YURTTA OLUP BİTENLER almıştır. Bu karara göre, İlalanın Ba- kanlığa durumu bildirip görevi başı- na gitmesi lazımdır. £ Nitekim ilalan karârın bir suretini 8 Mayıs günü Şir kete götürmüştür. Ali Naili Erdem ise, tükürdüğünü yalamak zorunda kalacağını anlayın- ca ,yeni Zat İşleri Müdürü Yaşar Güç- lüer ile âkla gelmiyecek, garip ve hu- kuk dışı çarelere başvurmuştur; Fab- rikada İlalanın evrakını kayda alan Personel ve Muhaberat Şefi bu görevi yaptığı için muhasebeci (o tarafından hakarete uğramış ve aralarında kav- ga çıkmıştır. 10-19 işçi tahrik edilip, "döveni isteriz" diye harekete geçi- rilmişler, birkaç saat sonra da 7 me- mur ve 4 işçiye işe gelmemeleri, üc- retlerinin ödeneceği, şahıslarının te- minat- altında olduğuna dair yazılar gönderilmiştir. Bu arada bir bekçi dö- vülüp, iki gün hapsedilmiştir. Bu ga- rip olaylar hâlâ devam etmektedir. Dövülen bekçi durumu Adliyeye inti- kal ettirmiştir. Ahbaba tops tahsisi Erdemin bir başka icraatı ise geçen hafta içinde gözleri kamaştırdı. Sa- nayi Bakanlığı Sanayi Dairesi şube müdürlerinde Şerif Ertürk, bir haf- tadanberi Bakanlığın Plân ve Proje Kurulunda boş oturmaktadır. Bakan- lığın kurulduğu tarihtenberi oSânayi Dâiresinde şube müdürü olarak çalı- şan, parti farkı gözetmeyen ve bütün sanayicilerin gerçekten o sevdikleri bu memurun bütün suçu, nizami ve haklı bir işlemi, Bakanın emrine rağmen, bozmak istememesidir, şimdi bütün sanayiciler Şerif Ertürkü yeni yerinde ziyaret etmekte ve kendisine "bu iş nasıl oldu?" diye sormaktadırlar. An- karalı sanayicilerin, Sânayi Odası va- sıtasıyla bu tasarrufun o düzeltilmesi için harekede geçmesi de beklenmek- tedir. Meselenin püf noktası şudur: Sa- nayici kotaları ohazırlanırken tekstil sanayiinin ihtiyacı olan tops tahsisle- rinin hangi ölçülere göre yapılmasının daha uygun olacağı bundan çok önce Sanayi Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı arasında görüşülmüş ve varılan sonu- ca göre bugüne kadarki uygulama yü- rütülmüştür. Tops tahsislerinin yapıl- masında önce iki görüş ileri atılmış- ün (Birisi stok mevcudlarına, öbürü fiili satış üzerinden o verilen vergiye göre... Stoklara göre tops tahsisine gi- dilmesi sakıncalı görülmüştür. Çünkü bir tekstilci, aldığı o topsla, piyasada tutulan ve satılan mal imal ediyorsa, elinde stok kalmıyacaktar. Bir başkası 6 Vedat İlalan Kazazede aynı topsla piyasada tutulmayan, dü- şük kaliteli mâl imâl ettiği takdirde satamıyacâk, buna mukabil stok mev- cudu fazla olduğu için tops tahsisin, den daha fazla istifade edecektir. Bu çeşit uygulama sonucunda tops, gide- rek karaborsa metal haline bile gele- cektir. Ali Naili Sükseli davranışlar Erdem Stok esası üzerinden yapılacak tah sislerin bu sakıncaları görülünce, ikin- ci fikir üzerinde durulmuştur. Bu, fili satış üzerinden tekstilcilerin Mâliyeye ödedikleri vergi esasıdır. Bunun fay- dası çeşitlidir. Bir kere, kısmen de olsa vergi kaçakçılığını önleyici bir unsur olacak, böylece Maliyeye yardım edi- lecektir. Çünkü vergi nisbetleri ne ka dar az olursa, tops tahsiai o kadar az; ne kadar çok olursa, tahsis o kadar çok olacaktır. İkincisi, piyasada tutu- lan, satılan, iyi kalitede mâl imâl eden sanayici ile, tutulmayan mal imâl eden sanayici arasında bir ayrim yapılabi- lecek;- iyi mal yapan, tops tahsisin- den haklı olarak dana çok yararlana- bilecektir. (o Böylece, hem tekstil ala- nında stokların çoğalmasına engel o- lunacak, hem kalitenin düzelmesine yardımcı olunacak, hem de iyi ile kö- tü arasında bir denge sağlanmış ola- caktır. İşte, sanayici kotalarındaki tops tahsisi konusu bundan çok önce Sa- nayi Bakanlığı ile Maliye (Bakanlığı temsilcileri arasında bu prensibe göre ayarlanmış bulunmakta ve uygulama da böylece yapılmaktadır. "Sükse"li icraat Tops o tahsisi bu prensip (çerçevesi içinde ve iyi mal imâl eden hiç bir sanayicinin şikâyet etmediği bir siste- me göre devam edip dururken, İzmir- deki Ege Mensucat firması temsilcileri Sanayi Bakanı Ali Naili Erdemi ziya- ret ettiler. Şikâyetleri vardı: Tops tah- sisinden yeterince yarârlanamıyorlar- dı. Esasen uygulanan sistem de yanlış ti; Tahsiste stoklar esas alınmalıydı. Erdemin başında bulunduğu Bakanlı- gın Sanayi Dairesi, kendilerine haksız lık ediyordu. Bu işi Erdem düzeltme- liydi. Ali Naili Erdem, seçim bölgesin- den gelmiş olan Ege Mensucat firması temsilcilerine nasıl bir Bakan olduğu- nu ispat etmek firsatını bulmuştu. Ma kamında kasıldı, bıyığını burdu, ilgili memuru çağırmalarım buyurdu. Gelen memur Şube Müdürü Şerif Ertürktü. Bakan, "neden Ege Mensucata tops tahsisi yapılmadığını" sordu ve "der- hal gerekli tahsisin yapılmasını" da emretti. Şube Müdürü durumu, sistemi an- lattı. Anlattı ama, Ali Naili Erdem için bunların hiç "bir önemi yoktu. Şube Müdürü "meselenin Mâliye Ba. kanlığı yönü, de olduğunu, bu Bakan- lığın sistem değişikliğine rıza göstef- miyecegini" söyleyince de Erdem kük- redi: Mâliye Bakanlığı da kim oluyor- du? Kendisi emir veriyordu: İzmir AKİS, 5 HAZİRAN 1965.