konundan atara, hiç kimse saçma- malıdır. İşin eğlenceli yönü. Radyoyu Dev- lete karşı "hal-i isyan"da diye suçla- yan irikiyım liderin, suçun delillerini ileri sürerken düştüğü acıklı durumdur. Meselâ geçen hafta Radyoda yayınla- nan bir konuşmasının budandığından "Kemal Satır" limelerin banttan kesildiği anlaşılmış- tır. Bu hafta ise hırçın lider. AKİS'e hitaben kaleme aldığı bir tekzip yazı- sının yayınlanmamasına tu- tulmuş Ona po böyle olması tabiidir. (Bak: Maziye Bakış, sayfa 14-15) TRT kuruluş kanununda, politikacıların, a- kıllarına estikçe yazdıkları tekziplerin Radyoda yayınlanacağına dair bir mad de bulunmadığı gibi, bunun habercilik tekniği ile bağdaşacak bir yönü de yoktur. Ama Bölükbaşı bir yürü tatmin olmamakta ve "Mademki Turizm ve Ta nıtma Bakanlığı bizdedir ve mademki TRT de bu Balkanlığa bağlı bir kuru- luştur, o halde benim istediğim her metin Radyoda yayınlanmalıdır" gibi sakat bir görüşle malül bulunmaktadır. Oysa Dördüncü Koalisyon Hükümeti- nin kuruluşundanıberi çeşitli vesilelerle, Turizm ve Tanıtma Bakanlığı ile TRT nin ayrı kuruluşlar olduğu kendisine sık sık duyurulmuştur. Meselâ, MP'li Turizm ve Tanıtma Bakanı Zekâi Dor- manın TRT Genel Müdürü Adnan öz- trak ile yapmış olduğu bir konuşma, biraz aklı başında olan her politikacıyı dalmış olduğu Radyo hülyalarından uyandıracak niteliktedir. Dorman, Ba- kanlık koltuğuna oturduğu ilk günler- de Öztraka, Turizm ve Tanıtma Ba- e Radyo üzerindeki odeneti- minin ne yolda olacağını sormuş ve şu cevabı almıştır: — TRT bir devlet kuruluşudur.." Öztrakın bu sözlerinden birşey anla mıyan Zekâi Dorman biraz daha üs- teleyince, Genel Müdür konuyu iyice açmak ihtiyacını hissetmiştir: "— Yani TRT, Bakanlığınızın veya Hükümetin bir kuruluşu değildir. Bu bakımdan, ne Bakanlığınız ve ne de Hükümet TRT üzerinde bir tesir icra edebilir. TRT, Üniversite gibi muhtar bir devlet kuruluşudur. Bakanlığınızın sadece mali bakımdan denetimi söz .konusu olabilir." Yalnız adam.. Gerçi Bölükbaşı, bu uyarmalar sonu- cu bu statü içinde TRT ile başede- miyeceğini (Ooanlamış bulunmaktadır ama buna rağmen yaygaraya da de- vam etmektedir. Zira, irikıyım liderin amacı. TRT'ye, tesir edebileceği tipte AKİS, 12 MART 1965 Bölükbaşı tezahürat Asil bir sanat yeni bir statü hazırlamaktır. Bu yolda teşebbüslerinin meşru görünmesi için de yerli - yersiz, her fırsatta Radyodan yakınmaktadır. Ancak Bölükbaşı, ha- zırlıklarını kesin olarak gizlemekte ve yeni bir kuruluş kanunu teklifi hazırla yıp hazırlamadığını soranlara, sinirli bir şekilde: — Yok böyle birşey!" diyerek ce- vap vermektedir. Haftanın başlarında, bir AKİS'çinin, böyle bir tasarı hazırlamağa niyeti o- lup olmadığı sorusuna irikiyım lider, gerçekten abstre tablolar kadar anlam- SIZ Bi cevâp verdi: — Bu saatte niyet sorulmaz!." AKİS muhabiri "niyet saatinin han gi saat olduğunu" sorunca da cevap madeni bir kahkaha ve ardından: — Halisane niyetinizden eminim" oldu ve telefon kapandı. Aslında Bölükbaşının bu sinirli ha- linin tek nedeni, bir süredenberi Rad- yoyu ele geçirmek üzere girişmiş oldu- ğu teşebbüslerin kocaman birer sıfıra müncer olması değildir. Bunda, Koalis- yonda kader birliği ettiği diğer partile- rin kendisini yalnız bırakmalarının da YURTTA OLUP BİTENLER yapıyor ei büyüktür. Zira Bölükbaşıya gö- , Dördüncü Koalisyon Hükümetinin reken AP maalesef hiç oralı olmamak- tadır. AP'li Çalışma Bakanı İhsan Sab- ri Çağlayangil, bir TRT'ci kanalıyla, Genel Müdür Adnan Öztraka, AP adı- na, şu mesajı göndermiştir: "Biz bir hesap yaptık: Seçimlere kadar, Millet Meclisi ancak 32 tam toplantı yapa- bilecek. Bu süre içinde değil yeni bir TRT kuruluş kanunu getirmek, prog- ramda vaadettigimiz tasarıları bile lar, kendilerine ve aşmaları sevgi ve saygımız büyüktür. AP'li bir başka tüiimet üyesi de haftanın başlarında kendisiyle konu- şan AKİS muhabirine, particinin TRT kuruluş kanununun değiştirilmesi ile ilgili bir görüşü olmadığını söylemiştir. Koalisyonun bir diğer kanadını teş- kil eden CKMP ise ortada Radyo diye bir mesele olup olmadığının farkında bile değildir. İstanbuldan yeni dönen CKMP Ge-