ma"dır. Böylece ayni işi yapanlar ara- sındaki farklılık ve adaletsizlikler ön- lenecek, kadro tıkanıklıkları bertaraf edilecek ve hizmetlerin gerektirdiği seyyaliyet sağlanacaktır. Yeni düzende E, S, D veya R cetvellerine göre çalış- tırılaNlar memur kadrolarına intibak ettirileceklerdir. Bir başka yenilik de, hafta tatilinin iki güne -Cumartesi ve Pazar- çıkarılmasıdır. Ayrıca, Devlet Personel Dairesi ile bütün devlet daireleri arasında irti- bat sağlanacak, münhaller merkeze bildirilerek, merkezden radyo ve basın yoluyla ilân edilecektir. Personel dai- resi ile kurulacak irtibatın bir faydası da, devletin, çalıştırdığı elemanların im ve dağılımını her an bilmek- mkânına kavuşmasıdır. Personel re- formu ile birlikte, devletin çalıştırdığı memur sayısında, lüzumsuz şişkinlik- sonucu, biR azalma sağlanacaktır. Bu, tasfiye ile değil, e- mekliliğin cazipleştirilmesi ve ek gö- rev olarak kullanılan kadroların kal- dırılması ve diğer tedrici yollarla ger- çekleştirilecektir. Hasan Şükrü Adal bu yeni düzenin uygulanması ile en az 500 milyon lira- lık bir cari tasarrufun sağlanabilece- ğini ifade etti Sabırla koruk helva mı? Çalışmalara ve bütün siyasi partile- rin "idari reforma taraftarız" şek- lindeki beyanlarına bakılırsa, bu yeni düzen gerçekleşecektir. Personel Da- iresi Başkanı, yeni düzenin finansma- nı için Maliye Bakanlığı ile Planlama Teşkilâtının mutabakata vardığını söy- ledi. Ayrıca Plânda, bütün az gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiyede de, kalkınma hamlelerinde teknik mesle- ki personele ve personel eğitimine ya- pılacak masrafların "cari" değil, "ya- tırım masrafı" olduğu belirtilmiştir. Gerçekten, dünyanın bütün otoritele- i, kalkınmanın baş malzemesinin "insan" olduğunu kabul etmektedirler. Bu bakımdan, personel reformu, kal- kınma yapmak isteyen Türkiye için elzemdir. Memurların yürekler acısı durumlarının düzeltilmesi ise, sosyal adalet prensiplerini getiren yeni Ana- yasanın parlâmentolara ve hükümet, lere yüklediği önemli bir görevdir. Memleketimizde asırlardır o şikâyet edilen zimmet, rüşvet, ihtilas, bürok- rasi ve işlerin yürümemesi gibi bozuk- luklar da başarılı bir reformla tedavi edilmiyecek problemler değildir. Yeter ki siyasilerimiz, TRT meselesinden başlarını kaldırıp, kendi o maaşlarına — YURTTA OLUP BİTENLER zam yapma faaliyetinden azıcık feda- kârlık ederek bu meseleye eğilsin- ler. Gençlik Mersine ve tersine gidenler Türkiyenin iki önemli gençlik teşek- külü olan TMTF ile MTTB yöneti- cileri, bitirdiğimiz haftayı hayli meş- gul geçirdiler. Ancak, her iki yânı da gece yarılarına kadar uğraştıran ko- nular biribirinden tamamen farklıydı. TMTF Başkam ve yöneticileri, Türk- İş ile birlikte, son günlerde Türkiye- nin en önemli problemi haline gelen Petrol dâvası ile ilgili bir kampanya- nın hazırlıklarını yaparlarken, MTTB Başkanı Rasim Cinisli -ki bundan birkaç ay önce İstanbul Valisi Niyazi Akı tarafından büyük bir maharetle MTTB Başkanlığına getirilmiştir ve halen, MTTB'nin önceki Başkanı Yük sel Çengel ile başkanlık (okonusunda mahkemededir- ve yöneticileri de 28 İstanlbulun fethinin 512. İ i tören düzenlemeğe uğraşıyorlardı. Amaçları sadece, fetih yıldönümü ile ilgili tören hazırlamak olsaydı kimsenin bir şey AKİS, 5 HAZİRAN 1965 Devlet Personel Dairesinde toplantı Raflardan inen dosyaları karıştıranalar