür olan memur eşlerinin bu hürriyetlerinin nasıl tahdit edilmek istendiğime değinmiştim. CHP Kadın Kol- larında görev alan bazı ev kadınlarının eşlerinin bu yüz- den Bakanlıklara resmen şikâyet edildiklerine, heyetlerin harekete geçirildiğine, memleketçe sevilen kimselerin bu “ayıp"larından ötürü kenara itilmek istendiklerine dair elimizde deliller vardır. 27 Mayıs 1960 dan önce, CHP'li bir arkadaşımın eşi için DP iktidarına şöyle bir rapor ve- rilmişti: "İşinde iyidir, dürüsttür, fakat Partiye ayak uy- durama maktadır”. Bu rapor üzerine, arkadaşımın eşi kısa zamanda başka bir şehre nakledilmiş ve ancak 27 Mayıs devriminden son- ra çok faydalı olduğu herkesçe bilinen yerine iade edil- mişti. Bu tip raporların bugün yeni baştan düzenlendiği ve Bakanlıklara gönderildiği bir gerçektir. Bu gibi şikâ- yetlerden sonuç alınsın alınmasın, bunların şahsın siyasi hürriyetini etkilediği bir gerçektir ve esasen hedef de bu- dur. İki gün önce Güneyde bir geziden döndüm ve duru- mun burada da daha değişik olmadığını gördüm. Burada da muhtelif baskı grupları, vatandaşın siyasi inancını, fi- kir hürriyetini etkilemek yolunda gizli ve açık faaliyete girişmiş bulunmaktadır. Bunun için de küçük bir misal vermek İstiyorum: Mersin CHP İl Kadın Kolu, yıllık kongresini yapmak üzere büyük bir toplantı düzenlemiş- tir. Kongre, ilçe teşkilâtlarının katılması ile yapılacaktır. Anamur İlçe Kadın Kolu da, diğer ilçeler gibi bu kongre- ye katılmak, meseleleri dile getirmek için büyük bir ha- zırlık içindedir. İşte bu hazırlığı duyan muhalifler derhal harekete geçmişlerdir. Yönetim kurulu üyesi ev kadınları ve gençkızlar çeşitli baskılarla istenmektedir. Gerçi hiçbirisinin eşi, ekmek parası ile devlete bağlı me- mur değildir. Ancak, güzel Anamur da yurdun diğer köşe- leri gibi, daha çok kadınlar üzerinde varlığını hissettiren birtakım gelenek ve göreneklere Mİ Meselâ kadınla- rın, evlerinin işi dışında, "ellerinin hamuru ile" erkek işine karışmaları alışılmış şeylerden Mm Bu gibi he- veslerin altında kötü maksatlar aramak, memleketleri ve çocukları için daha iyi şeyler istemekten başka suçu ol- mıyanları lekelemek, hiç olmazsa ürkütmek, sindirmek kenara itmek, gençkızları "evde kalmak" tehlil kor- kutmak, annelerin ,babaların, eşlerin üzerind. lk ala ve bu yoldan başarı kazanmak pek âlâ mümkündür İşte bütün bunlara başvurulmuş, Anamurlu politikacı v kadınları, memleket meselelerini öğrenmek, bunlara cevap vermek isteyen gençkızlar yollarından alıkonulmak istenmiş, fakat 16 kişilik heyet, çocuklarını da yanlarına alarak, parti bayraklarını taktıkları otobüsle kongreye katılmak üzere, sabahın erken saatlerinde yola çıkmış- lardır. Bu bir kahramanlıktır. Bu, murlu kadınların kazandıkları bir meydan guharebesidir ve en azından topla, tüfekle kazanılmış b eydan muharebesi kadar önemlidir. Çünkü düşman karşısında milli his vatandaş- ları daima birleştirmiştir ama gerçeklerin öğrenilmesine rşı açılmış gizli savaşlar iyiniyetli vatandaşlar arasında en tehlikeli ayrılıkları yaratmağa daima muktedirdir.. Kadını yalnızca evine ve kabul günlerinde dantel ör- meye ve hattâ hattâ, hali OE m biraz yerinde ise kurnaz masasında enerji öldürm mahküm etmek isteyenler bugün, yurdun herbir köşesinde, kadının uyanmasına, ka- dının toplum içinde yararlı olmasına karşı büyük bir sa- vaşa girişmişlerdir. Çünkü kadının uyanması, evinin dü- zenini kurarken, tarlada çalışırken, dantelini örerken ka- fasını memleket meseleleriyle işletmesi, memleketi ve ço- cukları için daha iyi şeyler istemesi, çıkarcı zümreleri en çok tedirgin eden husustur. Çünkü kadının uyanması her- şeyden önce evin, yarını ellerinde tutan çocukların uyan- ması, gerçeğin en elle tutulur şekilde su yüzüne çıkması demektir. Kooperatifçiliği, emekçi gücünün birleştirilme- sini, daha fazla randıman alma daha müreffeh yaşama imkânlarını kadına öğretin, bakın bir daha bunlardan vazgeçer mi? O kadın ki evine biraz daha imkân sağla- mak için, yüzyıllar boyunca canını vermiş, kendisine "din- lenme" diye bir hak bile tanmmamıştır. İşte kadını "kabul gününden alıp kongreye”, siyasi veya sosyal alanda top- lum içine götürmek bu sonucu getirecek, Tüıkiyenin kal- kınma yolunu tıkayan büyük tıkaçlardan bir tanesi, ka- dının sosyal mahkümiyeti, "eksik etekliği", "çaresizliği" “habersizliği" önlenecektir. Jale CANDAN Çocuk Sevenler Derneği başarılı yı- lını kapatırken, Kızılayda yapılan kongrede de gelecek yıl için yeni ka- rarlar almış, Aktaş Yetiştirme Yur- dundan liseyi bitirecek bir öğrenci i- çin üniversite bursu açmış ve gelecek yıl bursu ikiye çıkarmak üzere "burs 26 tahsisi" konusunda teşebbüse geçmiş- tr. Bundan başka Keçiören Çocuk Yuvasında, Zirkaya, Gazi, Aktaş Ye- tiştirme yurtlan ile Çocuk Islahevinde faaliyette bulunan Dernek, gelecek yıl Kızılcahamam ve Ayaş yetiştirme yurt larını da çalışma programı içine al- mağa karar vermiştir. Geçen yılın başarılı Başkanı Şadan Fişek bu yıl, çok yorulduğunu söyliye- rek adaylığını koymamış, Sekreter Şükran Nasuhoğlu Başkanlığa seçil- miş ve yeni yönetim kurulu ufak de- ğişikliklerle teşekkül etmiştir. AKİS, 12 HAZİRAN 1965