DÜNYADA Batılılar Sonun başlangıcı Potomac ırmağı kenarındaki ameri- kan başkenti, bu haftanın ilk gün- lerinde, Atlantiğin ötesinden gelen çok önemli bir ziyaretçi ağırladı. Bu ziya- retçi, İngilterenin yeni Başbakanı Ha- Harold Wilson'dı. Wilson, yanma Dış- işleri ve Savunma Bakanlarını da ala- rak yüksek kademeli amerikan yöneti- cileriyle, bu arada da Başkan Johnson'- la görüşmeler yapmak üzere Washing- ton'a gelmişti. Şu satırların yazıldığı sırada ingiliz - amerikan görüşmeleri hâlâ devam ediyor, fakat basma bu ko- nuda hiçbir aydınlatıcı bilgi sızmıyordu. Bununla beraber, (Başbakan Wil- son'in Başkan Johnson'la yaptığı gö- rüşmelerde ağırlık noktasının bundan bir süre önce Birleşik Amerika tarafın dan öne sürülen çok taraflı vurucu kuv vet tasarısı olduğu kimsenin meçhulü değildir. Bilindiği gibi Birleşik Ame- rika, batılı dostlarının kendi başlarına biratom arsenali kurmasını önlemek ve Federal Almanyanın hiç değilse ortak bir vurucu kuvvete katılarak bu atom ortak filo fikrini ortaya sürmüştü. ganilerin herbiri Polaris füzeleriyle mü cehhez olacak, her NATO üyesi devlet, filoya asker vereceği gibi, giderlere de katılacaktı. Fransayı kendi başına bir vurucu kuwet sahibi yapmağa çalışan Başkan De Gaulle, bu teklifi, Avrupa nın Birleşik Amerika tarafından veri- len füzelere dayanan bir savunma dü- zeni kuramıyacağını, eğer bu kuvvete güvenip kendi başına bir vurucu güç sahibi olmazsa amerikan hegemonyası altına gireceğini öne sürerek, hemen reddetmiştir. Buna karşılık Federal Almanya da, milletlerarası andlaşma- lar gereğince bağımsız bir atom kuvve- ti kuramıyacağına göre, Amerikanın teklifini bir can kurtaran simidi olarak karşılamıştır. Bugün Paris ile Bonn a- rasındaki münasebetlerin soğuması, De Gaulle'ün tahıl fiyatlarım bahane ede- rek Ortak Pazardan çekileceğini ileri sürmesi, hep bu vurucu kuvvet konu- sunda çıkan görüş ayrılığı yüzündendir. Yeni zemin yoklamaları İngiltereye gelince, Muhafazakâr hü- kümet ortak vurucu kuvvet tasarısı- na açıkça karşı olmamakla beraber, u- zun süre kesin durum alamamıştır. Bu- gün işbaşında bulunan İşçi hükümet 18 ise herşeyden çok, sırtındaki bağımsız atom arsenalinden kurtulup savunma giderlerinde kısıntı yapmak peşindedir. Washington'un öne attığı çok taraflı vurucu kuvvet tasarısı, eğer bazı de- gişiklikler yapılırsa, bu kısıntıyı sağla- yacak en elverişli formül gibi görün- mektedir. Gerçekten, eğer bu ortak vu- rucu kuvvet İngilterenin şimdi elinde OLUP BİTENLER bulunan çekirdekli silâhlan, yapımı ve bakımı çok pahalı ağır uçakları ve Polaris denizaltılarını kapsayacak, bun ların giderlerini NATO'nun sırtına yük- leyecek biçimde değiştirilirse, İşçi hü- kümet istediği kısıntıyı kolayca sağla- mış olacaktır. Bunun için, Başbakan Wilson 25 su-üstü gemisinden kurulu bir ortak kuvvet yerine, Polaris denizal- AKİS, 11 ARALIK 1964 (İlancı