12 Mart 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

12 Mart 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

lerin ve ağır sanayiin devletleştirilmesi gerektiğini söylemiştir! Bu sözler, İkti- dar kanatları ve İktidarı destekleyen malüm çevreler üzerinde tam bir deh- şet yaratmıştır. AP'nın özel sektörcü- lerinden Sanayi Bakanı Ali Naili Er- dem, bu konuda fikri sorulduğunda, sözlerini frenlemeyi filan düşünmeden, şöyle demiştir: — Ben Baranın yerinde olsam, Hü kümet politikasını ilgilendiren bir ko- nuda kendimi yetkili sanıp konuşmaz- dım... Hükümet politikası, kollektif düşünce içinde mütalâa edilecek bir husustur. Ben çıkıp, noterlerin devlet- leştirilmesini istesem, bana "Sana ne? O işi Adalet Bakanı bilir demezlermi? Bizim yolumuz karma ekonomidir ve özel sektör bu görüş içinde önemli bir yer işgal etmektedir." Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Turgut ise Barana olan kızgın- lığını şöyle ifade etmiştir: — Bir meseleyi iyice anlamadan, tetkik etmeden üzerinde konuşulması doğru olmamıştır..." Ereğli Demir - Çelik fabrikaları ise milyonlarca liralık ilişkisi bulunan bir şahsın Başbakan Yardımcısı olduğu bir Hükümette, tutup bunların millileştiril YURTTA OLUP BİTENLER mesini istemek, affedilir suçlardan de- ğildir! Hele bu Hükümet, hazırlık top- lantılarından sonra yapacağa işler ara- sında "Maden Kanununun a, göz den geçirilmesini" açıklamış, maden- ler ve petrollerle ilgili! bakanlığın başı na Mehmet Turgut ii müfrit yabancı sermaye taraftarını getirmişse İşin eğlenceli tarafı, Baran pet- rollerin, madenlerin ve ağır sanayiin devletleştirilmesini Adalet Bakanı ola- rak düzenlediği basın toplantısında is tediği gün. Mehmet Turgut, kendisi ile ii ei yapan bir gazeteciye şöyle demiştir hafızasını tazeliyoruz pishaneyi bastı" diyerek giyinmeğe koyulmuştur. Beş da- kika sonra da, gerçek anlaşıldığında, hapishane arkadaş- ları Bölükbaşının burnuna gülmüşlerdir. Biz ne dedik? Biz dedilk ki: "İnönünün asileri ertesi sabah emekliye sevk etme karan üzerine birçok kimse gibi Bölükbaşı da İnönüye yalvar yakar oldu. ve kendi- sinden bu hususu şimdi açıklamamasını rica etti, yarın istediği kimseyi derhal emekliye sevketmesini istedi." Bu yalan mıdır, Bölükbaşı? Koridorda İnönünün eline sarılmaya gelince bunun çok görgü şahidi vardır ve bu hareket ayıp ta değildir, İnönü ertesi gün Meclise geldiğinde Bölükbaşı kendisini minnetle, ayakta selâmlamamış mıdır? Yok, eğer Bölükbaşı "22 Şubat darbesini ben bastır- dım" demek istiyorsa kendisine tavsiyemiz şudur: Git be kardeşim, kendini bir iyi üfürükçüye okut! 23 Şubat Sabahı Bölükbaşı her halde bunlara cesaret vermiş olacak AKİS, 12 MART 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: