DÜNYADA OLUP BİTENLER Hindistan Buhran buhran üstüne! Geride bıraktığımız hafta Hindistanın güney eyaletlerinde, özellikle Ke- rala ile Madrasta dolaşanlar, buralar, da bir iç savaş olduğuna hiç tereddüt- süz yemin edebilirlerdi. e Sokaklarda askerlerle siviller arasında kanlı çatış- malar oluyor, önemli şehirlerde yan- Vi çıkıyordu. Bu arada olup biten- Ni eri protesto etmek için üzerine viet- m. sitili benzin döküp kendini ya- Kanlar da yok değildi. Bir süredir derin bir huzursuzluk içinde bulunan Hindistanda geçen haf ta olup bitenlerin görünürdeki nede- ni, bir dil meselesidir. Bilindiği gibi, 450 milyona yakın halkın yaşadığı ko- ca Hint ülkesinde ondan fazla dil ko- nuşulmaktadır. Bu ondan fazla, dil de kendi içinde sekizyüzü aşkın lehçeye bölünmüştür. Böyle olunca, oHindis- tan halkı kendi aralarında anlaşabil- mek için, hiç değilse resmi alanda, in- gilizceyi ortak dil olarak kabul etmiş bulunmaktadırlar. Eski efendilerinin o dilini resmi dil olarak kullanmak Hint hükümetine aykırı gelmiş olmalı ki, Şastri kabi- nesi geçen ayın sonlarında (o Parlâ- mentodan, bundan yıllar önce Nehru tarafından tasarlanan, bir kanun çı- kararak, genellikle ülkenin kuzey kesimlerinde konuşulan, hindu dilini resmi dil olarak ilân (o etmiştir.İşte son günlerin bütün karışıklıkları da bundan sonra başlamıştır. Hindu dili Hindistanda halkın ancak yüzde tarafından konuşulmaktadır. Geri ka- lan yüzde bu dili ingilizceyi anla- dıkları kadar bile anlamamaktadırlar. Bu karar, halkın çoğunluğunu hükü- metle aracısız temasa o geçemiyecek duruma getirmiştir oz — Öteyandan, mahalli gelenek ve ö . zelliklerine çok bağlı güneyliler, hindu dilinin resmi dil yapılmasını, Hindis- tanda hindu üstünlüğü kurma yolun- da atılmış ilk adım olarak karşılamış- lardır. Oysa güneyliler, Kongre Par- sami Şastriyi hindu Ea ea meyecek bir aday olarak g dükleri için Nehrudan sonra onun iş başına gelmesini istemişlerdi. Umduk- larını bulamayınca, büyük bir hayal kırıklığına uğramışlardır. Plânın başarısızlığı Aslında, bugün Hindistandaki hu- zursuzluğun yalnız güney ( eyalet- olduğu söylenemez. Bütün Hindistan, Nehrunun ölümünden bu yana, büyük buhranlar içindedir. Bu buhranların birincisi, son yıllarda ar- tık kronikleşmiş bulunan gıda kıtlığı yüzünden çıkmıştır. Birleşik Amerika- nın yaptığı gıda yardımına rağmen, hint halkının önemli bir kesimi günlük gıdasını o bulamayacak (odurumdadır. ün bütün yalanlamalarına rağ hint basınında açlıktan ölenler- EE ilgil haberler çıkmaktadır. Bilindiği gibi, bugün Hindistanda AKİSİ, 19 ŞUBAT 1965 (AKİS: 119) üçüncü beş yıllık plân uygulanmaktan- dır. Alınan haberlerden, bu plânda ö- nemli aksamalar olduğu anlaşılıyor. yılda yü; zde 3' ri mıştır. Bu- na karşılık, nüfus, plâncıların hiçd beklemedikleri bir hızla oçoğalmakta- dır. Plânlam o Hindistan 439 milyona fırladığı görülmüştür. Milli gelir artışındaki yavaşlama ile ızlanma, tarım sek sonuçlarla birle- şince, fakirlik ve açlık ( alabildiğine çoğalmış bulunmaktadır. o Gıda azlığı karaborsayı ve nüfus o suistimallerini yaratmıştır. 1961 Martıyla 1964 Eylülü arasında gıda fiyatları yüzde 444 yük- selmiş bulunmaktadır. 1964 yılının son altı ayındaki yükseliş ise, gayriresmi tahminlere göre, de 75'den yüzde 100'e kadardır. Ülkedeki bu acıklı durum karşısın- da, yapıcı kararlaralacağı yerde hükü nin çözümü için Ssa- YIsıZz Me e alt- e ku- rarak işleri müddet sürünceme- de bırakması, halkta Şastri hükümet Hindistan, ölümünden bir yıl bile geç- meden, Nehru devrini şimdi hasretle anmaya başlamıştır. u ekono- mik güçlükler daha Neh özellikle Komünist Çinin el sonra başlamıştı ama, Nehru, tartış- ma götürmez Gi halkı dikişi ve deneti pp tutmayı başa rmış, milli ve mahal Kademelerdeki, siyasi - SUİS- vurgunculuk açıktan "açığa yapılmaya başlanmıştır. Hindistanda sükün ve güvenliğin (AKİS: 123) 21