MUSİKİ Haberler Ankara Türk Filarmoni Derneği yıllık genel kurul toplantısını 29 Oca 1965 Cuma sabahı yaptı. Diğer birçok derneklerde olduğunun tersine, daha ilk toplantıda ekseriyetin salonda bu- lunduğu görüldü ve hemen gündeme geçildi. Bu büyük ilginin nedeni Cum hurbaşkanlığı Senfoni oOrkestrasının bütün üyelerinin aynı zamanda Derne- ğin de üyesi, olmalarıdır. Sadece 27 kişi dışarıdan üyedir ki, onlar da, za- ten azınlıktadırlar. "Atatürk Devrimle rine paralel olarak müzik kültürünün bütün yurtta yayılması" amacını gü- den Derneğin, daha çok Cumhurbaş- kanlığı (o Orkestrasının, — yıllardanberi mali yönden desteklenmesi de göster- mektedir'iki, bir devlet kurumu niteli- ğinde bulunan bu teşkilât, içinde bu- lunduğu birtakım ( formalitelerin e rattığı mahzurlu durumların giderilme si yönünde çalışmaktadır. e 1964 yılı içindeki faaliyetin de bu gidişten ken disini pek kurtaramadığı hemen görül- dü. Oysa ki bu Derneğin aşma ele alınan amaçlar, tüzüğünde de çıkça belirtildiği gibi, "batı müziğinin bütün yurtta yayılması" "amacıyla tur neler, ârmağanlı - armağansız yarış- malar, yurt ölçüsünde radyo ve tele- vizyon konserleri düzenlemek, burslar vermek, büyük virtüözleri Türkiyeye getirtmek, müzik eserlerini (o tercüme ettirmek suretiyle faaliyet göstermesi- ni gerektirmektedir. Üstelik, Bakanlar Kurulundan "Kamu yararına olan der- nek" kararı da alınmış bulunan bu kurumun önümüzdeki yıllarda şimdiye dek olduğundan daha verimli ve olum lu çalışması toplantıda temenni edil- di. Hele geçen yıl şiddetli tenkit ok. lanna hedef teşkil, eden, yabancı vir- tüozların otel ve yol paralarının Der- nekçe ödenmekte oluşu. Derneğin dü- zenlediği konserlerde o salonun büyük bir bölümünün davetlilere tahsisi, bir kısım yönetim kurulu üyelerinin top- lantılara hiç devam etmemesi, geri kalanının da devamsızlığı gibi konular bu yıl da önemli tenkitlere uğradı. Yapılan sert tenkitlere rağmen, eski yönetim kurulundan Ermukan Say- dam, Suat Beriker ve Hüseyin Eliçin tekrar seçilmeyi (o başardılar. £ Ayrıca- Orkestradan Fethi Kopuz ile Ergun Özyücel ve Dr. Hayati Sevgen yönetim kuruluna üye seçildiler. AKİS, 12 ŞUBAT 1965 UT Konser dinledim Konseri verenler: "Münih Piyanolu Üçlüsü" Gülây Uğurata: (Piyano), İngo Sinnhofler zg Mi Di (Viyolonsel). Konserin yeri kara Alman Kütüphanesi, Günü: 25 Ocak 1565 Mi Saat 20.30 da. Program: Bir klâsik ve iki romantik bestecinin birer üçlüsünden kurul- muştu. OBunların hepsi de oda müziği edebiyatının çok tanınan ve sevilen örnekleridir: 1) EE İ Si bemol majör üçlü, ei 502, 7 pe bert: Si bemtol majör üçlü. Op. 99. 3) Brahma: Do min: çlü, ÖP. | Konserin özellikleri: Konserin en orijinal (o yanı, “birisi Tiiyede otu- ran, ikisi ta Almanyadan e üç sanatçının Türkiye'de biraraya ge çalınması uzun ve ortak çalışmalara, provalara ihtiyaç gösteren besteleri ep sunmalarıydı. Aslinda, bunun pek okadar şaşılacak yönü yoktur. Asıl övlecek olan. sanatçıların gösterdikleri beraberlik duygusunun bugü- rek Sicim elmiş oluşudur. yın aslı, Kin biyografilerini okuyunca kendiliğinden ortaya iii Genç kuşağın yetiştirdiği istidatlı lee Gülây Uğurata istanbul Konszauarndan sonra Konservatuvarında Prof. Fried- rich Wührer'in öğre olmuştur ve bu ileri seviyedeki çalışmaları sırasın- da okul arkadaşları kemani Sinnhoffer ve çellocu Mothas ile bir oda müzigi topluluğu kurmak üzere muntazam çalışmalara girişmişlerdir. Bu çalışmalar kısa bir sürede meyvalarını vermiş ve "Münih Piyanolu üçlüsü" konserlerini vermeğe başlamıştır. Ancak, öğrenimini başarıyla tamamlayan Uğurata Tür- kiyeye dönmek zorunda kalınca, üçlü, piyanistinden mahrum kalmıştır. Hernekadar Gülây Uğurata yaz aylarında çıktığı Avrupa ülkelerindeki turneleri sırasında 4 de uğradıkça bu triyonun canlandırılmasına ça- lışılmaktaysa da, bu uzaktan çalışmaların | ilerlemesinin, hele yeni repertuvar parçalarının anması. imkânsızlığı d aşikârdır. Beğendiklerim: Topluluğun oldukça yeni Si rağmen, beraberlik yönünden olduğu kadar parçaların Kn bakımından da tam bir başarı sağlandı. Zaten ustalık ikinci planda gelir. Besteciler bu alandaki yaratma güçlerini, pek azla ustalık istemeyen, ama sanat yö- nünden önem taşıyan eserler vermek, amacıyla harcamışlardır. Böylelikle müzik edebiyatında çok zarif, duyuş yanı ağır basan besteler ortaya çıkmış- tır. Konserde seslendirilen Brahms ve özellikle Schubert üçlüleri bu EE uygun şekilde başarıyla çalındı.Mozart, biraz kuru bir icra sayılabilirse konserin seviyesini yine de belli sınırda tutmağa yetti. Beğenmediğim: Önemli hiçbir nokta yol Sonuç: Bu yıl Alman Kütüphanesinde verilen konserler içinde özel bir önem taşıyan oda müziği konserini, sanatçılar arasında da Gn Uğurata ile çellocu Nothas'ı Ankaralı müzikseverler daima anaca Daniyal ERİÇ Münih Piyanolu Üçlüsü Anılacak sanatçılar 31