3 Nisan 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

SOSYAL HAYAT Dernekler Kadının eğitimi Üniversiteli Kadınlar (o Derneğinin, bitirdiğimiz hafta oOCuma akşamı Dil-Tarih oOve Coğrafya Fakültesnin konferans salonunda düzenlediği açık oturum büyük bir kadın, topluluğu ve gençler tarafından Omerakla izlendi. Açık oturumda, Anadolu kadınının için de bulunduğu gerçekler bütün çıplak- lığı ile bir kere daha gözler önüne se- rildi. Milli Eğitim Bakanı Cihat Bil- gehan ise, bu konu ile ilgili olarak, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir ilmi araştırına yapılmasının mümkün olacağını söyledi. Bakan, oturuma ka- derdine bir çare bulmak mümkün ola- caktır. Açık oturumu yöneten Siyasal Bil- giler (Fakültesi (odoçentlerinden Dr. Nermin Abadan, Milliyet gazetesinin e yurt ln” yarışmasında bi- rinciliği a "Analarımız" ve isimli araştırma ya- yazarı (o Dursun Akçamı, nesillerini O yetiştirecek olan kadınlar, Dursun amın ani larıdır" diye takdim etti ve Akçam dakikalarca alkışlandı. Açık oturumda varılan sonuç şu oldu: Bugün Türkiyedeki eğitilmemiş, okur-yazar olmıyan, herseyden haber- siz, haklarını hiçbir şekilde kullana- Nümune Hastahanesinin yeşil önlüklüleri ül Gönüllüler tılan bir kadın yazarın köydeki eği- timin daha gerçekçi olması ve köy ço- cuğunun yaptığı günlük işlere ışık tu- tacak pratik bilgileri de ihtiva etmesi hakkındaki düşüncesine de katıldı ve ilkokul çağındaki bütün çocukların o- kula gitmeleri için Bakanlıkça prog- ramlı bir çalışmanın dikkatle yürü- tüldüğünü bildirdi. Kız çocuğu neden okula gitme- mektedir veya hangi bölgelerde daha az gitmektedir? Bunun çareleri nedir? İşte, ancak bu soruların cevabı veril- dikten sonradır ki Türkiyede yüzde 80'li okur-yazar olmıyan Oo kadınların 30 mıyan, fakat buna mukabil mütema- diyen çalışan, türk (ekonomisinin büyük Oyükünü omuzlarında taşıyan analar ve kızları eğitime tâbi tutul- madıkça Türkiyenin geleceği sağlam temeller üzerine oturtulmuş sayılmaz. Çünkü kadın yalnız kişisel yönü ile de- gil anne olarak da eğitilmek zorun- dadır. Gelecek nesilleri o eğitecektir. Konuşmacılar, kadının eğitilmesi ile ilgili olarak köy enstitüleri konu- su üzerinde de durdular, köy enstitü- lerinin eski özellikleri içinde tekrar açılmasını istediler. Ancak Bakan, olemiğe yol açar endişesiyle, ensti- tülerle ilgili soruları cevaplandırma- dı, dışı eğitimi için, iyi yürütü- len radyo eğitim yayınlarının ve mem leketimize televizyon getirildiği tak- dirde televizyon yayınlarının faydala- rı üzerinde durdu. Gönüllüler İşbirliğinin faydaları Münevver Akpınar ,elindeki fiş def- terini AKİS muhabirine uzattı ve sözlerine şöyle devam etti: "— işte gönüllülerimiz!" Hastaha- neye geliş ve çıkış saatleri, hastaha- nede yaptıkları, işler burada kayıtlı- dır. Gerçi yılardanberi bu görevleri yerine getiririz ama, bugün, yeni has- hanecilik anlayışı içinde, teşkilâtlana- rak ve eğitim görerek yenibaştan işe başlamağa karar verdik. Bugün ilri toplumlarda "tedavi" anlayışı, hasta- hane anlayışı çok, pek çok değişmiştir. Hasta ,iyi olabilmek için, herseyden önce, kendisini evinde gibi huzurlu hissetmeli, ilgi ve şefkat görmelidir. Bunun yanında bugün, bütün dünya- da büyük bir sıkıntı vardır: personel sıkıntısı! İşte bunun içindir ki bu- gün bütün dünyada hastahaneler için- de büyük çapta faydalı olan bir teş- kilat Gönüllü Teşkiltıdır. Bunlar hastahanenin personeline iş bakımın- dan yardımcı olurlarken, hastalara da her türlü ilgi ve ihtimamı göstermek- te, onların yanında anne, abla, kar- deş rolü oynamaktadırlar. Yani bugü- nün modem hastahanesinde bir ame- liyathane nasıl mevcutsa, aynı şekil- de bir gönüllü teşkilâtı mevcuttur ve bu hastahanelerde ,en büyük ihtiyaç- lardan birine cevap vermektedir. Yal- nız, bu kadar büyük sorumluluk al- tına giren bir teşekkülün kendini ye- tiştirmesi ve daha faydalı olabilmek amacıyla, eğitim görmesi de elbette ki şarttır. Bugünkü gönüllü teşkilât- ları, işte bunun, için, Kurslara tâbi tu- tulmakta ve yetişmiş sosyal hizmet uzmanları tarafından yönetilmektedir- ler. İleri toplumlarda, her hastaha- nede görevli bir sosyal hizmet uzma- nı vardır. Bu gönüllü teşekkülü yö- netir, çalışma programlarını düzen- ler ve hastahanenin diğer sorumlu elemanları ile gönüllüler arasında ge- rekli işbirliğini sağlar, ortak toplantı- lar düzenler." AKİS, 3 NİSAN 1965