RADYO duğunu gayet iyi göstermektedir. Bu arada bir radyo tenkitçisi de, radyo- tenkitlerden derek, aktardığı pasajlarla dolu "Sakin Ola- lım" başlıklı yazısında, kırıcı eri e rin, şahsi menfaat peşinde koşan bir- takım kimseler tarafından er Türkiye Radyolarının "tüm günah ve sevabının bir - iki fedaide aranlığını" N “eleştirilere düşen görevin serinkanlı- lıkla halledilmesi gerektiğini" o söyle- mektedir. Bu tenkit son derece olumlu gö- rünmektedir. Yalnız bu tenkitçinin de unuttuğu ve bilmediği bir — iki noktayı belirtmekte fayda vardır. Bir defa şu- rası muhakkaktır ki, Radyonun içini bilerek tenkit eden eleştiricilerin oken- disi de dahil - Türkiye Radyoları ile maddi veya mânevi birtakım bağları vardır. Bunlar elbette ki, zaman za- man ağır basabilirler. | Önemli olan, bu gibi eleştirilerin doğru olup olmadı- ğıdır. AKİS'te, TRT ile ilgili olarak yapılan tenkitlerden bir tanesinin dahi yanlış olduğu veya bir hiddet ânın- sunulduğu da yazılarak o halkoyuna söylenemez. TRT yöneticilerinden hiç biri de, AKİS'te belirtilen hususları çürütmeğe yanaşmamışlardır. Üstelik, son günlerde basında alabildiğine ar- tan radyo tenkit yazılarının a arasında radyolarımızda hiçbir men- faati bulunmayan ünlü yazarlar da vardır. Bu da göstermektedir ki, TRT nin dış durumu, yani programları hiç de dinleyiciyi om un edecek du- rumda değildir. Bunun sebeplerinin de yalnız "elemansızlık" veya "parasızlık" olmadığını her tenkitçi gibi, "Sakin O- lalım' yazının sahibinin de gayet iyi bilmesi gerekir. O halde,, "Sâ kin Olalım" demenin hiçbir anlamı yoktur. Fedailer resmigeçiti Bugün Ankara Radyosuna, bir yan- dan programcı yetiştirilirken, bir yandan da, kimisi İlahiyat Fakültesi mezunu, hiçbirinde programcılık bil- gisi bulunmayan, hepsi boş oturan bir takım kimseler "programcı" olarak a- lınmışlardır. Bunun yanısıra, meselâ İzmir Radyosu'nun, Ankara ve Antal- ya Radyolarının emek vermiş eleman- larına gerek maddi, gerekse mânevi ba- kımlardan güçlükler yaratılırken, ö- bür yanda, "Sakin Olalım" isimli ya- zıda "fedai" diye bahsedilen yönetici- lerin dostları pekâlâ kayırılmaktadır- lar. Bunların Radyo dışındaki işlerini yürütmelerine gözyumulmakta, her is- tekleri yerine getirilmekte, maddi ba- kımdan arzuları karşılanmakta, sek- reterlerinin sayıları arttırılmakta, yap- tıkları hatâlara gözyumulmakta ve bunlar TRT'nin kesesinden çıkan pa- ralarla dış gezilere gönderilmekte, rad yoculuk hakkında en ufak bir emek- leri ve bilgileri olmadığı halde, mas- rafı yabancılar tarafından ödenen mes leki geziler için seçilmektedirler, Daha kötüsü, bunların Radyoların mikro- fonlarından dinleyiciye o hakaret et-. meleri ve basına cevap vermeleri TRT tarafından hoş karşılanmaktadır. Üs- telik, bütün bu davranışların program- lara hiçbir yenilik getirmediği, Radyo larımızın zorunlu bazı ihtiyaçları kar- şılamadığı da meydandadır. Bugün TRT'de hiç kimse "fedai" değildir. Genel Müdüründen Yönetim Kurulu üyelerine. Daire Başkanların- dan radyo ve program müdürlerine ve diğer görevlilere kadar herkes mecbur olduğu için değil, istediği için işbaşı- na gelmişti. (Bu görevlilern çoğu da kendilerine rakip olabilecek kimseleri gayet güzel ekarte edebilmişlerdir. ve yukarda benzeri açıklanan sebeplerden ötürü servislerin ve gö- revlerin yükü programcılık bakımından yalnız Turgut Özakmanın, Faruk Gü- vencin,Yılmaz Hiçyılmazın ve bir-iki kişinin omuzlarına kalmıştır. Bu gö- revlilerin yaptığı işler ise ortadadır. Hangi şahsi düşünceden ötürü olursa olsun, bu şahıslar yüzünden Türkiye Radyoları açık sözlülükle tenkit edili- yorsa, buna kızmaya kimsenin hakkı yoktur. Elbette ki işi. "bilgi ve bilinç açı- sından görmek, çıkar yolları serinkan- lılıkla göstermeğe çalışmak" şarttır. Buna kimse birşey diyemez. o Ancak- şu anda TRT'ciler, tenkitlerde belirti- len hususların bengisinin doğru, han. gisinin yanlış olduğunu ei maktadırlar. Aralarında radyocu, he- men hemen yok denecek Kadak azdır. Konuyu bilen ve kendi şahsi menfaati- ni ön plâna almayan kimseler işbaşına gelirlerse, o zaman çıkaryolu göster- meğedesıra gelecektir. Şimdilik, TRT nin önemli yerlerinde bir ( değişiklik yapılması beklenemez. Menfaat meka- nizması gayet iyi kurulduğu için, bu- günkü karışık durum daha bir süre devam edecektir. AKİS, 5 Şubat 1965