DIŞ GEZİLER O halde, Almanya ancak iki hal de birleştirilebilir. Batı ile Doğu ara sında bir harp çıkar, Doğu (o yenilir veya Komünist blok içinde öyle bir çatlama olur ki Sovyet Rusya Al- manyanın birleştirilmesine (o müsaade edecek kadar Batıya yaklaşır. Bunlardan ikincisinin, her halde bugünün işi olmadığı Federal Alman- ya Şansölyesinin inancıdır. Nitekim Erhard, kendisine "Kızıl Çin faktörü de göz önünde "- Batıda bazı çevrelerin derin delilik düşünebilecekleri oihtimâli yük sek sesle ortaya atılmakta ve bu, çok taraflı nükleer gücün kurulması hu- susunda bir engel diye takdim olun- maktadır ama Almanyaya şöyle bir uğrayan kimse dahi (o kolaylıkla far- ketmektedir ki Almanyanın bu çeşit bir plânı yoktur. Her halde, kü konjonktür içinde Almanyada bu düşünülmemektedir. Zaten, Almanyanın gücü de bu- nu düşünmeye elverişli değildir. Tâ ki, meselâ alman ilim adamları öyle bir yeni silâh keşfetsinler ki nükleer bombalar bu silahla oldukları yerde patlatılabilsinler ve böyle bir tehdit dünyanın hakimi yapsın ! Gerçi çok hayal gerçekleşmiş, o Jules Almanyadan bir görünüş Mucizeler diyarı etkiler yaratmasını bekledikleri Sov- yet-Çin ihtilâf. (Krutçefin devrilme- sinden sonraki ilk safhada şiddetin- den kaybetmiş gibi (o görünmektedir. Bununla beraber bu ihtilâf mevcu- diyetini muhafaza etmektedir. o Ko- münist blokun parçalanması ihtimâ- lini hesaba katmaksızın da şunu söy- lemek isterim ki uzun vadeli (o başarı şansı, uyanık ve dikkatli (o kalınması şartıyla Hür Dünyadadır." Bu sözler de fazla bir izharı sayılamaz. Harbi kimse istemiyor ir ümidin, harple birleş- tirilmesi formi kalmaktadır. Gerçi bazı Batı başkentlerinde, bil- hassa Pariste alınanların böyle bir 22 Veme artık gerçeklerin çok gerisinde kalmıştır ama her halde bir politika- yı bu çeşit hesaplarla yürütmek ba- his konusu değildir. Almanyada bugün, militarist bir zihniyetin hortlamaması veya nazili- gin itibarsız kalmakta devam etmesi için devamlı dikkat sarf edilmektedir. Nazilerin tecrit kamplarındaki facia- lar sık sık sergilerle, o filmlerle (o al- ınanların kendilerine (o teşhir (o olun- makta ve geçmişten ders alınması is- tenmektedir. Frankfurtta yılbaşından hemen önce meşhur nazi kampına alt bir osergi büyük topla- mıştır. Bir bakıma bu davranışı ken- di kendisine eziyet etmesini seven bir mazoşistin davranışına o benzet- mek kabildir. Zira faciaların yaratı- cıları, nazi de olsalar, nihayet a alman- dırlar. Ama almanlar yaranın mü temadiyen deşilmesinde daha biyik fayda görmektedirler. Bu unsurlar Almanyanın O birleş- tirilmesini, bütün almanların ortak arzusu ve en büyük ideali olduğu hal de, mümkünler alanından daha zi- yade imkânsızlık alanına osürükle- mektedir Hissi davranışlar O halde. Doğu Almanyanın tanın- ması korkusunun Federal Alman- yayı bu kadar dehşete rn sebebi nedir? Doğu Almanya Yük- sek Volta ile Alçak Volta Rim tanınırsa ne olur, tanınmazsa ne olur? Eğer ruslar Almanyanın birleştirilme- sine yeşil ışık açarlarsa. oODoğu Al- manya Yüksek Volta ve Alçak Volta tarafından tanınsa da tanınmasa da plebisit yapılır. Yok, bu ışık açılmaz- sa Yüksek Volta ile Alçak (oVoltanın Doğu Almanyayı tanımaması Bonn'u kendi idealine bir milimetre bile yak- laştırmaz. Fakat Batı Almanya, Bir- leşmiş Milletler üyelerinden ne kadar azı Doğu Almanyayi tanırlarsa (o bu- günkü parçalanmış durumun o ka- dar az tescil oedilmiş sayılacağına hissi bir şekilde inanmaktadırlar ve bu onları bir takım şantajlara karşı zayıf düşürmektedir. Son zamanlar- da Bonn'un yeni çeşit (o ziyaretçileri hep bu silâhı kullanarak oalmanlara kesenin ağızını açtırmışlardır. Tabii bunda, o yaklaşan seçimle- rin ağırlığı oda kendisini (o hissettir- mektedir. Başında bu sefer Batı Ber- linin genç popüler ve enerjik Belediye Başkanı Brandt'ın bulunduğu o sosya- listler Erhard'ın Oo muhafazakârlarını yenebilecekler midir? Yoksa omuha- fazakâr Hristiyan Oo Demokratlar ge- ne Zaferi kazanacaklar mıdır? Doğrusu istenilirse oObunun al- -anların Oogündelik hayatında bir te- sir yapması pek az muhtemeldir. Bu n sebebi yukarda anlatıldığı (o gibi politikanın bir gündelik hayat omeş- galesi olmaktan çıkmasından ibaret değildir. Kalkınmış, Oo müreffeh oAl- manyada sosyalistler ile (o muhafaza- kârlar büyük prensip meselelerinde dahi bir yol üzerinde birleşmişlerdir: Akıl için bir olan yol! AKİS, 8 OCAK 1965