19 Şubat 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

19 Şubat 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 22
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

eri gelmesi, büyük ölçüde, Şastri hü- mik alandaki başarı- Eğer Şastri | talihsiz bir başlangıca rağmen hint ekonomisi- ne yeni bir hız vermeyi başarırsa, prob lerin çoğu kendiliğinden çözüle cektir .Aksi halde Hindistan, müzdekl günlerde yeni yeni güçlükler, yeni yeni buhranlarla (karşılaşacak demektir F. Almanya Ne şiş yansın, ne kebap! Orta Doğu ülkeleriyle Birleşik Ameri- kadan sonra en kuvvetli bağlar kur 22 muş olan Federal Almanya, geride bı- raktığımız haftalar içinde hem Birle- şik Arap Cumhuriyetiyle, hem de İs- raille olan münasebetlerinde hiç bek- lenilmedik güçlüklerle o karşılaştı. Bu güçlükler sonunda, Bonn hükümeti bir yandan araplarla dostluk kurarken, ö- teyandan İsrail'in gönlünü yapmanm imkânsız olduğunu anladı ama, bunu anlayıncaya kadar iş işten geçmiş, or- talık alabildiğine karışmıştı. Onbeş günü aşkın bir süre Federal Almânyanın Orta Doğu politikasını altüst eden olaylar, Kahireden alınan bir haberle başladı. Bu habere göre, Mısır Devlet Başkanı Cemal Abdün- DÜNYADA OLUP BİTENLER nasır Doğu Almanya lideri Walter Ulo richt'i Mısıra davet etmiş ve Ulbricht de bu daveti kabul etmişti. Haber Bonn da bir bomba etkisi yarattı. Ulbricht'in Mısıra daveti, kapalı da olsa, Na- sırın Doğu Almanyayı tanıması de- mekti. Doğrusu, Min şimdiye kadar 750 milyon marklık iktisadi (yardım yapmış, bilgin ve teknisyen yollamış, hattâ Mısır ordusu çin füze bile ha- zırlamış Federal Almanyaya bunu yap mak biraz fazlaydı. Acaba Başkan Nasır Ulbricht'i Mı- sıra çağırırken ne düşünüyordu? Bu sorunun cevabı Nasırın oOAlmanyanın Kahire Büyük Elçisi Georg Federer arasında yapılan görüşmede ortaya çı- kıverdi. El Ahramın yazdığına bakı- lırsa, Ulbricht'in Birleşik Arap Cum- huriyetine davet edilmesini protesto e- den Federer'e, Başkan Nasır, Batı Al- manyanın İsraile yaptığı silâh yardı- mının arap dünyasında olumsuz karşı- landığmı söylemiştir. Demek ki Nasır, Ulbricht kozunu bu yardımı durdur- mak için oynamakta ve eğer Batı Al- manya İsraile silâh yollamaktan vaz- geçmezse, bunun arkasından Doğu A- manyanın tanınmasının geleceğini an- latmak istemektedir. Başkan Nasırın bu tutumu, Bonn'u gerçekten önemli bir açmaz karşısında bıraktı. Federal Almanya şimdiye ka- dar bir yandan arapları ürkütmemek için İsraili tanımaktan kaçınmış, fa- kat öteyandan İsraili kazanmak için de bu ülkeye diğer batılı devletlerle birlikte modern silahlar yollamaktan geri kalmamıştır. Nasır şimdi, Federa anyayı, araplarla yahudiler ara- sında bir seçim yapmaya çağırmakta, aksi halde Kahirenın Doğu Almanya, yi tanıyacağını söylemektedir. Bonn hükümeti bu seçim karşısında kalınca önce şaşaladı. Bazı politika- cılar Hallstein doktrininin Mısıra uy- gulanmasından söz açtılar, bazıları da Mısıra yapılan iktisadi yardımın ke- silmesini istediler. Fakat Erhard, bun- ların hiçbirine iltifat etmedi. Ulbricht in Mısıra gidişinin hiçbir zaman Do- gu Almanyayı tanımak anlamına gel- miyeceği yolunda Kahireden alınan üstü kapalı bir söz karşısında, Nasırın isteğine uyarak, İsraile yapılan alman silâh yardımını durdurdu. AKİS, 19 ŞUBAT 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: