3 Eylül 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

3 Eylül 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gezinti neşe içinde devam ediyor- du. Birden kulağıma, uzaktan hafif bir mırıltı geldi: en susadım. Kırların ortasında idik. Hiç bir yerde hayat izi yoktu. Mahvolmuş- Aılece sevdiğimiz bir türküyü 1s- lık ile çalmaya başladım. Ekseri o, ben ıslık çalarken işi gücü bırakır, beni taklit ederdi. Fakat hayır, bu sefer bana mısın demedi ve alarm işareti, birden kuvvetlendi: — Ben susadım, Hayır bir alarm 1şaret1 değil, bir ültimatomdu Goruyorsun burada su yok oğ- lum. Maria Montessori gene imdada ye- tişti. Mantıkla, uslu uslu konuştum. — Baba su.. Etraftaki manzarayı yeni bir sopa kopardım. S gösterdim, — aba, su.. Adımlarımı hızlaştırdım. — Su! Su! Koşmaya başladık. Bernard'ın sesi biraz hafiflemişti. Hem de daha seyrekleşti fakat mun- tazam bir sürüklenme ve inilti halin- de bozuk bir plâk gibi, zaman zaman aynı tempoda devam ediyordu. — Babacığım su- Cinayet eve geldik. Ben buz dola- ına koştum. Ne kadar susamış- tım bilseniz. Galiba bir şişe su içtim. Artık Bernard susmuştu. Fakat onun su ıstıyen sesi, hala beynımde zonkluyor. — Bernard gel su içsene dedim. ç acele etmiyordu. Dudaklarım bardaga dokundurdu. İki yudum aldı. — Tamam. Kendınden izinsiz patenlerini alan kız kardeşini görmüştü. Koştu ve muharebe başladı. e Gürültülü — bir gün bitti. Sakin gece geldi. Yattık uyuduk. Sabahleyin aklımıza ilk gelen çocuklar oldu. On- ları okşamak ne büyük zevkti. Daya- namadık onları, kuçuk kuzuları, ya- tagımıza çağır çoktan uyanmışlardı ve i- şaretımızı bekliyor, daha — doğrusu gürültü ederek bize işaret ediyorlar- dı. Koşarak geldiler. Küçük kuzula- rımızı okşadık. Sonra icat saati baş- ladı. Bu pedagoglara göre, bir neyi ders saatidir. Çocuklar gemi' oldular, biz deniz. Onlar ev, biz temel. On lar tren, bız tren yolu. Onlar fabrika, biz e! Ders bitince, tabit biraz eğlence îîız'ım Yastık kavgası, güreş başla- geniş yatağımızı, bu küçük canavarlara terkettik. Terketmek de lâf mı? Canımızı zor kurtardık. e Geçenlerde birisi Bernard'a soru- yordu. — Sen kimsin? AKİS, 3 EYLÜL 1955 "Ben m H en kim Bernard sınırlendı gayet emin bir sesle tBekrar etti: eni —Canım sen Bernard değil misin? "Ben" im dedik a! Çocugun benlık iddiasını izah eden bu küçük hadiseyi, çocuk terbiyesi hakkında ciltler dolusu kitap yazan bir ahbabıma bildirmek Üzere tele- fonu açtım. Ahbabım telefona çık- mıştı. Fakat sesi kardeşine çok ben- zediği için, kendımı takdim ettikten sonra, ihtiyat — Kımsınız “dedim. m demez mi? Tabıı hıkayeyı anlatamadım. e Mezarlığın önünden geçiyorduk. Baktım, içim hüzünle doldu. Bir çok şeyler duşunuyordum ki, Ber- ard: — Baba bu duvarın arkasında ne var, kaldır göreceğim, diye tutturdu. Istemıye istemiye kaldırdım, çocu- ğun ruhunu karartmaktan korkuyor- dum. < Oh babacığım, ne güzel bahçe u — Bahçe mi? — Evet, sen de bak, ne güzel! Sevindim.. Ah keşke çocuk olsay- dım! icatlar Yıkanabilir erkek Yıkanabilir — eldiven, yıkanabılır ku- maş vardır. Fakat bir gün yıka- nabilir erkeğin moda olacagı kadın- ların bu damgayı taşıyan erkeklere KADIN rağbet edeceği kimsenin aklına gel- mezdi. Yıkanabilir erkek tepeden tır- nağa kadar bütün kıyafetlerını yı- kanabilir kumaşlardan seçip, giyinen erkektir. Yazın en sıcak günlerinde bile ter kokmaz, yağmurdan mütees- sir olmaz, her akşam elbiselerini tek- neye sokar. Spor kıyafeti, geniş yollu kadif den yapılmış bir ceket ve pamu tweed'den yapılmış bir pantalonda mürekkeptir, içine giydiği kazak or londandır. Hepsi, kadife de dahil ol- mak Üzere yıkanır ve ütülenir Gece kıyafeti - için seçılen açık renk smokin caketi ve gece mavisi pantalon da yıkanabilir. Gömlek, ço- raplar ise nylondandır ıkanabilir erkeğin normal şehir kıyafetine gelince, o da yıkanabilir kalın poplinden yapılmıştır. Ve bu kı- yafetle, 0 denize düşse bile ebemmiye- ti yoktu Yıkanabıhr erkeğin sırrı nedir di- ye sorarlarsa, bunu yeni keşfedılen bir kimyevi maddede aramak icab e- der. Bu kimyevi madde ile çalışılan kumaşlar leke tutmamaktadır, kadi- feler bile yıkanabilmekte ve ütülene- bilmektedir. Bir kaç defa bükülmüş olan poplinlere gelince, bunlarla ga- yet şık erkek kostümleri vücuda ge- tirmek kabildir. Keten ile yünlü ke- ten ile pamuklu karıştırılarak elde e- dilen kumaşlar ise daha ağır gece kı- yafetleri, smokinler için biçilmiş kaf- tandır. Bunlardan başka erkekler nylon, orlon, dacron gibi kumaşlardan da elbiseler giymeğe başlamışlardır. Ve bunlar yıkanıp bir askıya asılınca, ü- tülenmek bile istemezler. Yeni icatlardan iki ayrı görünüş Yıkanabilir. erkek

Bu sayıdan diğer sayfalar: