Piyes gördüm Oyun: "İçerdekiler", oyun 2 bölüm. Yazan: Melih Cevdet Anday. Tiyatro: Devlet Tiyatrosu a Tiyatro). Sahneye koyan: Nihat Akı Dekor: Refik Eren Kostüm: Hâle Eren Konu: İstanbul vemsilleri dolayısıyla gene bu sütunlarda sözü edilmiş olan bu oyunun konusunu tekrarlamayı gerekli bulmuyorum (Bk. AKİS, sayı: 552) Ama o zl okuyamamış veya görmemiş okuyucular bulunabi- leceğini düşünerek gene de anlatayım: Melih Cevdet Andaym oyunu bir tar- tışma ve mantık düellosudur: Bu düello, bir siyasi polis komiseriyle bir öğ- retmen arasında geçer. Öğretmen, imzasız bir siyasi beyanname yayınlamış olmaktan sanıktır. Komiser onu söyletmeğe çalışır, öğretmen de komisere yanıldığını anlatmaya... Şu var ki, bu diyalog bir yıla yakın bir zamandır sÜr- çektiği odada, karısıyla bir süre başbaşâ bırakacaktır... üfle, o gün öğretmeni görmeğe karısı değil baldızı gelir. İşte oyun da bu beklenmedik -ve hayli nazik durumda yeni bir ilginçlik ve gerilim kazanır. Baldız eniştesinin "halinden" anlıyacak, ona muhtaç olduğu direnme gücü- nü kazandırmakta tereddüt etmiyecektir. Oynıyanlar: Ahmet Evintan (Komiser), Yalın Tolga (Tutuklu), Yıldız Aslan (Kız). Beğendiğim: Oyunun "indirecte" bir şekilde -hiç sözünü etmeden- du- yurduğu sosyal ve politik satır: tutuklunun bütün "derdi" nasıl sade fiziği- nin zorladığı bir ihtiyacı gidermek değilse. Komiserin bütün 'amacı" da sa- dece "insan adam" olduğunu ispat etmek değil elbette... Konuştuklarından ve yaptıklarından bambaşka şeyleri düşünen -ve düşündüren- kişileriyle ya- zarın verdiği ii teknik örneği. Nihat Akçanın özenli -belki fazla özenli- oyunları. n Mumcunun yerli rengi tekbaşına duyurcak nitelikteki gü- sahne düzeni > Beğenemediğim: Nihat Akçanın, oyunu kişilerin sadece konuştuklarına bakarak değerlendiren o-bu değerlendirmeyi beşeri plânda "duygulu" bir ifadeye im terbiyeli güvercinlerden faydalanmayı da ihmal etmeyen, "sâf" ve' yumuşak yorumu. Bütün aksiyonu -hattâ dekoru- etki- leyen bu yorumun eli çağrışımlara ve dinamik bir oyuna imkân bırak- maması Sonuç: En küçük yorum farklarından etkilenebilecek kadar ince dengeli yorum farklarına rağmen zevkte seyredilecek kadar da sağlam yapılı bir kafa oyunu. Naciye FEVZİ Küçük Tiyatroda "İçerdekiler" Ya dışarıdakiler? rıça İştar'da da Müveddet Günbey üs-, tün bir icra göstermişler ve haklı al- kışlar toplamışlardır. Cüneyt Gökcer Prag'da Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü Cü- neyt Gökçer, geçen mevsim ( Oy- nanmış olan çek operası "Jenuffa" yı sahneye koymak üzere Ankaraya gel- miş olan çek meslekdaşının ziyaretini iade etmek ve karşılıklı dış münase- betler programı çerçevesi içinde, Prag da bir operayı sahneye koymak üze- re, geçen Perşembe günü Çekoslovak yaya hareket etmiştir. Cüneyt Gökçer Prag Operasında "La Boheme" i sahneye koyacak ve bu ziyaretinde bir haftadan fazla kal mıyarak, ilk hazırlık çalışmalarını â- yarlıyarak yurda dönecektir. Bu na- zırlık çalışmaları otamamiyle yapıl- dıktan ve gerek solistler, gerek otek- nisyenler eseri temsil edecek hale gel dikten sonradır ki Cüneyt Gökçer tek rar Prag'a gidecektir. Yeni oyunlar Devlet Tiyatrosu, Oda Tiyatrosunda oynanmak üzere, iki küçük oyu- nu bugünlerde provaya koymuştur. Bunlardan biri, tanınmış fran- sız tiyatro adamlarından uzun yıllar "La Revue Theâtrale" a yönet miş oları Paul Amold'u zi" adlı bir perdelik "eseridir. Halit Fahri ii dilimize çevirmiş ol duğu "Küçük Terzi'yi Ergin oOrbe; ille koyacak, bellibaşlı (o rollerini Suat Taşer. Çiğdem Selışık. Zafer Er- gin ve Bozkurt Kuruç oynayacak, de- korla yn kostümlerini de Seza Altın dağ çize İkinci oyun ise Rene de Obaldia' nın, gene bir perdelik. "Edouard ile Agrippine adlı “eseridir. Salâh Birse lin dilimize çevirmiş olduğu bu oyu- nu da, Ergin Orbey sahneye koyacak ve bellibaşlı rollerini Ali Algın, Jale Birsel ve Savaş Başar oynıyacaklar- dır. Her iki a Şubat sonlarına nulup temsillerine lan ip Mümtaz Zeki emekliye ayrıldı Devlet Tiyatrosunun (kuruluşundan bu yana Küçük Tiyatronun İdare Amirliğini ve Devlet Tiyatrosu der- gisinin yazı işleri müdürlüğünü yap- makta olan, tanınmış çocuk piyesi ve hikâyeleri yazan Mümtaz Zeki Taş- kın, 25 yıllık hizmet süresini doldur- muş ve kendi isteğiyle emekliye ayrıl- mıştır. Mümtaz Zeki Taşkın, sağlık se- bepleri dolayısıyla, emekliye ( ayrıldık tan sonra İstanbula gitmiştir. Orada büyük bir yayınevi ile çocuk yayınları üzerinde çalışacak, ayrıca İstanbul Şe- hir Tiyatrosunun yayın ve propaganda işlerinde görev alacaktır. AKİS, 5 Şubar 1965 oğru sahneye başlanabileceği