özellikle sizin için Bay Mahmut Ön- gören, o sizi 19 Şubat 1965 tarihli Akis'teki ithamı, isnat ve iftiralarınızı İspata davet ediyorum. Sizi böylesine bir hesaplaşmadan kaçmayacak o ka- dar yürekli addediyorum, Buyrun! Turgut Özakman TR ET. ogramlar Türkiye Radyolarında yıllardan be- ri program plânlamasına önem ve- rilmektedir. Fakat bu plânlama ge- rektiği şekilde (o yapılmadığı için bir program devresi içinde bazı program- lar sessiz sedasız yayından çekilmek- te, bazıları da birdenbire yayına gir- mektedir. Radyolarımızda dört veya altı aylık program devreleri için ya- pılan, plânlamada birtakım (tedbirler düşünülmediğinden ötürü, bu gibi ka- rışıklıklara sık sık o rastlanmaktadır. I Ocak 1965 tarihinden itibaren Tür- kiye Radyolarında başlayan altı aylık program devresinin ikibuçuk ayı sona erdiği halde, bazı programların yayın- dan kalktığı, bazılarının da yayına i- lâve edildiği görülmektedir. Bütün is- teklere ve yeni kurulan düzene rağ- men, radyo programcılığımızın bir türlü gerekli radyoculuk ilkelerine ka- vuşamadığı da böylece anlaşılmaktadır. Üstelik içinde bulunduğumuz program devresinin bambaşka bir özelliğe sa- hip olduğu, devre içinde de gerekli de- gişikliklerin yapılacağının kararlaştı- rılmış bulunduğu, radyolardan, hem de hiç çekinimeden açıklanmaktadır. Program saatlerini durmadan değiştir- menin, birtakım programları birden- bire yayına sürmenin omahzurlarının Türkiye Radyoları tarafından hâlâ an- laşılmamış olması cidden üzülünecek noktalar arasındadır. I Ocak 1965 tarihinde (başlayan programların gerek saatlerinin, gerek- se konularının yetersiz olduğu yavaş yavaş anlaşılmakta ve bu gerçek. prog- ram yöneticilerini yanlış yollara sü- rüklemektedir. o Meselâ hergün saat 17'de yayınlanan bir çocuk programı, radyo programcılığının memleketimiz- de henüz anlaşılamamış olduğunu a- cıkça göstermektedir. Gelenekleri son derece az olan Türkiye Radyolarında uzun yıllardanberi korunan bir-iki âdet arasında, günün hangi saatinde olursa olsun, yayına bir müzik prog- ramı ile başlanması âdeti de vardır Ama artık bu gelenek de. "Çocuk Bahçesi"nin saat 17'ye (alınmasıyla, yanı Ankara Radyosunun akşamlan bir- söz programı ile yayına başlatılmasıy- AKİS, 12 MART 1965 RADYO le bozulmuştur. Bunun mahzurlarına pun etmektir" diye yuvarlak bir lâf din gelince: Bir kere, genel olarak, leyicinin saat tam 17'de radyosunu aç- ması mümkün olamaz. Unutkanlık. ih- mal veya diğer sebeplerden ötürü rad- yoyu geç açanlar, ilk program olan bir müzikle karşılaşınca (oObüyük O birşey kaybetmediklerini derhal anlayacak- lardır. Fakat bir söz programını bir-iki dakika bile geç açmak, konunun an- laşılmamasına sebep olabilir, üstelik bu bir çocuk programı olursa, rad- yonun başlangıcındaki ilk programın geç açılmasından ötürü çocukların Si- nirlenebilecekleri hususu hesaba katıl- malıdır. Turist program radyoculuğu henüz, programcı- n bu kadar ince ayrıntılarını ei duruma gelmediği için, yıl- lardanberi her Pazartesi 21'de yayınlanan "Mikrofonda ro"da onbeş günde bire indirilmiş ve bu programın yayınlanmadığı Pazar- tesi günleri de aynı saate "Radyo Sı- nıfı" isimli bir program konulmuştur. Aslında bu programa "Turist Prog- ram" demek yerinde olur. "Radyo Sı- nıfı" eskiden her Perşembe saat 20.30 da yayınlanmaktaydı. o Bu değişiklik sonucunda onun da hem günü ve sa- ati değişmiş, hem de onbeş günde bi- re indirilmiştir. | İşin tuhaf tarafı, "Radyo Sınıfı" isimli bu program | Nisan 1965 tarihinde bir defa daha yer değiştirecek ve henüz belli olma- yan bir gün ve saatte yayınlanmağa başlayacaktır. u şekilde, daha program devresi tamamlanmadan yapılan değişiklikler işleri dtfsplteceğl (o yerde daha büyük karışıklıklara yol açmakta ve Tür- kiye Radyolarından, bu gibi değisiklik- lerin yanılmasının o başlıca sebebinin "bambaşka bir özellik" o olduğu da sanki herkes işin farkında (değilmiş gibi açıklanmaktadır! İşin içyüzü şudur: 1 Ocak 1969 den önce Türkiye Radyolarının prog- ramlarına bir düzen verilmesi düşü- nülürken gerekli tedbirler alınmamış, programcılar arasında işbölümü yapıl- mamış dinleyicilerin ve yayın yapı- lan bölgelerin ihtiyaçları düşünülme- miştir. Aradan bir-iki hafta, geçince "yeni" diye yayınlanan programların düzensizliği, kalitesizliği, belli hedef- lerden uzak oluşu, çeşitli şikâyetlere yol açmış ve bu baskı karşısında da Türkiye Radyoları program değişikli- ğini seçmek zorunda ardır. Bu değişiklikler yapılırken de. çek yüzünü gizlemek için. miz, Sizleri yeni programlarşa mem- ortaya atılmıştır. Aslında bu değişik- iliklerin teşkilât içindeki birtakım dü- zensizliklerden doğduğunu ve değişik- lik yapılırken daha başka birtakım karışıklılklara yol açıldığını artık rad- yolarımızın dışındakiler de gayet iyi bilmektedirler. ln Pei açi am de şüphe ile beklenilmekte- dir GIRGIRLA SÜPÜRMEK ZEVKTİR: YORMAZ VE TOZ KALDIRMAZ (AKİS: 167) 31