Semihaya rakmamaya çalışacaktır, Nazımın Çankırıdan İlk mektubu Ferit Alnar vası- tasıyla gönderilmiştir. Tarih, 1940'in İlkbaharıdır. Mek- tup şairin imlâsıyla şudur: Feridciğim, bu mektubu lütfen 'Semihaya gönder. Kızın İstanbuldaki adresini bilmiyorum. Yakında görüşmek ümidiyle - Nâzım 15-4-940 - Çankırı Kızım, Resimlerini, mektuplarını, kitablarını sesini ve yüreğini aldık. Sen sağ ol. Sesin ve yüreğin insanlara teselli ve yaşamak ümidi vererek daim olsunlar. Son mektubunda: 'İnşallah yakında Çankırıda serbest olursunuz" diye bir cümle var. Bunu bize tefsir ve izah eden bir mektup yazarsan bahtiyar oluruz, Istanbuldaki adresini bildir. Almanayaya gitmek işi ne oldu? Çocukları sevenler dünyayı en yürekten anlıyan ve in- sanlara en derin acıyıp onları en kolay affedenlerdir. Çocukları sev. Bir düzüne çocuğun olsun. Hepsi senin gi- bi güzel sesli ve iyi yürekli. Hasretle mektubuna bekleriz. , Semihanın iki satırı mahkümlarda gene bir umut ateşi yakmıştır. Halbuki Semihanın söylediği sadece bir temennidir ve ciddi bir sebebe dayanmamaktadır. Zaten, bir gençkızın böyle şeylerden nasıl haberi olacaktır? Se- ıniha ve Celile Hanım gerçi Nâzımın affedilmesi için ça- lışmaktadırlar. Celile Hanım tabii çok aktiftir, o yakın akrabası Ali Fuat Cebesoy da - Nâzım ona "Dayı Pasa" AKİS, 29 MAYIS 1965 demektedir - yeğeninin 'hürriyetine kavuşabilmesi, yahut artlarının iyileştirilmesi için elinden geleni yapmakta- dır. Fakat elden gelen fazla değildir. Nâzım Hikmet Çarıkında yalnız değildir. e Yanında Semiha Berksoy Bı kubbede ,kalan hoş seda... Kemal Tahir ile Dr. Hikmet de vardır. Bir gün üç ah- bap çavuşlar otururlar ve Semiha Berksoya müşterek bir mektup yazarlar. Kemal Tahir ile Dr. Hikmetin mektup- ları eski türkçedir. Nâzım tabii yeni harflerle yazar. Nâzım Hikmet ve arkadaşları için kara kaşlı, kara gözlü sinyorina sanki dış âleme açılmış bir penceredir Bu Mektup önümüzdeki sayıda aynen çıkacaktır.