Ziyaretler 'Kimse korkmamalıdır..." ir amerikan ajansını temsil eden amerikalı gazeteci nedense fazlaca hareketliydi. e örtmeğe çalıştığı bir tedirginlik duyuyordu ki, çıplak (odansözlerin yaptıkları basın toplantılarına bile yakışmıyacak garip likler yapıyordu. Oturduğu arka sıra- larda, gürültülü espriler (o savuruyor, sonra yüksek sesle gülerek parazitin ölçüsünü arttırıyordu. Nihayet daya namadı ve basın toplantısı yapan ada ma doğru ingilizce bir küfür savurdu Bir kaç kişi sinirinden güldü, gürül- tü artmışta. Büyük Elçi Rijof, "şşştı şşşt!" diye bu gazeteciyi sükünete dâ vet etmeye çalışırken, kuvvetli ingi lizce bilgisi ile durumu anlayan ve ha fifçe suratı asılan (Sovyetler Birliği ik Bakanı Andrei Gromiko: — Bu ilişkilerin düzelmesinden hiç girenin korkmaması lazımdır!" de- i-.. Bu ün tam yerini bulması, belki bir tesadüftür, belki de bu amerikan müfrit gazetecinin temsil ettiği ve dar kafalılardan" gelen endişelere verilmiş bir cevaptır. Gromiko sözüne devam- la Türk - Sovyet ilişkilerindeki geliş- menin, sadece Balkanlarda değil, bü- tün Avrupada ve hatta bütün dünya- da siyasi havanın üzerinde olumlu et- kiler yapacağını belirtti ve Ankara zi- yaretinin anlamını belirten şu iradeyi kullandı: — İki ülke arasındaki ilişkilerde belirli değişiklikler oolmuştur. Fakat işin önemli yönü bu değişikliğin nisbe- tidir. Kanaatimiz odur ki, iki taraf a- rasında söylenen ve söylenecek güzel sözlerin ve karşılıklı ziyaretlerin çiz- diği çerçeve, belirli müşahhas mesele- lerle ilgili kararlarla doldurulmalıdır. Bize işin en önemli tarafı, iki ülke arasında siyasi iktisadi ve kültürel meselelerin halli ve bu çerçevenin zen gin bir muhteva ile doldurulmasıdır." Andrei Gromikonun, geçen hafta- nın sonunda yurdumuzdan ayrılmadan bir gün önce, Ayrancıdaki şatafatlı ye- ni sefaret binasında yaptığı basın top- lantısında en fazla önem verdiği nokta bu olmuştur: "Çizilen çerçevenin muh teva ile doldurulması..." Sovyet Dışişleri (Bakanı, iki ülke arasında daha önce yapılan temaslarla ve son Ankara görüşmeleri ile iyice be lirlenen ii "çerçeve"yi de şöyle çizdi: elerimizde farklı sosyal sis- temizi İrani rağmen, başka bir ül- kenin içişlerine karışmama ve egemen lik esasına saygı sureti ile bu ilişkiler geliştirilebilir..." AKİS, 29 MAYIS 1965, Dünyanın büyük gazete ve ajansla- rını ve Türk basınını temsil edan yüz- den fazla gazetecinin izlediği bu ba- sın toplantısı, Türk - Sovyet münase- betlerinin geldiği noktayı ve Sovyet Dışişleri Bakanının ziyaretinin sonuç larını bir gün sonra yayınlanan ortak bildiriden daha iyi gösterecek nitelik- te ve açıklıkta geçti. Gromiko, bu ba- sın toplantısında, Kıbrıs konusunda Sovyetlerin daha fazla adım atamı- yacaklarını, fakat türk tezine yakın olan eski görüşlerinden de geri çekil- niyeceklerini ihsas etmiş, fakat esas İtibariyle, Türk - Sovyet münasebetle- rine bu meselenin esas ve ölçü olma- -ını istemediğini söylemiştir. Bu top- lantıda Gromikonun en çok kullandığı kelime "konkre" -müşahhas- olmuştur. YURTTA OLUP BİTENLER laşmazlık olup olmadığı yolundaki bir soruya verilen cevap, havalarda ge- zen çok' kimseyi uyandıracak derecede realisttir: "“— Elbette ki fikir ayrılıkları ola- caktır. Bir ortak bildirinin hazırlan- masında e olabilir. Yeter ki ortak bir dil o bulunabilsin. taraf ta bi ortak dili bulmak için gay ret göstermişlerdir-.." Ayrılıklar - mutabakatlar gemiko, basm toplantısından son- raki Cumartesi günü öğle üzeri, top lu eşi ile birlikte Ankaradan ayrıldı. Saat 13'te dört motorlu İlyuşin uçağı Moskovaya doğru havalanmadan biraz önce, sözü çok edilen ortak m iki. ülkenin o başkentlerinde aatte yayınlandı. Ortak-bildiride, “tarafla. Gromiko basın toplantısında Az söyleyip öz söyleyen Gromiko, bir kaç defa, iki devlet söz- cülerinin nazikâne beyanlarının "kâfi gelmiyeceğini" tekrarlamış, İki komşu ülke arasında iyi münasebetlerin ger- çek mânada kurulabilmesi için, kar- şılıklı itimad sağlanmasının elzem ol- duğunu, son zamanlarda başlıyan te- masların bu itimadı yaratabileceğini, söz konusu çerçeveyi aşmıyacak "konk- re -— müşahhas" ilerlemelerin ise an- cak yaratılabilecek böyle bir zemin ü- zerinde sağlanabileceğini açıkça ifade etmiştir. Gromiko basın toplantısında gerçekçi bir dil kullanmış, istenilen mânada dostane münasebetlerin henüz sağlanabilmiş olmadığını kelime oyu- nu yapmadan söylemiştir. Bu arada, ortak bildirinin hazırlanmasında an- rın milletlerarası gerginliği azaltmak ve değişik sosyal sistemli devletlerin barış içinde birlikte yaşamalarını sağ- lamak için kendilerine düşen görevi ifa hususunda azimlerini teyid ettikleri" açıklandı. Ortak bildirinin ilgi çekici bir tarafı, büyük bir kısmının dünya * meselelerine hasredilmiş olması, silâh- sızlanmadan, sömürgecilik aleyhtarlı- ğından Birleşmiş Milletler Teşkilâtı- nın kuvvetlendirilmesinden dem vurul masıdır.Bu arada Kıbrıs meselesinden kısâcâ bahsedilmiş ve daha önce varı- lan mülakatlar tekrarlanmıştır. Kültürel mübadele için 5 Kasım 1964 günü imzalanan ve Bölükbaşınınn hışmına uğrayan anlaşmanın uygulan- masına oundan sonra devam edilece- 11