YURTTA OLUP BİTENLER nuşturarak TRT üzerinde eşmeğe baş ladı İnce hesaplar MPti iki senatörün partilerinden *s- tifa etmeleri üzerine, Osman Bö- lükbaşının açıklamasını Oo yayınlamak istemiyen Radyo Haberler Dairesi vö- neticilerine Bölükbaşının yaver-i has) Memduh Erdemirin savurduğu “Unut- mayın, Turizm ve Tanıtma Bakanlığı bizde!” yolundaki tehdit; gene MPi İsm:t Kapısızın, Hükümet Picfraaı- nin oxunuşunun Radyodan naklen ya- yınlanmamasını verişi; lükbaşı ve arkadaşları tarafından ortaya atılan “Partizan Radyo” sloganı ovunun &âü- dece su yüzündeki bir kısmıdır. Bu tip çıkıslarda ön plânda daha çok MP görünmekle beraber .aslinda difer pariler de için için. Radyoyu pek sem patik bulmamaktadıvlar, Nitekim, YTP Genel Başkanı Ekrem Alican. Radyo meselesinin en alevli! günlerin- de bir demeç vererek, TRT'nin taraf- sz olduğuna DELEGE söylemiş. ele alınacağını? ifade etmiştir. AP Başkanı Süleyman Demirel ise, Milli Eğitim Bakanı Cihat Bilgehan vasıtasıyla, Habsrler Dairesi yönetici- lerine “bu. kuruluşun o tarafsızlığına inandığını ve saygi duyduğunu” sik sık söyletmesine rağmen. partisinin organı gazetelerde hemen herg'in, pabuç kadar harflerle, TRT yönetici- lerinin değiştirileceği yolunda haber- ler yer almaktadır. Bu da, AP'nin Rad yaya karşı gerçek tutumunu günışığı- na çıkartmak bakımından cek önemli dir. Ancak her üç pami de. TRT kuru- lüş kanununun değişirilmesi gibi vç bir iddia ile ortaya çıkmamakta, Rad- voya hâkim olmak icin daha başka vollar aramaktadırlar. Bunun 'çin şimdilik üzerinde dirulan altematrf, kanun değiştirilemediğine göre, vö- neticileri değiştirmektir. Bu yönetici- ler Genel Müdür Adnan Öztrak ile Ha berler Dairesi Müdürü Doğan Kasr oğludur. Öztrak ve Kasaroğlunun ve- Brüksel Turizm ve Tantma Bürosu Müdürü Nail Mutlugil ile Anadolu A- Jansından cak bu değişiklikleri sansı şimdilik hayli zayıftır. Zira b ruluş kanununa göre, Genel Müdürün değiştirilmesi bazi çetin formalitelere bağlanmıştır. uruluş Kanunundaki Hükümlere göre, önce Yönstim Ku- tulunun Öztrak hakkında itimatsızlık beyan etmesi, sonra da bunun Bakan- lar Kurulunca karara bağlanması ge- rekmektedir. Beşer yıl teminatı olan Yönetim Kurulu üyelerinin ise böyle bir karar almaları için sebep yoktur. Bir ön için bu iki hususun gerçekleş- tiği düşünülse bile, TRT kurumunun muhtariyetini garanti altına almak üzere, Genel Müdürün bir diğer sigor- tası da, işten el çektirilmesi halinde, kendisine derhal Danıstaya mitracanat hakkının tanınmış olmasıdır. Danış- *ay bu müracaattan sonra 48 saat İ- çinde karar almak zorundadır. İşte, başta AP olmak üzere, CKMP CKMP Genel Başkanı Ahmet Oğuz <a “Güven Oyundan sonra bu konunun rine getirilecek, isimler ise AP'ye, ö- , ve zellikle DP'ye yakınlıkları ile tanınan YTP'yi kara kara düşündüren ku formalitelerdir. Gerçi şimdiden, bazı F İl j tası ile girmişler, müessir destekleme mübayaası yapmışlar ve fiyatları istedikleri seviyede teşekkül ettirmişlerdir. Bu suretle tücrar makül bir kazanc sağlamış, müstahsilin yüzü gülmüş, alınteri değerlendirilmiştir. 