DÜNYADA OLUP BITENLER, katılacaktı. Fakat General De Gaullele birlikte bu ümitler de suya düşmüştür. Doğrusunu söylemek gerekirse, Ge- neral De Gaulle işbaşına geçtiği gün- lerde böyle bir birlik fikrine karşı de- gildi. Fakat Başkan Kennedy ile eski İngiliz Başbakanı Harold Macmillan- m 1962 Aralığında yaptıkları Nassau görüşmelerinde kendisine danışmadan çaldıkları kararlar De Gaulle'ü çileden ıkarmış ve Fransız Devlet Başkanı, buna karşı ilk tepki olarak, Avrupanın kapılarını İngilterenin yüzüne kapa- mıştır. Ondan sonra da, General De Gaulle'ün, Atlantik birliğini bir yana bırakarak, Atlantikten Urallara kadar uzanan bir Avrupa düşüncesini benim- görülmektedir. Yani De Gaulle- sediği ün düşündüğü Avrupa Birliği, Birleşik Amerika ile İngiltereyi dışarıda bırak- makta, fakat Doğu Avrupa üikeleriyle Sovyetler Birliğini içine almaktadır. Böyle bir Avrupa kavramının NA- TO bakımından iki önemli dır. Birincisi, Doğu Avrupa ülkeleriyle Sovyetler Birliği zamanla Avrupa Bir- liğine katılacaklarına göne, NATO da ortadan kalkacak demektir. Bu, uzun sürede gerçekleşecek bir iştir. Kısa sü- reli olan ikinci sonuç Almanya mesele- sinde ortaya çıkmaktadır. Fransız Devlet Başkanı bu yılın başlarında yap tığı bir basın toplantısında, Almanya- nın birleştirilmesi meselesinin herkes- ten çok Avrupa devletlerini, bu arada Fransa ve Sovyetler Birliğiyle Alman- sonucu var- 24 (Fitaş: 28) -316 yanın (komşularını ilgilendirdiğini ileri sürmüştür. Üstelik, ovyet ışişleri Bakanı Gromikonun bundan iki hafta kadar önce yaptığı Paris ziyareti sara- sında da bu görüşün benimsendiği an- laşılmaktadır. Vietnam meselesinde açıkça Birle- şik Amerikanın tutumuna karşı du- rum aldıktan sonra General De Gaul- le'ün Washingtan*u Almanya mesele- sinin de dışında bırakmak, istemesi hem Federal Aknanyıayı, hem de Birleşite Amerikayı çok Oo kızdırmış bulunuyor. Hele De Gaulleamerikandenizpiyade- lerinin Dominike çıkarılmasını da tak- bih edince, bu kızgınlık daha da ço- galmıştır. O kadar ki, NATO devlet- lerinin Dışişleri Londraya giderken, herkes yapılacak toplantının Fransa ile Birleşik Amerika arasında bir meydan savaşma ulaşmasından çe- kiniyordu. Safkanları Karşılıklı tavizler Fakat dünyanın çeşitli bölgelerinde başı dertte olan Birleşik Amerika, ustaca bir taktikle, Konsey toplantı- sında Fransa ile açık çatışmaya giriş- mekten dikkatle kaçınmıştır. Meselâ, Fransız Dışişleri oBakam Couve De Murville'in Vietnamdaki amerikan tu- tumunu şiddetle yeren konuşmalarını, amerikalı otemsilciler (o serinkanlılıkla dinlemişlerdir- Fransanın kararlı tutu- ma karşısında, yayınlanan bildiriye Vietnamda kuvvet kullanılmasının kaçınılmaz olduğu yolunda bir kayıt ko nulamamıştır. Buna karşılık Fransa da Almanya meselesinin yalnızca Av- rupayı ilgilendirdiğini ileri sürmekten vazgeçmiş, bu meselenin biran önce ve barışçı yollardan çözülmesi gerektiği yolunda üçlü bir bildiri yayınlanması- na razı olmuştur. Fakat bu bildiri Fe - deral Almanyayı memnun edecek ka- dar açık değildir. Konsey toplantısı daha bitmeden Londradan alınan haberler, bir yan- dan toplantı sonunda yayınlanacak ortak bildiri hazırlanırken, öteyandan savunma plânlarını Fransanın önünde sonunda teşkilâttan çekileceğini düşü- nerek onsuz hazırlamaya başladıklarını gösteriyordu. oBu bakımdan, yayınla- nan bildiride sözü edilen birlik ve be- raberlik sözleri hiçbir (o kulakta derin yankılar bırakmamıştır. Şimdi artık herkes biliyor ki, günün o gereklerine uygun yeni bir biçime girmeden, NATO önünde sonunda kendi kendini yitirip gidecektir. AKİS, 22 MAYIS 1965