Tüli'den Haftanın başında, pazartesi akşam- üzeri, anatsevenler (Kulübünde, Küçük Tiyatroda oynanmakta olan "İçerdekiler" isimli piyesin ( eleştirisi apıldı. Çok -kalabalık (o bir dinleyici kitlesinin e toplantı saat 2'e kadar sürdü. Yin: Salim Şengilin başkanlığında başlıyan oturumda SÖZ almak isteyenler sıra ile konuştular. süre sınırlı sonuç al- mak kaabil olmuyor. Oysa geçen yıl- ki, panel üyeleri önceden pe edile- haberler a Attilâ Sav aldı. Sav, ese- zel bir özetini yaptı ve ana fik- rini ei Daha sonra söz alan Ayperi Akalan - ayağında çizme ve pantalon; üzerinde, etek kısmı siyah desenli beyaz bir ceket ve mavi bir yün başlık bulunan, biraz erkeğimsi vi tavırlı, (o oldukça düzgün ve çok a bir dille konuşan bu hanım, istanbul. kişiliği, ozanlığı ve toplumculuğu ü- zerinde durdu ve Dağıtılan A.P. Nazar rek yapılan plânlı eleştiriler daha iyi oluyordu. Meselâ bu defa, ilk sözü olan ha- nımın olağanüstü uzun konuşması ve yazarın kişiliği üzerinde gereğinden faz la durması, bazı haklı tenkitlere yol Netice itibariyle de, her zaman- kinden çok ge saarlere kadar sürme- sine rağmen, ve oyunculara çok az zaman alabildi, Bir çok kimseye de söz verilemedi. Oturum açıldığı AKİS, 19 ŞUBAT 1965. zaman ilk sözü, markalı anahtarlık boncuğu "— Önemli olan, bir özgürlük so- Yazar, "bi- ızda e n-plânda oldu. Bu için, herhalde cinsel tutkuyu to- plana almış" dedi. Ardında! da: Özgürlüğün olmadığı yerde in anlık söz konusu e demek is- tiyor Anday" diye ekle Daha sonra söz alan Özdemir Nut- ku fikirlerini herkese komprime ha- linde sunabilen bir konuşma yaptı ve: " '— Tamamiyle diyaloga dayanan bu eser çok muvaffak bir eserdir. O- yunun sonunda içerdekiler de dışar- dakiler de aynı tutsaklık içinde kal- mışlardır. Melih Cevdet panoramik bir şekilde belli bir toplumu ortaya koymuştur" dedi. Sonra, reji üzerinde konuşmalara geçildi. Bu arada tekrar söz alan Ay- peri Akalan, İstanbuldaki temsille An karadaki temsil kıyaslaması üzerinde ısrarla durdu ve İstanbuldaki temsilin ni vırlı olduğunu söyle: ri Akalanın Du fikrini biraz a- şırı tarzda ifade edişi hayret fisıl- tılarına sebep oldu. Bunun üzerine, Ankaradaki oyunun rejisörü Nihat Rejiyi ve oyunu biraz fazla tanbuldaki temsil yirmi gün- de üşten N Buradaki elan do- lu olarak oynanıyor. Tiyatroda mühim. olan gişedir" dedi, Bu, belki haklı ama biraz hissi, ko manın son cümlesi -bilhassa Dev. let Tiyatrosu bakımından - (o hayretle karşılandı. İlgililer, toplantının sonuna kadar kaldılar ve tartışmaları izlediler. Fa- bir Aksoy. Yılmaz Gruda, Dr. Engin Gençtan, Turgut Özakmi mran Uzmi Rükzan Günaysu da toplan- tıya gelmişlerdi. Bitirdiğimiz hafta içindeki gazetele- rin bir çoğunda ilginç bir küçük ha- ber vardı. AP. milletvekillerinden bi- risi gayet masumane bir teklifte bu- lunmuş. Teklif şu: seçim . m üzere, AP'nlin sembolü o rak at başı resmi istiyor AP'li elisi iin iddiasına gön e bu LU, SEÇ menlerin hoşuna sim olurmuş! "Demirkırat" lanlar, bu başın, o atın başı olduğu- nu anlarlar tabii!.. Geçirdiğimiz haftanın sonunda Cu- martesi günü CHP'li Kadınlar Kolu 23