SOSYAL HAYAT des ve ceketlerle tamamlanmış ve küçük elbiseler daha çok takım elbise halini almıştı. Bunun yanında şem- siye şeklini andıran ©vâaze elbiseler, verevler, pliler bol bol dikkati çeki- yor ve yenilik olarak göz alıyordu. Me- selâ mevsimin modası olan geniş p'i- li, büyük eşarplı, Zengin fulâr tay- yörleri yapmak için herhalde, en aşa- ğı, 6 metreye kıymak gerekecekti, Ö- nü kısa, arkası uzun yaz tuvaletleri de hem kumaş cinsi, hem de miktarı bakımından bütçelerde gedik açabile- cek nitelikte gözüküyordu. Zaten vual ve muslinlerden meydana getirilmiş pli pli, kat G&at, zengin modeller için “yığın yığın kumaş" deyiminden baş- ka söz bulmak da mümkün değildi. Mamafih, deflledeki duruma Vakı- lırsa, yazın yeni yıldızının pike ku- maşlar olacağı söylenebilir, Zira defi- lede, beyaz pikelerden yapılmış nefis modeller vardı, Boran da pikeye hay- ran olmuştu, mikrofon”başında mülte- çağ ERİ “-- Sabah erkenden pikeyi giyine- iniz Öğleden sonra gine bir pi- tayyör, gece ise pike bir tuvalet era en kısa yoludur” diyordu. Defilede, pike İle yakından rekas- bet eden bir başka kumaş ise pamuk- lu vualierdi. Piri pini görünüşleri ve değişik desenleri ile pamuklu vual'er ipek vualleri gölgede bırakacağa ben- zemektedir, Boran da bunun bir fay- dası üzerinde özellikle durdu ve içini çekerek: “— Ne de olsa, biraz daha ucuza mal olmaktadır” dedi, Yazlık tayyörler ike ve ketenlerden sonra fulârlar, çeşitli keten ve emprimeler, ipek gaz ve slüralar dikkati çekiyordu. Renk ler arasında özellikle lâcivert, kırmizı, havuç rengi, pembe, türkuaz, mimoza, acı yeşil, açık bej, siyah ve beyaz gö- ze çarpmaktaydı. Yaziık tayyörlerin çoğu emprime blüzlar üzerine giyilmekteydi ve emp- rime röverlerle süslenmişti. Daha 21- yade düz hatlı, borumsu takma Xollu, inik yakalıydiar. Plilerle zenginleşii- rilen yaz tayyörleri ise daha çok süra ve fulârlardan yapılmış, tüysiklet tay yötlerdi. Bunların yanında panolu, fantezi tayyörler de vardı. Panolar düz eteğe iliştirilmişti ve ancak hareket halinde gözüküyor, boleromsu ceket- lerle özel bir tayyör modeli teşkil e- diyordu, Mantolar daha çok vücuda yakın, Tedingot tipi, belirli veya belirsiz şe- kilde bele oturan mantolardı ve gi yimleri kolaydı. Elbiselerde plilere, e- vaze biçimlere rağmen, at ve prenses biçimi gine mevcuttu, Prens ses biçimi elbiseler Üzerinden giyilen kısa ceketler özellikle dikkati çekiyor« du. Yaz kıyafetlerinde, kış kıyafetle rinin aksine düğme az, buna mukabil bol bol kemer vardı, Astar ve aksesi- arlar zit oTrenklerde tercih edilmiş, broşlar çok kullanılmıştı Renkli ne cilere de bol bol yer verilmişti. Defilede göze çarpan birşey de, ö- yakkabılardaki değişiklikti. Ekseri bü» TÜN uçları oval veya yuvarlak ayakkas bıların topukları da sivriliklerini ve n celiklerini tamamiyle kaybetmiş, âde- ta kütleşmişti. Manto ve elbiselere €$ kumaştan yapılmış bu tip rahat ayak- kabılar, özellikle göze çarpıyordu. Modayı tamamlayan şey muhakkak ki saçlardır. Gençkızlar bu yıl, özels kle deniz mevsiminde, Beattles saç modasını tartışmasız kabul edecekler, fakat anneleri arkaya toplanmış per- çemli veya tek meşli saçlarla uğraşma ya çaresiz katlanacaklardır. İstanbuldan Ankaraya gelen Vak- ko defilesi, Ankaradan da Adanaya gitti, Birçok Anadolu şehri dolaşıldık- tan sonra tur tamamlanacaktır. Mos delleri Zeki Müren isimlendirmiştir, KKİS, 10 NİSAN 1965 AKİS: 735)