da en ucuz olanını tercih etmiş olduğunu ve o bölgede bir- çok ocağın ruhsatını elinde bulunduran, bir firmanın, yük- sek fiyat istemesi yüzünden ihaleyi kaybedince, bu tip tah- riklere giriştiğini söyledi ve: — Bu gibi hallerde haksızlığa uğrayan taraf, adalet merciine başvurarak, tazminat, zarar, ziyan veya kar mah- rumiyetini iddia eder. Şayet haklı ise mahkemeden hak- kını alır. Şirketin neden bu en tabii ve en kısa yolu sec- mediğini anlamak mümkün değildir" dedi. Koper, bundan başka, Demirele zararını kapatması için değil, ihaleyi kazandığı için ikinci bir iş verildiğini, kurucuların aynı zamanda satıcı durumunda olmalarının şirket mevzuatında mündemiç bulunduğunu ifade etti. Temel müteahhidine, anlaşma dışında, vE kararı ile 10 milyon lira verildiği yolundaki iddiaları is — Hakem ücretleri dahil, dava, m safahatında kanun ve usule uygun olarak neticelenmiştir. o Açıktan ödenmiş hiçbir şey yoktur" diyerek cevaplandırdı. Sanayi Bakanlığı ile Ereğli Demir - Çelik İşletmeleri arasındaki ilişkiler konusunda da açıklamada bulunan Ko- "— Sanayi Bakanlığının, müessesemizin gerek kuru- luş ve ii işletmeye açılışında büyük yardımları ol- muştur TRT — e ortalarında çarşamba günü, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Genel Müdürü Adnan Öztrak Ankara Radyosunda bir basın toplantısı yaparak Kuru- mun kuruluşu, çalışması ve yeni programları hakkında bilgi verdi. Konuşmasında daha ziyade Teşkilatın mea güç lükler üzerinde duran Öztrak, radyoculuğumuzun teknik bakımdan nekadar geri kalmış olduğunu, yabancı | memle- ketlerden örnekler göstererek belirtti ve beş yıllık planda derpiş edilen 88 milyon 300 bin liralık yatırımın yüzde 17 sinin. ,gerçekleştirilebildiğini söyledi. İztraka göre, yeni verici istasyonlarımızdan İzmir ve Erzurum vericileri, Planda öngörüldüğü gibi, 1965 yılında servise girebilecekse de, Plan uyarınca 1966 yılında yayına girmesi gereken diğer üç radyo, bir yıllık gecikme ile, an- cak 1967 yılında çalışmaya başlayacaktır. Bu gecikmenin daha da uzayabileceğini söyleyen Öztrak. Planda değişik- lik yapılması gerektiği hususu üzerinde durdu. 1 Mayıs 1964'deki kuruluş gününden bu yana çalışma- larını mikrofon gerisi hizmetleri düzenlemeye ve kamu- oyunu doyurucu yayınlar hazırlamaya hasrettiği açıklanan AKİS, 1 OCAK 1965 TRT'nin Genel Müdürüne AKİS mensubunun sorduğu hususlar, istisnasız "yapılacak" veya "edilecek" şeklinde cevaplandı rıldı. AKİS'çinin Öztraka sorduğu sorular özetle şunlardır: Kendisinden önce bu kadar güçlükler içinde çalışan TRT niçin, ayağını yorganına göre uzatma lüzumu duy- madan, radyoların yayınlarını fazlalaştırmıştır? Bir takım imkansızlıklar ortadan kaldırılmadan, niçin, yenilik diye böyle büyük işlere girişilmiştir? Personel arasında bir iş- bölümü yapılmış mıdır, yapılmamış mıdır? Görev ve yet- kileri belirten yönetmelik hazırlanmış mıdır, hazırlanma- mış mıdır? AKİS'çinin sorduğu bu ve benzeri sorulara Ge- nel Müdürün verdiği cevaplardan, TRT'nin sekiz ay- lık kuruluş devresine rağmen, belli bir balışma dü- zenine sahip olmadığı, yönetmeliklerin ilerde hazırlana- cağı anlaşılmıştır. Aynca, Türkiye Radyolarında yayın- lanmak üzere çoğu eski olan programların "yeni" adı al- tında hazırlanmasına ve program servislerinin 46 yeni ele- manla takviye edilmesine rağmen, son derece önemli yurt dışı Kısa dalga yayınlarının bir tek yeni elemanla tak- viye edilmediği ve yurt dışı yayınlar arasında bulunan Almanyadaki işçilerimizle ilgili yayınların gözden geçiril- mediği ve bunun ancak ilerde ele alınacağı gerçeği de or- taya çıkmış bulunmaktadır. AKİS'çi bir diğer soru ile de, planlı kalkınma çabası içinde bulunan Türkiyenin Radyolarında TRT tarafın- dan bu kalkınma ile ilgili programlar yayınlanıp yayın- lanmayacağını öğrenmeğe çalıştı ve yine "Bunu da iler- de yapacağız" cevabı ile karşılaştı. Bütün Türkiye Radyolarının programlarının Ankarada hazırlanacağının açıklanması üzerine AKİS'çinin sekiz İl- radyosunun, yayın yaptıkları bölgenin ihtiyaçlarını, kültü- rünü, musikisini, kısacası o bölgelerin rengini nasıl akset- tirebileceği sorusu ise, Genel Müdür tarafından "bunun da ilerde ele alınacağı" şeklinde cevaplandırıldı. TRT Genel Müdürünün yaptığı basın toplantısı, gerçek te. Radyolarımızın yıllardanberi halledilmeyen dertlerinin TRT zamanında da devam edeceğini ve sekiz aylık bir ça- lışma devresine rağmen TRT'nin ortaya gerek program, gerekse idari bakımdan dişe değer birşeyler çıkaramıya- cağını göstermekten başka bir anlam taşımamaktadır. T'de çoktan ele alınmış olması gereken görevler, işin yam gidildiği için, hep "yarın"a, "ileri"ye bırakıl- mıştır.