4. Koalisyon Hükümetinde Tekel Bakanlığını elinde bulunduran AP ise piyasanın kendiliğinden teşekkülünü amaç güden bir liberal politikaya bağlıdır. Bu politikayı, sayın Tekel Bakanı Ahmet Topaloğlu Ege ekici piyasasını açarken yaptığı ve radyvolarla verilen konuşmasında şöyle tespit etmiştir: “Tekel idaresince devlet adıma yapılacak olan müba- yaalarda (tatbik olunacak sistemde her seyden evvel yerli ve yabancı alıcılara karsı zorlu bir rakip olmaktan ziyade, mâkul bir e Ea anlayıslı, yardımcı, müsfik hu- vası hâkim olacaktır. Bu konuşma ün okununca, “Eyvah, tüccar hi kümeti geldi” diye piyasada panik basgöstermiştir. Piya- sanım cereyam, bu prensibin pek insafsızca tatbik edil- mesine sahne olmuştur. Basınımızda, yanlış olarak verilen baş fiyatın geçen seneye nazaran az oluşu münakaşa konusu oluyor zanne- dilmektedir. Derdin, baş fiyatın azlığı veya çokluğu İle hiçbir ilgisi yoktur. Fiyat ilân edilen fiyatta tutulsaydı. sikâyet olmazdı. Halbuki, ne olmuştur? Tekelin ilân ettiği fiyat sembolik olmaktan öteye gidememistir. Tekelin 1$.25 lira olan bas fiyatına karşılık tüccar 9 lira vermiştir. Te kel idaresi ise bir sahsın bir kısım tötünlerinin kilosuna 1 lira vermek, 1 kısmına da “bedelsiz yakılacak” demek suretiyle yekün fiyat seviyesini tüccarınkine uygun ola- Mauuyanda AKİS, 5 MART 1965 hükümet politikası ihraç fiyatlarmı 1 dolar 50 cent'e düşü gerçeklerini , öğrenememiş olanlar, başlarını cok sert bir kayaya çar- Muammer ERTEN rak 9 lirada teşekkül ettirerek, belki aldatıcı bir'şark kur- nazlığına sapmıştır, Mübayaaları da çok yavaş yöre müstahsili tüccara doğru sürmekten başka birşey yapma mıştır. Bu panik tüccar piyasaya isteksiz sö” ki Ege tütün ekicisi için bir fâcia olduğu gibi, her alanda Egenin ekonomik durumuna çok menfi etkileri olacaktır. Ama asıl fâcin bundan sonra meydana çıkacaktır, Çün- kü iyi tütünler ucuz fiyatla gidince, kalitesi düşük tütün- lere ahcı bulunmuyacaktır, Tüccar 60 bin ton mübayaa et- tikten sonra duracak veya ortalama fiyatı daha da dü- sürmek için 1-2 liradan tütün mübayaa edecektir. Buna karşılık tüccarın durumu nedir? 1 dolar 65 cent olan dün- ya piyasası 14 Sira 85 kuruşluk bir ihrac fiyatıdır. Ancak rebilir. Bu ise 13 Hira 50 kurusu ifade eder. 125 kuruş İs- lenme masrafı düşülürse 12 29'lik bir ihraç fiyatına karşı & ra ortalama fiyatın ihracatçıya 300 milyon, civarında bir kâr sağladığı ortaya çikar, Bu servet 400 bin ailenin gözyaşları üzerine inşa edilmektedir. Bu, AP'nin daba ilk adımda iflâs eden liberal politikasının üç günlük tathika- tıdır, Bu gözyaşları ve acı feryatların ne kür sahiplerine, ne de buna imkân veren hükümete bir hayir getireceğine inamyorum, Bu fakir insanların haklarını arama müca- delesi cok çetin olacaktır, 1965 caklardır.