Piyes gördüm Meydan Sahnesinde "Maç' Galip sayılır bu yolda mağlüp Oyun: "Maç", Komedi 2 devre. 1 haftaym. Yazan: Michel Fermaud. Çeviren: o Aygen Törüner. Meydan Sahnesi (Ankara). Sahneye koyan: Yılmaz e Dekor, kostüm: Aygen Tör Konu: "Çat Kapı" (Şehir Tiyatrosu, 1960) yazarının yeni oyunu "M: ların en heyecanlısı... Bu maç futbol yıldızlarının, Pele'lerin. Metthewsların, Eusebio'ların maçı değil, gi yaşındaki Andre Bastien ile yirmiüç yaşindaki Marie - Therese'in, Parisin göbeğinde, Notre Dame'a bakan bi- nalardan birinin sekizinci katında, çattı arasındaki hizmetçi odalarından bozma, küçücük bir apartımanda, futbol kaidelerine pek uygun olmıyarak yaptıkları bir maç, kıyasıya bir aşk maçı... Andre futbolcu, fransız milli ka- esini koruyor, Marie - Therese de mutluluğunun kalesini endinden -ve futbolunden- başka bir şey tanımıyan bu kocabebeğin karşısında kalecilik asıl ona düşüyor. Andre ise aşk oyununda bir Pele olmak iddiasındadır. Ça- lım üstüne çalım, gol üstüne gol atmak hevesindedir. Bu hevesle favl üstüne favl yapmaktan da geri kalmaz ve sonunda o incecik Marie - Therese,- bu dev çocuğu boyluboyunca yere seriverir... Bu, aslında biribirini hâlâ çılgın- ca seven, bu yüzden de biribirine tatlı tatlı işkence eden çiftlerin, ayrılıp ayrılıp ie Me evlenen çiftlerin hikâyesidir. Oynıyanlar: (o Esin Avcı (Marie - Therese), Kartal Tibet (Andre m Beğendiğim: Yazarın, bu iki kişilik maçı yürütürken, seyirciyi sıkmak şöyle dursun, heyecandan heyecana sürükleyen usta oyun tekniği. Bu ince aşk oyununa zarar vermeden gerçekleştirdiği, futbol çevrelerinin realist ve iğneli tasviri. Yılmaz Grudanın, o küçücük sahnede çok tehlikeli bir akro- basi numarası gibi, seyircinin nefesini kesen, dinamizmi içinde de bütün nü- ansları belirten yalın sahne düzeni. Marie - Therese'de Esin Avcının, rolü- nün ber ânını yaşıyan", tepeden tırnağa duygu ve zekâ karışımı sürükle- i "Poker Partisi'nden bu yana aktörlükten ko- medyenliğe geçtiğini gösteren, rahatlığı, tabiiliği içinde, Andre'nin çocuk kalmış yönleri ile seven erkek yönünü vuzuhla duyuran renkli, güçlü kom- pozisyonu. Aygen Törünerin akıcı çevirisi, çok iyi realize edilmiş havalı, zevkli dekoru. Beğenemediğim: (Marie - Therese'in kostümlerinin, sadeliği içinde daha alımlı, daha "Parisli" olmasını dilerdim. Sonuç: Zevkle seyredilen tatlı ve ince bir komedi, bütün Ankaranın, hoş bir akşam geçirmek için görmek isteyeceği bir oyun. Lütfi AY 32 TİYATRO Ankara “Yaşlı Hanım"da üzücü olaylar Devlet Tiyatrosunun Yeni Sahnede oynamakta olduğu bir oyun, Pried- nch Dürrenmatt'ın "Yaşlı Hanımın Ziyareti" trajik bir farstır ve aslında kanlı bir oyundur. Dürrenmatt'ın kah- ramanı daire Zachannasian milyon- ları sayesinde adaleti satın alır ve gençliğinde kendisini baştan çıkarmış, sonra da almamış, açtığı babalık dâ- vasını yalancı şahitler dinleterek ka- zanmış, bu yüzden "düşmesine" se- bebolmuş bir adamı, Alfred Ill'i, tam yirnübeş yıl sonra milyarder bir dul olarak döndüğü ve ekonomik kalkın- masını sağladığı kasabanın adamları- na, Güllen'lilere öldürtür. İşte geçen hafta, arefe günü akşa- mı, Yeni Sahnede bu kanlı oyun tek- rar edilirken bazı üzücü olaylar ol- muş, sinirlerine hakim olamıyan genç bir kadın sanatçının damarlarını kes- mesi üzerine, kuliste de bir hayli kan akmıştır. Aslında bu her yerde, her zaman olabilecek bir zabıta vakası dır. Nite- kim Bayram Gazetesi olayı haber ola- rak vermiş, ilgili makamlar da gerek- li, tahkikatı yapmağa ( başlamışlardır. Ama olayın Devlet Tiyatrosunda geç- miş olması, aradan bayram geçtiği ve gazetecilik bakımından o aktüalitesini de kaybettiği halde, bayramdan son- ra çıkan büyük gazetelerin konu ile ilgilenmelerine, olayı geniş ölçüde yo- rumlıyarak ve daha başka meseleleri de ise karıştırarak, umumi efkâra ye- niden aksettirmelerine yol açmıştır. Oysa Devlet Tiyatrosunda daha başka olaylar, oldukça önemli sanat olayları da olmakta ve büyük gazetelerimizde yankısını hemen hemen hiç bulama- maktadır. Meselâ 27 Ocak akşamı, bü- yük bir gala temsili halinde, prömiye- ri verilmiş olan yeni bir Türk Operası, Nevit Kodallının "Gilgameş"! büyük bir başarı kazandığı halde, bilek kesme olayına geniş ölçüde yer veren büyü gazetelerde bu sanat olayına ait ne bir resim, ne bir yazı ne de iki satırlık bir haber çıkmıştır. Olaylardan önce.. Yeni Sahnedeki olayın tahkikatını yapmakta olanlardan di bilgilere göre, hâdise şöyle başlamış- tır: "Yaşlı Hanımın Ziyareti"nde Öğ- retmen rolünü oynayan genç sanatçı “we "Çil Horoz'un rejisörü- Fikret Tartan, o gün İzmirden dönmüş olan arkadaşı Baykal Saran, Bale bölümün, den Engin Akoğlu ve gene Tiyatrodan birkaç arkadaşıyla beraber, Yeni Sah- neye yakın bir lokantada öğle yemeği AKİS, 12 ŞUBAT 1965